"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVACILAR : ... V.D.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili, davalıların murisi ... kızı 01/07/1886 doğumlu ...'in, murisleri olan ... ailesinden kendisine intikal etmiş olan İslampaşa Mahallesinde kain ve halen tapunun 933 ada 5 parsel numarasında kayıtlı bulunan ancak geçmişte Rize ili İslampaşa Mahallesinde kain ve tapunun Ağustos 314 sicilin 5 numarasında kayıtlı olduğu anlaşılan taşınmazın maliki olduğunu, ...'in bu taşınmazda kendisine ait olan ve intikal eden hisseleri Rize Noterliğinin 10 Temmız 1939 tarihli ve 1874 yevmiye, 522 cilt no.lu resmi senediyle 200 TL bedelle davacıların murisi ... ...'ye sattığını, ayrıca aynı resmi senette intikal ve devir işlemlerini yapmak üzerede ... ... ile ... ...'a vekaletname verdiğini, bu işlem üzerine dava konusu taşınmazın davacıların murisi ... ... tarafından teslim alındığını, o tarihten beri ... ... ve mirasçıları olan davacılar tarafından malik sıfatıyla nizasız ve fasılsız kullanıldığını, davalıların büyük kısmının taşınmazda hak iddia etmemekte olduğunu, taşınmazın murisleri tarafından satıldığını ve davacılara ait olduğunu kabul ettiğini ancak, tapuda resmi devir yapılabilmesi mümkün olmadığını ileri sürerek, çekişmeli 933 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına murisleri ... ...'nin veraset ilamındaki hisseleri oranında tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
2.1. Davalılar ... vd. vekili, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, kadastrodan sonra sebep olarak ileri sürülen davada ise Anayasa Mahkemesi kararı gözetilerek zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil incelenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.2. Davalılar ... ve ... ayrı ayrı sundukları benzer içerikli dilekçelerinde, açılan davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Riza 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/02/2019 tarihli ve 2015/775 E., 2019/165 K. sayılı kararıyla; taşınmazın Kadastro tutanaklarının 15/10/1988 tarihinde kesinleştiği, mahkemece yapılan değerlendirme neticesinde davacı tarafça açılan davanın kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali tescil davası olduğu ve bu sebebe dayalı açılan davalarda Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü mevcut olduğu, iş bu dosya ile iptal ve tescili talep edilen taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği tarihten itibaren dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmazın evveliyatında tapuya kayıtlı bir taşınmaz olduğu, yapılan kadastro çalışmasının mülkiyetin belirlenmesine yönelik değil evveliyat kayıtlarına istinaden taşınmazların sınırlarının tespiti, kadastral çapa aktarılması amaçlı olduğundan hak düşürücü sürenin geçmiş olmasının düşünülemeyeceğini, ...'in 1964 tarihinde vefat etmiş olup dava konusu taşınmazda iştirak halinde mülkiyet söz konusu olduğunda davacıların taşınmazı devralmalarının mümkün olmadığını, ancak taşınmazın zilyetliğinin fiilen davacılara devredildiğini, bu nedenle zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin işlemesinin düşünülemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasının istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 20/03/2020 tarihli ve 2020/268 E. - 2020/525 K. sayılı kararıyla; dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, elde ki davanın kadastrodan önce ki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmasına, yine ... mirasçıları arasında elbirliği mülkiyet hükümleri geçerli olmakla bir kısım ... mirasçısı olan ... ve ...'nin açılan davayı kabul beyanlarının hukuki sonuç doğurmamasına, çekişmeli taşınmaza ait kadastro tespitinin kesinleştiği 15/12/1988 günü ile dava tarihi olan 24/07/2015 günü arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğunun belirlenmesine göre Mahkemece davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereği esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili (IV/2) maddesinde ileri sürdükleri nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Rize ili Merkez ilçesi İslampaşa Mah./Köyü çalışma alanında bulunan 933 ada 5 parsel sayılı 909,00 metrekare yüzölçümüne sahip taşınmaz 26/09/1945 tarih 135 sayılı tapu kaydı kapsamında kaldığı belirtilerek, 1985 yılında yapılan kadastro tespitinde verasete iştirak olarak ... adlarına tespit edilmiş, tutanağa ekli komisyon kararına göre bir kısım itirazcıların itirazlarının reddine karar verilerek 15/12/1988 tarihinde kesinleşmiştir. Bilahare taşınmaz imar uygulaması neticesinde 1962 ada 8 parsel numarası ile 2011/2400 pay ...; 389/2400 pay dava dışı ... ... adına tescil edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro öncesi sebebe dayalı açılan tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde; "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." düzenlemesi yer almaktadır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere ve hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına, 22/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.