Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4871 E. 2022/5719 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak Hazine adına kayıtlı taşınmazın davacılar tarafından tapu iptali ve tescil davası yoluyla kazanılıp kazanılamayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dava konusu taşınmazı yirmi yılı aşkın süredir kullandıkları ve taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğunun tespit edilmesi, davacıların zilyetlik koşullarını sağladığının anlaşılması gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : DİYARBAKIR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ŞIRNAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Şırnak ili Merkez ilçesi Koçbeyli Mahallesi/köyünde bulunan 115 ada 6 parsel numaralı taşınmazın ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, yaklaşık 51.414,64 m2 olan taşınmazın 20 yıldan çok fazla süredir müvekkillerinin zilyetliğinde bulunduğunu, müvekkillerinin söz konusu taşınmazda tarımsal faaliyetler yaparak zilyet olduklarını ve tüm bu hususların hem tanık hem de Mahkemece dinlenecek mahalli bilirkişilerin anlatımıyla ispat edileceğini belirtilerek, dava konusu taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına eşit oranda kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın öncelikle hak düşürücü süre nedeniyle reddine, bu taleplerin yerinde görülmemesi halinde ise dava konusu yerin özel mülkiyete konu edilemeyecek yerlerden olduğu, bu gibi yerlerin imar ve ihya yoluyla kazanımı ve zilyetlikle iktisabının mümkün olmayacağı, davacının iddiasını ispat edecek vergi kaydı/tapu kaydı gibi objektif yazılı bir delilin olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/11/2019 tarihli ve 2018/894 E., 2019/1247 K. sayılı kararıyla; yapılan keşif sırasında alınan beyanlar ve dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporlarından dava konusu taşınmazın 35 yıldır imar ihyası tamamlanarak davacılar tarafından kullanıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 115 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına eşit paylar ile tapuya kayıt ve tescile karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu gayrimenkulün, niteliği itibariyle davacı yararına kazanıma elverişli yerlerden olmadığı gibi özel mülkiyete de konu edilemeyeceğini, dava konusu yerin, üzerinde zirai faaliyette bulunulmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kamuya ait yerlerden olduğunu, dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu, orman sayılan yerlerin ise özel mülkiyete konu olamayacağı ve zilyetlikle iktisabının mümkün olamayacağını, Mahkeme kararında dava konusu gayrimenkulün imar ve ihyasının ne zaman başladığına dair hiçbir müşahhas bilgi bulunmadığını, Mahkemece davacının iddiası olan kullanımın muhtevasına ilişkin hiçbir izahatta bulunulmadığını ve TMK'nın 713. maddesinde belirtilen olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı koşullarının gerçekleşmediğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 05/03/2020 tarihli ve 2020/202 E., 2020/142 K. sayılı kararıyla; davacıların çekişmeli taşınmazı 20 yılı aşkın bir zamandır kullandığı ve özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastrodan önceki nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.

6.3. Değerlendirme

Mahkemece yapılan keşifte alınan beyanlar, ibraz edilen teknik bilirkişi raporlarına göre davacı lehine zilyetlik koşullarının oluştuğunun anlaşılması nedeniyle, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (IV/3) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz eden Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 14/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.