"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPUSUZ TAŞINMAZIN TESCİLİ
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin açılan davadan dolayı bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; sınırlarını belirttikleri taşınmazın kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakıldığını, dava konusu taşınmazın önce babaları tarafından kullanıldığını ve sonrasında kendilerine satıldığını, eklemeli olarak 25 yılı aşkın bir zamandır kullandıklarını ileri sürerek, 104,12 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III.MAHKEME KARARI
Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/05/2012 tarihli ve 2009/177 E., 2012/238 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne 18/04/2011 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 112,92 metrekare bölümün davacılar adına 1/2 paylarla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Birinci Bozma Kararı
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 17/09/2013 tarihli ve 2012/12975 E., 2013/12349 K. sayılı kararı ile; TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil davasının Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerine karşı açılması gerektiğinden davanın ilgili köy tüzel kişisine yöneltilmesi, savunma ve delilleri toplanarak uyuşmazlığın esastan çözülmesi gereğine değinerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/09/2014 tarihli ve 2014/5 E., 2014/418 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne 18/04/2011 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 112,92 metrekare bölümün davacılar adına 1/2 paylarla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkemece Verilen Karara Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. İkinci Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 15/06/2015 tarihli ve 2015/5713 E., 2015/7924 K. sayılı kararı ile Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması, mahallinde yeniden keşif yapılarak taşınmazın evvelinde kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiğinin etraflıca sorulup, maddi olaylara göre beyanların alınması, yöntemince hava fotoğrafları incelemesi yapılması, 3 kişilik ziraat bilirkişisi kurulundan rapor alınması, komşu parsel tutanakları ile denetlenmesi hususlarına değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir .
6. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen karar
Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/05/2018 tarihli ve 2015/687 E., 2018/315 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, 18/05/2017 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 41.02 m²'lik alan ile taleple bağlı kalınmak suretiyle (A) harfi ile gösterilen alanda 63,10 m²'lik tescil dışı bırakılan alanın davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
7. Bozma Sonrası Mahkemece Verilen Karara Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemenin eksik inceleme neticesinde karar verdiğini, yöntemine uygun hava fotoğrafı incelemesi yapılmadığını, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu düşünülse bile imar ihyaya muhtaç olduğunu, bilirkişi raporlarının subjektif olarak hazırlandığını, davacı lehine zilyetlik koşulları oluşmadığı halde davanın kabulüne karar verilmesinin yersiz olduğunu belirterek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.
9. Gerekçe
9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan yerin tescili istemine ilişkindir.
9.2. İlgili Hukuk
9.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “
9.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
9.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “ Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.
9.3. Değerlendirme
9.3.1. Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma kararına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma kararında yöntemince hava fotoğrafı incelemesi yapılarak taşınmazın geçmişte ne durumda olduğunun belirlenmesi istenildiği halde, 1972 tarihli hava fotoğrafının renksiz ve siyah olması nedeniyle yorumlanamadığı şeklinde verilen rapor ile yetinilmiş, mahallinde yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıkların dinlenilmesi istenildiği halde, yapılan keşifte dinlenilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
9.3.2. Doğru sonuca varılabilmesi için, taşınmazın ne zaman imar planı kapsamına alındığı ayrıntılı olarak araştırılmalı, buna ilişkin karar ve imar planları getirtilmeli, taşınmaz imar planına alınmış ise imar planından, alınmamış ise dava tarihinden geriye doğru en az 15, 20 ve 25 yıl öncesine ait ve yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının ve dava tarihinden itibaren iktisap süresince beşer yıllık periyotlarda çekilmiş olan hava fotoğraflarının Harita Genel Müdürlüğünden, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, ardından taşınmaz başında üç kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendislerinden oluşturulacak bilirkişi heyeti, 1 fotoğrafçı bilirkişi ve 1 fen bilirkişi marifetiyle mahallinde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yansız yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, hava fotoğrafları üzerinde fotogrometri ve jeodezi uzmanı olan harita mühendisi bilirkişi kurulundan belirtilen hava fotoğraflarının stereoskop aleti ile incelenmesi suretiyle hava fotoğraflarının çekildikleri, Kadastro Müdürlüğünden gelen paftaların ise düzenlendikleri tarihlere göre dava konusu taşınmaz bölümlerinin kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, önceki niteliği, imar - ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, imar ihyaya muhtaç ise imar - ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise taşınmazın hangi tarihte tarım arazisi haline gelmiş olduğu konusunda rapor alınmalı, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup-dolmadığı belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK'nın 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılık giderilmeli, HMK'nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip Mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, fen bilirkişisinde keşfi takibe yarar rapor alınmalı, bundan sonra netice hakkında karar verilmelidir.
9.3.3. Mahkemece yukarıda açıklanan araştırmalar yapılmadan karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi hükme esas alınan 18/05/2017 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısım 71,90 metrekare iken taleple bağlı kalınarak 63,10 m2 ile tescil dışı bırakılan alanın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi, ancak tescil kararı verilen bu bölümü belirleyen ek rapor alınmadığından, infazı kabil bir hüküm verilmemesi de isabetsiz olmuştur.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.