"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının ortak zilyetliklerinde bulunan Mardin ili, Dargeçit ilçesi, Saray Mahallesi, 439 ada 50 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucu 1/2'şer pay ile davalı ve dava dışı ... adına tescil edildiğini, 439 ada 59 parsel sayılı taşınmazın ise davalı adına tescil edildiğini, taşınmazların 30 yılı aşkın süredir davacı ile davalının ortak zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek, davalının yarı payının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Dargeçit Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.02.2014 tarihli ve 2013/21 E., 2014/77 K. sayılı kararıyla davacının babasından kaldığını iddia ettiği taşınmazlar yönünden tek başına dava açamayacağı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 16.09.2014 tarihli ve 2014/9407 E., 2014/10035 K. sayılı kararıyla “...Davacı ... 11.02.2013 havale tarihli dava dilekçesi ile çekişmeli 439 ada 50 ve 59 parsel sayılı taşınmazlarda ... adına olan hisselerin yarı paylarının kendi zilyetliğinde olduğu iddiası ile dava açmış, davalı ... 11.07.2013 tarihli celsede, çekişmeli taşınmazlardan 439 ada 50 parsel sayılı taşınmazın bölme masraflarının davacı tarafından karşılanması şartı ile babaları tarafından davacı ile kendisine miras bırakıldığını beyan etmiştir. Bu hali ile davacı, dava konusu parsellerde kendi payını istemekte olup, herhangi bir miras ilişkisine dayanmamıştır. Kaldı ki; mevzuatımızda mirasçılar arasında paya yönelik dava açılmasını engelleyici bir hüküm de bulunmamaktadır. Mahkemece; davalının beyanları da nazara alınarak tarafların delilleri toplanmak sureti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğü..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Dargeçit Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.03.2015 tarihli ve 2014/335 E., 2015/24 K. sayılı kararıyla davalının duruşmadaki beyanında 50 parsel sayılı taşınmazda davacı ile yarı yarıya pay sahibi olduklarını kabul ettiğini, 59 parsel sayılı taşınmazda ise kendisinin tek başına malik olduğunu beyan ettiği, 50 parsel yönünden davanın kabulüne, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle 59 parsel yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Onama- Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07.12.2017 tarihli ve 2015/14289 E., 2017/8629 K. sayılı kararıyla “... davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan çekişmeli 439 ada 50 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükmün onanmasına, ...Davacı ... vekilinin 439 ada 59 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazlarına gelince: Mahkemece, davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile yazılı hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Davacı ..., dava dilekçesi ile taşınmazın yarı payının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle kendisine ait olduğunu iddia etmiş, yargılama sırasında taşınmazın babasından intikal olduğunu, babalarının sağlığında taşınmazı kendisine ve davalıya bıraktığını iddia etmiştir. Davalı ise çekişmeli taşınmazı ... ... isimli üçüncü kişiden satın aldığını, terekeye dahil olmadığını, kaldı ki babasının sağlığında davacının payını verdiğini, taşınmazın kendisine ait olduğunu savunmuştur. Bozma kararından önceki tarihte yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıkları ise, taşınmazın babalarından taraflara kaldığını beyan etmişlerdir. Mahkemece taşınmazın evveliyatı araştırılmadan, davalının satın alma savunması üzerinde durulmadan, eksik araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi isabetsizdir. Doğru sonuca ulaşabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak olan keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, öncesinin kime ait olduğu, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne şekilde kullanıldığı, tarafların babalarına ait ise murisin sağlığında gerçekleşen bağış, satış gibi hukuki bir işlem ya da ölümünden sonra yapılan taksim ile taraflardan birine ya da her ikisine devredilip edilmediği, murisin sağlığında yapılmış bir işlem varsa bu işleme bağlı olarak zilyetliğin devredilip devredilmediği maddi olaylara dayalı olarak sorulmalı, davalının satın alma savunması araştırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün bozulmasına..." karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararı doğrultusunda mahallinde yapılan keşifte dinlenen kadastro tespit ve mahalli bilirkişi beyanları, davalının 59 parsel sayılı taşınmazı satın almadığına yönelik beyanları ile iddianın ispatlandığı gerekçesiyle, 50 ve 59 parsel sayılı taşınmazlardaki davalının 1/2 payının, 1/2 sinin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 59 parsel sayılı taşınmaz yönünden bilgi ve belge olmadan kabul kararı verilmiş olmasının hatalı olduğunu, davacının 25-30 yıldır Konya ilinde ikamet ettiğini, taşınmaz ile ilgisi ve tasarrufu bulunmadığını, müvekkilinin taşınmazı işleyerek bağ haline dönüştürdüğünü, davanın tarafları dışında mirasçılar bulunduğunu, bu hususun Mahkemece göz ardı edildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, TMK'nın 713/1 maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi şöyledir; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Dargeçit Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Ancak, mahkemece 59 parsel sayılı taşınmazda davalı tam pay malik olmasına rağmen, 1/2 payı olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, davacının temyiz itirazı bulunmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 512,10 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.