"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Tutak Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi ve sonrasında temyiz talebinden feragat edilmesi nedeniyle Mahkemece ek karar ile temyiz talebinin feragat nedeniyle reddine dair ek karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde; Tutak ilçesi Murat Mahallesinde bulunan ve dava dilekçesinde sınırları belirtilen taşınmazın babalarına ait iken 1970 yılında vefatı sonrasında kendilerine intikal ettiğini belirterek, bu bölümü adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Tutak Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/09/1987 tarihli ve 1986/103 Esas - 1987/102 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, doğusu....ev ve arsası, batısı ... evi ve ... evi ile davacılar ait ara yol ötesi... evi ve arsası, güneyi .... mirasçılarına ait arsa, kuzeyi Cami Mahallesinden gelip ...Mahallesine giden yol ile çevrili 1.752,00 metrekare taşınmazın davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Tutak Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuş, 28/01/1988 tarihli dilekçe ile temyiz talebinden feragat edilmesi üzerine Tutak Asliye Hukuk Mahkemesince 10/06/2020 tarihli ek karar ile temyiz başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, iş bu ek karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Mahkeme tarafından 1987 yılında verilen karara karşı davacılar tarafından herhangi bir işlem yapılmadığı, aradan geçen uzunca bir zamandan sonra kararın kesinleştirilmeye çalışıldığı, her ne kadar taşınmazın aynına ilişkin durumlarda ilamların zamanaşımına uğramayacağı belirtilmiş ise de somut olayda ilamdan ziyade davacı tarafça talep edilen hakkın zamanaşımına uğradığı kanaatinde bulunduklarını belirterek, ek kararın kaldırılması ile esasa ilişkin kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yörede yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir."
3.2.4. 6100 sayılı HMK'nın 311. maddesi “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı Hazine temsilcisinin hükmü temyiz ettiği, ancak 28/01/1988 tarihli dilekçesi ile temyiz talebinden feragat ettiği, sonrasında feragatin iptalini istediği, ancak iptali gerektirecek herhangi bir neden ileri sürülmediği görülmektedir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, (III) numaralı paragrafta yer verilen Tutak Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/06/2020 tarihli ek kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan 10/06/2020 tarihli ek kararın ONANMASINA, temyiz eden Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasın yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.