Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5515 E. 2023/417 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunun oluştuğu gözetilerek, Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul Kısmen Red

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve temyiz incelemesinden geçen tapu iptal ve tescil (Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer iddiasına dayalı) davasında, verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili ... ... ...’ya açtığı davanın dava dilekçesinde, Kayseri ili, İncesu ilçesi, ... köyü mevkinde bulunan 242 ada 14 parsel ve 243 ada 52 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında ... ... adına tescil edildiğini, bu yerlerin Devletin hüküm ve tasarrufundaki yerler olduğunu belirterek bahsi geçen taşınmazların ... adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... cevap dilekçesinde, babası ... ... ... adına tapu kaydı olmadığını, 242 ada 14 parsel sayılı taşınmazın ... ... adına kayıtlı olduğunu, davanın yanlış açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... vekili, 243 ada 52 parsel ilgili, aynı mahkemede 2017/133 Esas, 2018/73 Karar sayılı dosyada, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunan taşınmaz için açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.03.2015 tarihli ve 2014/665 Esas, 2015/115 Karar sayılı kararıyla; davalı ... ...'nun 2007 yılında vefat ettiği, davanın 2014 tarihinde açıldığından bahisle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 13.02.2018 tarihli ve 2015/11962 Esas, 2018/863 Karar sayılı ilamıyla, ... ... ve ... ...’in aynı kişi olduğu, isim yanlışlığının düzeltilmesi ve davalı mirasçılarının davaya dahil edilmesi amacıyla davacı tarafa süre verilmesi gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 03.07.2019 tarih ve 2018/89 Esas, 2019/178 Karar sayılı kararıyla, eski 242/14 yeni 1529/14 nolu parselin kadastro kesinleşme tarihinden geriye doğru 20 yıllık zaman zarfı içerisinde davalıların murisi ... ... ... ve sonrasında davalılar tarafından uzun yıllardır tarım arazisi olarak kullanıldığı, imar ihyanın ve ekonomik amaca uygun zilyetlik şartlarının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi kapsamında davalılar lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine; eski 243/52 yeni 1530/52 nolu parselin ziraat bilirkişi raporunda ve ... fotoğraflarında tarım arazisi olarak kullanılmadığı yine mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanlarının da bu doğrultuda olduğu, keşif esnasındaki gözlemde bahsi geçen parsele ilişkin fotoğraflarda taşınmazda sabit taş ve kayaların bulunduğu, bu nedenle davalılar murisi lehine imar ihya ve ekonomik amaca uygun zilyetlik koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V.BOZMA KARARI SONRASI İLK DERECE MAHKEMESİ KARARINA KARŞI TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, davanın reddine karar verilen parselle ilgili olarak, zilyetlik şartlarının oluşmadığını, hükmün bozulması gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil (Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer iddiasına dayalı) istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. TMK’nın 713. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.