"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen asıl ve birleştirilen tapu iptal ve tescil davasında bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde bir kısım davalılar vekili ile dahili davalı ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili 05/08/1985, 27/04/1989 ve 29/06/1989 tarihli dava dilekçelerinde özetle; Bursa ili Mustafa Kemalpaşa ilçesi Ada köyünde bulunan 1/2 hissesi tapu sicilinin 05/12/1933 tarih Cilt:79 Sayfa:68 Sıra:3'de 165.356 metrekare olarak Ada köyünden ... Efendi Evlatları ... Hanım ve ... ... ve ... Efendi adlarına müştereken kayıtlı olup, tamamının Koca Mehmet Paşa Vakfına icareteynli olduğunu, tapulama tespiti sırasında evvelce tek parça olarak sınırlandırılıp bilahare 231, 233, 234, 235, 236, 253, 254, 255, 256, 257, 258 parsellere ifraz edilerek 2/4 hissesinin sahibi olan kayden malik görünenler adına bu parsellerden 254, 255, 256, 257 ve 258 parseller davalılardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... adlarına tescil edilmiş ise de icareteynli vakıf gayrimenkulünün tamamı 166.550 metrekare olarak sınırlandırılmış, bunun yarısının 83.275 metrekare olması gerekirken 112.600 metrekare toplam yer tespit ve tescil edildiğinden mesaha fazlası olan 29.325 metrekarelik kısmının Vakıf adına tesciline karar verilmesini, yine bütünden ifraz görerek ayrılan 231,232, 233, 234, 235, 253 parsellerin kayıt bulunmayışı nedeni ile tesis tarihinden itibaren 20 yılı aşan ve malik sıfatı ile zilyetliklerinde bulunduran davalılara tescil edildiği, icareteynli gayrimenkullerin hakiki sahibi Vakıflar olup sadece tasarruf hakkı icar karşılığında tapuda uhdesinde meseccel kimseye ait olacağından ve mutasarrıfının belli olmaması halinde ise çıplak mülkiyeti ile tasarruf hakkının vakfına rücu edeceğinden, bu parsellerin haksız olarak yapılan tescillerinin iptali ile Vakıf adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II.CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçelerinde özetle; taviz bedelinin ödendiğini açıklayarak makbuz ibraz ettiklerini, dava konusu taşınmazların Koca Mehmet Paşa Vakfından olduğu anlaşılmakla birlikte Vakfın icareteynli veya mukataalı olduğuna dair bir kayıt bulunmadığı, bu nitelikte vakıf olsa bile 2762 sayılı Vakıflar Yasası'nın 27 ve 28. maddeleri
gereğince taviz bedeli sureti ile bu kaydın terkin olunabileceğini, Vakfın gayrisahih ve irşadi nitelikte olması sebebi ile taviz bedeli dahi istenemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28/04/2000 tarihli ve 1985/520 Esas - 2000/166 Karar sayılı kararıyla taşınmazların vakfiye ve vakıf tapusu kapsamında kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemece verilen karar bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
2.Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 01/07/2008 tarihli ve 2008/1350 Esas - 2008/4781 Karar sayılı kararıyla, Mahkemece öncelikle üç kişilik uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak söz konusu Vakfın niteliğinin belirlenmesi, akabinde keşif yapılarak tespite esas alınan ve T. Evvel 322 tarih ve 48 sıra numaralı sicilden gelen 05/12/1933 tarih ve 3 sıra numaralı 2/4 hissesi şahıs adına kayıtlı tapu kaydı ile vakıf defteri ve vakfiyesi uygulanarak sınırları arazi üzerinde tek tek gösterilmek suretiyle teknik bilirkişiye işaretlettirilmesi, tapu kapsamı ve Koca Mehmet Paşa Vakfı arazisinin sınırlarının kesin olarak belirlenmesi, vakfiyenin taşınmazlarla ilgili olup olmadığının araştırılması, zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi, sürdürülüş biçimi etraflıca sorularak maddi olaylara dayalı bilgi alınması ve bu hususları irdeler şekilde rapor aldırılması, zilyetliğin başlangıç tarihi de nazara alınarak vakfın belirlenen niteliğe göre zilyetlikle iktisabının mümkün olup olmadığı ve Medeni Kanunda Değişiklik yapılmasına dair 903 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 13/07/1967 tarihine kadar zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi hususlarına değinilerek karar bozulmuştur.
3. Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemece, dava konusu Ada Mahallesi 231, 232, 233, 234, 235, 236 ve 2087 (eski 253 nolu parsel) parsel sayılı taşınmazların tamamının, 254, 2048 (eski 255 nolu parsel), 256, 257 ve 258 parsel sayılı taşınmazların ise 2/4 hisselerinin 843 Hicri (1439 Miladi) tarihli vakfiye ve 05.12.1933 tarih ve 3 sıra no.lu tapu kaydı uyarınca mülkiyetlerinin Vakfa ait olduğu gerekçesiyle, bu parsellerin 27/11/2015 tarihli harita mühendisi bilirkişilerin raporlarında belirtildiği üzere tapu kayıtlarının iptal edilerek davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı ... ve mirasçılarının dava konusu taşınmazlarla herhangi bir alakaları bulunmadığından onlar hakkında açılan davanın pasif husumet eksikliğinden reddine karar verilmiştir.
4.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz nedenleri
5.1. Davalı ... vekili ile ... temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazların eski tapu kayıtlarına göre murislerinden intikal ettiğini, 903 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 13.07.1967 tarihine kadar zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleştiğini öne sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
5.2. Dahili davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; mutasarrıf olan birinin bulunması halinde vakfiye ile ilişiğinin kesileceği, 903 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihine kadar ki hususların ayrıca değerlendirilmesi gerektiği, 1955 yılından dava tarihine kadar nizasız fasılasız zilyetliğin devam ettiğini öne sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tapu kaydı ile vakfiyeye dayalı tapu iptali ve tescili talebine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi “Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;
A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.
B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.
C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.
D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir.
Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14. ve 17. madde hükümleri uygulanır.” düzenlemesini içerir
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (IV/6.2) no.lu paragrafta belirtilen yasal ve hukuksal gerekçeye, bozma kararına uygun şekilde işlem yapılmasına, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre, Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 197,34'er TL onama harcının davalılar ..., ... ile davalılar ... ve ...'den ayrı ayrı alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.