Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5528 E. 2023/397 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro esnasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın davacılar adına tescili talebi üzerine, taşınmazın zilyetliği ve yol vasfı taşıyıp taşımadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların taşınmaz üzerindeki yirmi yıllık davasız, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyetliklerini ispatladıkları, taşınmazın da kamu hizmetine tahsis edilmiş yol olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine verdiği tescil kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen tespit harici bırakılan yerin tescili davasında davasında davanın kabulüne karar verilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı Hazine ile davalı köy tüzel kişiliği tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. madde kapsamında öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme şartlarının müvekkiller yönünden gerçekleştiğini, dava dışı Hozat Karaca köyü kütüğünde 131 ada 2 parsel ile 133 ada 2 parsellerin devamı olan ve kadastro paftasında yol olarak bırakılan taşınmazların yol kaydının (haritasının) iptali ile öncelikle 131 ada 2 no.lu parselden ayrılan kısmın kendi parseli ile 133 ada 2 no.lu parselden ayrılan kısmın da kendi parseli ile birleştirilmek suretiyle davacılar adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde özetle; kadastro çalışmalarında Tunceli ili, Hozat ilçesi, Karaca köyü kütüğünde kayıtlı 131 ada 2 parsel, 133 ada 2 parsel sayılı taşınmaz arasında kalan tescil harici boşluğun yol olarak bırakıldığını, bu nedenle tescile tabi olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... muhtarlığının temsilcisi, cevap dilekçesinde özetle; köy halkından olan ... yol yapımı nedeniyle muhtarlık tarafından bilgilendirilmiş olmasına rağmen köy muhtarlığından şikayetçi olduğunu, kadastro tarafından yapılan ölçüme uyularak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24/03/2016 tarihli ve 2014/64 Esas, 2016/13 Karar sayılı kararıyla, davanın kabulü ile fen raporunda A, B ve C ile gösterilen bölümlerin 131 ada 2 parsel ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMA SONRASINDAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı Köy tüzel kişiliği temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 30/05/2019 tarihli ve 2016/8278 Esas, 2019/4114 sayılı kararı ile "Dava; 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gerekir. Mahkemece yasal ilanlar yapılmadan yazılı olduğu şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsizdir." gerekçesi ile hüküm bozulmuştur.

C. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla; zilyetlikle kazanım şartlarının davacılar lehine gerçekleştiği ve taşınmazın kadim yol olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, Tunceli ili, Hozat ilçesi, Karaca köyü, Ağaç Önü mevkiinde bulunan 131 ada 2 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 14/03/2016 havale tarihli raporda ''A+B+C'' harfleri ile gösterilen ve krokisinde tespit harici yol olarak bırakılan 116,19 m2 yüzölçümündeki kısmın 131 ada 2 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle birleştirilmesine ve bu taşınmazın davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine ile davalı köy tüzel kişiliği temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

1. Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; 131 ada 2 parsel sayılı taşınmazda mevcut bulunan duvar yapısı itibariyle sabit olmayıp çimento ile örülmediğini, bu nedenle taşların zamanla devrilmesi ve onarılması mevcut konumunu değiştirerek köy yolunun daralmasına, araç geçişlerinin zorlaşmasına sebep olduğunu, mahalli bilirkişi ve tanıkların değerlendirmelerinin tarafsızlık ilkesine uygun olmadığını öne sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; köy yolu 6 metre olarak belirlenmesine rağmen haksız olarak davacıların isteği doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiğini öne sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yörede yapılan kadastro sırasında “yol olarak” tescil harici bırakılan taşınmazın davacılar adına tescili isteğinden ibarettir.

2. İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi şöyledir: “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi şöyledir: “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.

3.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi şöyledir: “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3. Değerlendirme

1. Çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “yol” olarak kadastro harici bırakıldığı anlaşılmıştır.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafça ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle; davalıların temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Aşağıda yazılı 120,80 TL bakiye onama harcının davalı köy tüzel kişiliğinden alınmasına,

Karar tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.