"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 26/11/2020 tarihli 2018/1579 Esas ve 2020/1384 Karar sayılı ilamı yasal süre içerisinde davalı ... vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 20/01/2022 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edilen davacı Hazine vekili Avukat... geldi, davetiye tebliğine rağmen başka gelen olmadı. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde, 667 sayılı KHK uyarınca ... Devlet Yapılanması ile aidiyeti tespit edilen ... ... Dağıtım Pazarlama ve ... hizmetleri Ltd Şti'nin kapatılması nedeniyle malvarlıklarının Hazineye bedelsiz olarak devredilmiş sayılacağının ve bunlara ait taşınmazların re’sen Hazine adına tescil edileceğinin belirtildiğini, dava konusu 93 ada 116 parsel sayılı taşınmazın 04.03.2016 tarihinde yirmili yaşlarda olan davalı ...’a muvazaalı olarak temlik edildiğini, kısa süre sonra kat mülkiyeti kurulan taşınmazda 10 adet bağımsız bölüm tesis edildiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamada ...’ın bağımsız bölüm temlik ettiği kişilerin de davaya dahil edilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde, dava konusu öğrenci yurdunu 04.03.2016 tarihinde ailesinin desteği ile bedeli karşılığında satın aldığını, o zaman darbenin bilinmesi veya tahmin edilmesinin söz konusu olmadığını, terör örgütü ile ilişkisi olmadığını, taşınmazı aldıktan sonra hem binada masraf yapılması gerektiğini hem de taşınmazın cemaate ait olduğunu öğrendiğini, taşınmazı iade edip parasını almak istediğini ancak karşısında muhatap bulamadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar ise taşınmazın evveliyatını bilmediklerini, aldıklarında kötü durumda olan taşınmazlara masraf yaptıklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07/06/2018 tarihli ve 2016/701 Esas ve 2018/589 Karar sayılı ilamı ile; davalı ...’a yapılan temlikin muvazaalı olduğu, dahili davalıların da dava dışı önceki malik konumundaki şirket ve diğer davalı ... ile işbirliği içerisinde mal kaçırmaya yönelik danışıklı tutum ve davranışla hareket ettikleri gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; hayatı boyunca ... ile hukuki ya da gayrı hukuki ilişkisi olmadığını, dava konusu taşınmazın satışında herhangi bir muvazaa söz konusu olmadığı, davacının arsa üzerinde bulunan yapıyı, harabe, yıkık, dökük şekilde aldığını, tadilat ve onarım işleri nedeniyle taşınmazın bedelinin altında değil gerçek bedelinde olduğunu, taşınmazı tüm aile bireylerinin yardımı ile edindiğini, taşınmazı aldıktan sonra taşınmazın ... ile ilgili bir yer olduğunu anlayınca vazgeçmesine rağmen muhatap bulamadığını, ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve binayı geri almayan ... mensuplarını ihbar ettiğini, 667 sayılı KHK’nin re'sen tescillere uygulanacağını, eldeki davada resen tescil yapılmadığını, öncesinde yurt olan taşınmazın meskene dönüştürüldüğünü, kullanım amacının aynı olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Diğer davalılar ..., ..., ... ise; 667 sayılı KHK’nin eldeki davaya uygulanamayacağını, taşınmazın yurt olarak temlik edildikten sonra meskene dönüştürüldüğünü, kullanım amacının değiştiğini iyi niyetli olarak taşınmazları edindiklerini, taraflardan hiçbirini daha öncesinde tanımadıklarını, terör örgütü ile bağlantılarının olmadığını, taşınmazların tapuda görünen değerinden daha yüksek fiyatla satın alındığını, dairelerin içlerine masraf yapıldığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemişlerdir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 26/11/2020 tarihli ve 2018/1579 Esas ve 2020/1384 Karar sayılı ilamı ile; davalı ...'