"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istekli davada bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... ile ..., .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan ve 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici yol olarak bırakılan taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı Hazine, davanın süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmazın keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu yol olduğu sonucuna varılması halinde ise yolların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğundan, özel mülke konu olması mümkün olamayacağından davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.01.2016 tarihli ve 2014/440 Esas, 2016/1 Karar sayılı kararıyla, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 14.12.2015 tarihli fen bilirkişi ek raporunda yeşil renkle boyalı (A) harfiyle gösterilen 588,57 metrekare yüzölçümlü bölümün 113 adaya son parsel numarası verilerek davacı ... adına, aynı raporda pembe renkle boyalı (C) harfiyle gösterilen 162,35 metrekare yüzölçümlü bölümün ise 112 adaya son parsel numarası verilerek davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince “TMK'nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve menfaati olanlara itiraz hakkı tanınması” gerekçesiyle bozma yapılmıştır.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin 26.12.2019 tarihli ve 2019/96 Esas, 2019/262 Karar sayılı kararıyla, TMK'nın 713/1, ve Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerinde düzenleme altına alınan kazanma koşullarının davacılar lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 14.12.2015 tarihli fen bilirkişi ek raporunda yeşil renkle boyalı (A) harfiyle gösterilen 588,57 metrekare yüzölçümlü bölümün 113 adaya son parsel numarası verilerek davacı ... adına, aynı raporda pembe renkle boyalı (C) harfiyle gösterilen 162,35 metrekare yüzölçümlü bölümün ise 112 adaya son parsel numarası verilerek davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili, temyiz dilekçesinde, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufunda olan yerlerden olduğunu ve bu tür yerlerin zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yörede yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili isteğinden ibarettir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmış olmasına, kararın (IV/3.) numaralı bendinde yer verilen Yerel Mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.