"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : AFYONKARAHİSAR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili, 119 ada 21 ve 127 ada 6 parsel sayılı taşınmazların davacının dedesi olan ...'ya ait iken onun 1980 yılında ölümü ile davacının babası ..... ve ...'ın kaldığını, muris .....'den mirasçılarına 4 parçadan oluşan toplam 25 dönüm taşınmazın miras olarak intikal ettiğini, mirasçılardan ...'ın bu 25 dönüm tarladan payına düşen hissesini ......Mahallesi muhtarı ve şahitler huzurunda 25 koyun karşılığında davacının babası ...'ya devrettiğini, bu devir sonrası muris ...'dan kalan mirastan hiç bir hak ve alacağının kalmadığını, taşınmazları iyiniyetle 20 yılı aşkın zamandır davacının kullandığını ileri sürerek taşınmazların tapularının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili, davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Afyonkarahisar 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.02.2020 tarihli 2019/411 E. 2020/88 K. sayılı kararıyla; davacının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15. maddesi gereğince kadastro öncesi taksim nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği yönünden dava konusu taşınmazların tapulama çalışmalarında tarafların kök murisi adına tespit edilerek tespitin mahkeme kararı sonucu 25/05/2009 tarihinde kesinleştiği ve dava tarihi itibariyle 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde yer alan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinin anlaşıldığı, yine 26.05.1954 tarih 7/17 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca elbirliği mülkiyetinde, mirasçılar arasında kazanmayı sağlayan zilyetlik işlemeyeceğinden olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı ile hak iktisap etmenin de mümkün olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eldeki davada taşınmazların ... adına tesciline ilişkin kadastro işleminin uyuşmazlık konusu olmadığını, uyuşmazlığın kadastro işleminden kaynaklanmadığı, daha önce miras payını ivazlı olarak devreden ...'nın mirasçısı ...'ın mirasçısı olan davalı mirasçıların tereke üzerinde herhangi bir hakkı olmaması ve taşınmazların miras payının devrine güvenerek iyi niyetle 20 yıldan fazla süredir davasız ve aralıksız olarak kullanan davacı adına tesciline ilişkin olduğunu, 01/12/1980 tarihli sözleşmeyle davalı murislerinin payını davacı murisine devredildiği, miras payının devrine ilişkin sözleşmenin yazılı olmasının yeterli olduğunu, 20 yıldan fazla süredir iyi niyetle davasız ve aralıksız taşınmazı kullandığı gerekçeleriyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 14.10.2020 tarihli 2020/697 Esas , 2020/694 Karar sayılı kararıyla; tespitin kesinleştiği günden dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğu,ayrıca davacının TMK'nın 713 maddesi hükmü uyarınca zilyetliğe dayalı tapu iptal tescil talebi yönünden dava konusu taşınmazın davacı ve davalıların kök murisi ... 'ye ait olduğu, harici satış sözleşmesinin davalıların murisi Bahar Akıncı tarafından davacı murisi ...lehine düzenlendiği, mirasçılar arasında kazanmayı sağlayan zilyetlik işlemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, (IV/2) no.lu paragrafta yer verilen gerekçelerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
3.Gerekçe
3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Afyonkarahisar ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 127 ada 6 parsel sayılı ve 119 ada 21 parsel sayılı taşınmazlar ...’nın 20 yılı aşkın zamandır zilyetliğinde olduğu, her ne kadar İbrahim Pınar’ın taşınmazı haricen satın aldığına dair iddiası olsa da o tarihte 14 yaşında olduğu belirtilerek ölü olduğu beyanlar hanesinde gösterilerek ..... adına tespit edilmiş, tespitin hükmen 25.05.2009 tarihinde kesinleştiği, davanın 30.07.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi harici satın alma ve zilyetlik nedenlerine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir
3.2.İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/2. maddesinde “Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce (…) (1) hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir”
3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” düzenlemeleri yer almaktadır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (III.) no.lu paragrafında yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesine, kararın (IV/3.) numaralı paragrafında yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinin yerinde olmasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 24/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.