ın hakkında yürütülen soruşturma ve Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde terör örgütü üyeliği bulunduğuna dair açılan dava kapsamında taşınmazın doğrudan, Devlet tarafından .../... terör örgütü ile açıkça bağlantılı olduğu ilan edilen ve 667 sayılı KHK kapsamında kapatılan dernek ve kurumlar içerisinde yer alan ... Dağıtım Paz. ve ... Hiz. Ltd. Şti'nden tespit olunan değerin çok altında bir bedelle yekûn halde satın alındığı dikkate alınarak mahkemece adı geçen davalı yönünden verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak diğer davalılar açısından yeterince araştırma yapılmaksızın bedelde muvazaa olduğu gerekçesiyle hüküm tesis edildiği, davacının 04/07/2017 tarihli celse itibariyle tapu iptali ve tescil isteminin 675 sayılı KHK'nın 12/2. maddesine dayandırıldığı yönündeki beyanı kapsamında 675 sayılı KHK'nın 12/2. Fıkrası nazara alınarak davalılar ..., ... ... bu yönde .../... terör örgütüyle iltisaklı olduklarına dair dosyaya yansıyan bir delil bulunmadığının göz önünde bulundurulması gerektiği, 675 sayılı KHK’nin ilgili hükmünden müstesna olmak üzere 6098 sayılı TBK’nin 19. maddesi dahilinde ayrıca bir değerlendirme yapılacak olması halinde daireler için ödenen satış bedelinin her bir davalının beyanı uyarınca tapuda görünen bedelden daha yüksek olduğu ve dairelerin satın alındıktan sonra içlerine 20.000 TL'yi aşkın masraf yapılmak suretiyle oturulur hale getirildiği yönündeki iddiaların yeterince araştırılmadığı ve bilirkişi raporuna yansıyan bir tespit de bulunmadığı, davalılar ...'in bağımsız bölümlerin satış bedellerini ne şekilde ödedikleri hususunun kendilerinden sorularak beyanlarına başvurulması, dilekçelerinde ifade edilen satış bedellerinin gerçekte alıcısına ödenip ödenmediği hususunun hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde araştırılması, satıştan sonra devralınan bağımsız bölümlere ilişkin masraf yapıldığı öne sürülmekle yine bu konuda davalılardan delilleri sorulup, ödeme ve masraf iddialarına ilişkin varsa banka kayıtlarının celbi, makbuz ya da faturaların ibrazının istenmesi, mahallinde yapılacak keşif kapsamında adı geçen davalılarca satın alınan bağımsız bölümlerin gerekirse mahkemenin tayin edeceği tarafsız mahalli bilirkişiler dinlenmek suretiyle dava tarihi itibariyle ve hali hazırda ne amaçla kullanıldığı açık şekilde tespit edilmesi ve tüm bu araştırmadan sonra hasıl olacak netice kapsamında esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği gerekçeleriyle davalı ...’ın istinaf başvurusunun esastan reddine, diğer davalıların istinaf başvurularının kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle, ... ile ilişkisinin olmadığını, ceza soruşturmasında bu ilişki araştırmasına rağmen herhangi bir emareye rastlamadığını, temlik tarihi olan 04.03.2016’nın hem gerek hain darbe girişiminden hem de sonrasında çıkarılan KHK’lardan önce olduğunu, taşınmaz harabe halinde aldığını ve yüklü masraf çıktığı için bedelin ucuz olmadığını, ruhsat tadilatını vs. kendisinin yaptırdığını ve kat mülkiyeti tesis ettirdiğini, altınlarını ve dövizlerini bozdurduğunu, ailesinin de desteği ile taşınmazı aldığını, durumu öğrenince taşınmazı iade etmek istediğini ancak muhatap bulamadığını, ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve binayı geri almayan ... mensuplarını ihbar ettiğini, 667 sayılı KHK koşullarının bu davada uygulanamayacağını zaten bu yüzden re'sen tescil yapılamadığını, yurt olarak faaliyete devam edilmediğini, kullanım amacı değiştiği için KHK'nın kapsamına girmediğini, ... üyeliğinden yargılandığı davanın sonucunun beklenmemesinin hukuka aykırı olduğunu o davada beraat edeceğini, Bölge Adliye Mahkemesinin kesinleşmeyen ceza yargılanmasında aldığı cezayı ileri sürerek başvurusunu reddettiğini, Mahkemenin de ceza davası varken hakkında güvenlik soruşturması istemesinin abes olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Bilindiği üzere, 29/10/2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 03/10/2016 tarihli 675 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin muvazaalı devir işlemlerini düzenleyen 12. maddesinde “20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan özel öğretim kurum ve kuruluşları ile özel öğrenci yurtları ve pansiyonlarının faaliyetlerinin sürdürüldüğü dönemde üzerlerinde bulundukları, mülkiyeti kapatılanların sahibi gerçek veya tüzel kişilere ait taşınmazlardan 01/01/2014 tarihi ila bahse konu yerlerin kapatılma tarihleri arasında üçüncü kişilere devri yapılmış olan ve üzerinde kapatılanlar tarafından aynı faaliyete kapatılma tarihi itibarıyla devam edilen taşınmazların devir işlemleri muvazaalı kabul edilir ve tapuda ilgisine göre Hazine veya ... Genel Müdürlüğü adına her türlü kısıtlama ve taşınmaz yükünden ari olarak resen tescil edilir.” düzenlemesine yer verildiği ve 675 sayılı KHK’nin 7082 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunun ile kanunlaştığı,
