Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5532 E. 2023/394 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerinde yirmi yıldan fazla süredir, malik sıfatıyla, davasız ve aralıksız zilyetliğini ispat etmesi ve taşınmazın kamu hizmetine tahsis edilmemiş olması gözetilerek, TMK m.713 ve Kadastro Kanunu m.14, 17 uyarınca yerel mahkemenin davacı lehine verdiği tescil kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ilişkin karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemece verilen karar, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa ...'nın, çekişmeli taşınmaz üzerinde 1960'lı yılların sonunda köy muhtarından izin alarak ikamet etmekte olduğu köy evini inşa ettiğini, dava konusu evi inşa edip bahçesini oluşturabilmesi için göstermiş olduğu yerin "köy boşluğu" vasfını taşıdığını, müteveffa ...'nın taşınmazı 1960'lı yılların sonundan beri aralıksız ve çekişmesiz olarak malik sıfatıyla zilyet olarak elinde bulundurduğunu, 2012 yılı içerisinde taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmalarının başladığını, dava konusu taşınmazın tapu sicilinde kayıtlı olmadığını, köy boşluğu vasfını taşıyan ve müteveffa ...'nın halen ailesi ile birlikte ikamet ettiği taşınmazın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 713. maddesi gereğince olağanüstü zamanaşımı nedeniyle ... adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine cevap dilekçesinde özetle; köy boşluğu niteliğindeki arazilerin Hazineye ait olduğunu, köy boşluklarının kadastro sırasında Hazine adına tescil edilmesi gerektiğini öne sürerek dava konusu taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.07.2016 tarihli ve 2013/847 Esas, 2016/288 sayılı kararı ile TMK'nın 713. maddesindeki yasal koşulların müteveffa davacı ve onun vefatı üzerine davaya devam eden mirasçıları yararına gerçekleştiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile Bodrum İlçesi, Kemer Mahallesinde bulunan 28.12.2015 tarihli bilirkişi raporunun ekindeki krokide A harfi ile gösterilen 1200 m² arsa, B harfi ile gösterilen 121 m² ev, C harfi ile gösterilen 27 m² ahır ve D harfi ile gösterilen 10,81 m² havuz alanı olmak üzere, tapulama harici bırakılan bölümlerin davacı muris ...'nın, Bodrum 1.Noterliğinin 09.01.2015 tarihli ve 223 yevmiye numaralı veraset ilamındaki payları oranında muris ... mirasçıları adına son parsel numarası verilmek suretiyle kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV.BOZMA VE BOZMA SONRASI YARGILAMA SÜRECİ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.06.2020 tarihli ve 2016/16835 Esas, 2020/2212 Karar sayılı kararı ile “...Mahkemece öncelikle, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığını davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde, dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

C. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla, dava konusu taşınmazın 50-60 yıl öncesinden beri emek ve masraf harcanmak suretiyle imar ve ihya edildiği, bahçe niteliğinde kullanıldığı ve mera, yaylak, kışlak gibi Devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerin özelliklerini göstermediği, orman sayılan yerlerden olmadığı, TMK'nın 713. maddesindeki yasal koşulların müteveffa davacı ve onun vefatı üzerine davaya devam eden mirasçıları yararına gerçekleştiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile Bodrum ilçesi, Kemer Mahallesinde bulunan 28.12.2015 tarihli bilirkişi raporunun ekindeki krokide A harfi ile gösterilen 1200 m² arsa, B harfi ile gösterilen 121 m² ev, C harfi ile gösterilen 27 m² ahır ve D harfi ile gösterilen 10,81 m² havuz alanı olmak üzere, tapulama harici bırakılan bölümlerin davacı muris ...'nın, Bodrum 1. Noterliğinin 09.01.2015 tarih ve 223 yevmiye numaralı veraset ilamındaki payları oranında muris ... mirasçıları adına, son parsel numarası verilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine ile davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

1. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz köy boşluğu niteliğinde olması ve köyün ortak malı olması nedeniyle zilyetlik, imar ve ihya ile tescile konu olabilecek yerlerden olmadığı, köy boşlukları kamu orta malı niteliğinde olup davanın reddine kararı verilmesi gerektiğini öne sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığının 12.10.2017 tarihli ve 330 sayılı kararı ile kabul edilerek onaylanan 1/25000 ölçekli ... İmar Planında Kırsal Yerleşme Alanında kaldığını, zilyetlik kazanılmasının mümkün olmadığını, tescil harici bırakılan dava konusu alanın TMK'nın 713/6. maddesi gereği müvekkili Belediye adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yörede yapılan kadastro sırasında meydan ve taşlık olarak tescil harici bırakılan taşınmazın tescili talebine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi şöyledir:

“Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi şöyledir:

“Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz."

3. TMK'nın 713. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3. Değerlendirme

1. Çekişmeli taşınmazın yörede 1971 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında meydan ve taşlık olarak tespit harici bırakıldığı anlaşılmıştır.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna ve bozma kararına uygun olup davacı tarafça ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine ile davalı ... Belediyesinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ... Başkanlığından alınmasına,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

23.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.