Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4914 E. 2022/5380 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların kadastro öncesi zilyetlik ve tapu kayıtlarına dayanarak açtıkları tapu iptali ve tescil davasından kaynaklanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak davacıların kadastro öncesi tapu kayıtları ve zilyetliklerini esas alarak Hazine adına kayıtlı taşınmazların davacılar adına tesciline karar vermesinde hukuki bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, Çeltikçi ilçesi, Kuzköy köyü 149 ada 31, 32, 33, 34 ve 35 numaralı parsellerin ... tarafından; 36 numaralı parselin ... tarafından; 38 numaralı parselin ... tarafından; 40 ve 41 numaralı parsellerin ... tarafından uzun süredir kullanıldığını, söz konusu yerlerin zilyetliği ile birlikte Burdur Tapu Sicil Müdürlüğünce 76 cilt, 22 sayfa ve 52 sıradan gelmiş olan ve kendileri adına verilmiş 25/04/1967 tarihli tapularının mevcut olduğunu, bu taşınmazların kadastro tespiti sırasında Hazine adına kayıt ve tescilinin yapıldığını, tapulamadan kendilerinin haberinin olmadığını, işlemlerin hukuka aykırı olduğunu, ilk tapu kaydına itibar edilmesi gerektiğini, sonradan yapılan tapulamanın geçersiz olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptaliyle adlarına tescilini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, davanın haksız olduğunu, 149 ada 40 ve 35 parsellerin dava tarihi itibarı ile Hazine adına kayıtlı olmadığından reddinin gerektiğini, 149 ada 41, 38, 37, 36, 34, 33 ve 32 parsellerin vatandaşlarca satın alınması için talepte bulunulduğunu, henüz bedellerinin yatırılmadığını, Haziran 1334 tarih ve 10 sıra numaralı tapu kaydının uygulanmasının gerektiğini, Kadastro Kanunu'nun 13. maddesinde tapuda kayıtlı bir malın ancak malik adına tespitinin yapılacağının açıkça belirtildiğinini, taşınmazların devlete ait olan yerlerden olduğunu, zilyetlik, vergi kaydı, tapu kaydı gibi nedenlere dayanılarak mülkiyet elde edilemeyeceğini, Yargıtay kararlarına göre eski tapunun öncelikli olarak uygulanıp dikkate alınmasının gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26/11/2015 tarihli 2014/336 Esas, 2015/474 Karar sayılı kararıyla, 149 ada 35 ve 40 parsel sayılı taşınmazlar yönünden husumet yokluğu nedeniyle, 149 ada 37 parsel sayılı taşınmaz yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, 149 ada 32, 33, 34, 36, 38 ve 41 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davanın kabulüne, Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptaliyle, çekişmeli 149 ada 32 ve 33 parsel sayılı taşınmazların ... adına, 149 ada 34 parsel sayılı taşınmazın ... adına, 149 ada 36 parsel sayılı taşınmazın ... adına, 149 ada 38 parsel sayılı taşınmazın ... adına ve 149 ada 41 parsel sayılı taşınmazın ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... ve arkadaşları vekili ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.11.2019 tarihli ve 2019/3177 Esas, 2019/7403 Karar sayılı kararıyla; “Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Hazine vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak; keşifte belirlenen değer üzerinden eksik harç tamamlatıldığına göre, kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine tamamlanan değer üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, Mahkemece hangi miktarın esas alındığı açıkça yazılmadan eksik vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 25.06.2020 tarihli 2020/50 Esas, 2020/134 Karar sayılı kararıyla, 149 ada 35 ve 40 parsel sayılı taşınmazlar yönünden husumet yokluğu nedeniyle, 149 ada 37 parsel sayılı taşınmaz yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, 149 ada 32, 33, 34, 36, 38 ve 41 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davanın kabulüne, Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptaline, çekişmeli 149 ada 32 ve 33 parsel sayılı taşınmazların ... adına, 149 ada 34 parsel sayılı taşınmazın ... adına, 149 ada 36 parsel sayılı taşınmazın ... adına, 149 ada 38 parsel sayılı taşınmazın ... adına ve 149 ada 41 parsel sayılı taşınmazın ... adına tapuya tesciline, davacılar lehine Yargıtay bozma kararı doğrultusunda nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili, temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmazların Hazine uhdesinde olduğunu ve verilen kabul kararının yanlış olduğunu, öte yandan davacı aleyhine verilen parseller bakımından kendileri lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kadastro sonucu, Çeltikçi ilçesi, Kuzköy köyü çalışma alanında bulunan 149 ada 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 40 ve 41 parsel sayılı sırasıyla 1.765.58, 880.43, 479.13, 322.09, 1.948.07, 1.952.13, 4.316.37, 963,40 ve 4.158,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, bu taşınmazlardan 149 ada 35 parsel sayılı taşınmaz ...’a, 149 ada 40 parsel sayılı taşınmaz ise ...’e satılarak tapuda sözü edilen kişiler adına kayden intikal ettirilmiştir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesi, " (1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. (2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. (3) Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir. "

6.2.2. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30 maddesi, " Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır. "

6.2.3. AAÜT'nin 13. maddesi, " (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez." hükümlerini düzenlemiştir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere göre, hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.