3.2.2. 29/04/2017 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 698 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 5 inci maddesinin 2. fıkrası ile 675 KHK’nın 12. maddesine “(2) Birinci fıkrada belirtilen taşınmazların devredildiği üçüncü kişilerin terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı veya irtibatı olması halinde, taşınmaz üzerinde aynı faaliyete devam edildiğine bakılmaksızın devir işlemleri muvazaalı kabul edilir ve tapuda ilgisine göre Hazine veya ... Genel Müdürlüğü adına her türlü kısıtlama ve taşınmaz yükünden ari olarak resen tescil edilir.” hükmünün eklendiği ve 689 sayılı KHK’nin 7088 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun ile kanunlaştığı görülmüştür.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğinden, dava konusu 93 ada 116 parsel sayılı taşınmazın ... Terör Örgütü yapılanması kapsamında faaliyet gösterdiği tespit edilen ve kapatılan dava dışı ... Öğretim Dağıtım Paz. Ve ... Hiz. Ltd. Şti tarafından 04/03/2016 tarihinde davalı ...'a 150.000 TL karşılığı satış suretiyle temlik edildiği, taşınmazda 24/03/2016 tarihinde kat mülkiyeti tesis edildiği ve 10 tane bağımsız bölüm oluştuğu, her biri 33.000 TL bedelli olmak üzere davalı ... tarafından 3 numaralı bağımsız bölümün 12.04.2016 tarihinde davalı ...’a, 4 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin 11.04.2016 tarihinde davalı ...’e, 5 numaralı bağımsız bölümün 04.04.2016 tarihinde davalı ...’ye, 6 numaralı bağımsız bölümün ise 18.04.2016 tarihinde davalı Muhamet Akif’e devredildiği, Muş Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğünden gelen 23.05.2018 tarihli yazıda; İ.Hulusi Yahyagil öğrenci yurdunda izinsiz faaliyet gösterdiğinin tespit edildiğinin ve Valilik makamının 20.11.2015 tarihli ve 103 sayılı onayı ile kapatıldığının, belirtilen tarih ile devir tarihi arasında faaliyet gösterildiği ile ilgili müdürlükte bilgi ve belgeye rastlanılamadığının bildirildiği, Defterdarlık /Milli Emlaka yazılan müzekkereye de devri tarihi ile dava tarihi arasında taşınmazın yurt olarak kullanıp kullanılmadığını bilinmediği şeklinde cevap verildiği, Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/94 Esas sayılı davasında yapılan yargılama sonucunda davalı ...’ın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edildiği ve anılan kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
3.3.2. Somut olayda, dava konusu taşınmazın devir tarihi ile kapatma zamanı arasındaki süre içerisinde aynı faaliyete devam edilip edilmediği hususunun Mahkemece yapılan yazışmalara rağmen tespit edilemediği görülmekle; 689 sayılı KHK ile 675 sayılı KHK’nin 12. maddesine eklenen “Birinci fıkrada belirtilen taşınmazların devredildiği üçüncü kişilerin terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı veya irtibatı olması halinde, taşınmaz üzerinde aynı faaliyete devam edildiğine bakılmaksızın devir işlemleri muvazaalı kabul edilir ve tapuda ilgisine göre Hazine veya ... Genel Müdürlüğü adına her türlü kısıtlama ve taşınmaz yükünden ari olarak resen tescil edilir” hükmü gözetilerek davalı ... hakkındaki ceza davasında verilen mahkumiyet kararının kesinleşmesinin beklenilmesi ve sonucun dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerle değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
VI. SONUÇ:
Davalı ... vekilinin değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nin 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.01.2022 tarihinde kesin olmak üzere karar verilmiştir.