Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5592 E. 2023/930 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetliğin kazanılması yoluyla tescili talebi üzerine, taşınmaz üzerindeki imar ve ihya faaliyetlerinin zilyetlik ve mülkiyet kazanımı için yeterli olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının, taraf delilleri ve bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurduğu, usul ve yasaya uygun olduğu, ancak davalı Hazine lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi dışında, bu eksikliğin de hükmün düzeltilmesi suretiyle giderilebileceği gözetilerek, hüküm düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kısmen Kabul - Kısmen Ret

Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Batman, Kesmeköprü Köyü, Urganlı Mezrası, Guhariresi, Nermik, Girikozi, Wari Geso mevkindeki taşınmazların çalılık ve taşlık yerlerden olması dolayısıyla tespit harici bırakıldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri gereğince taşınmazların taşlık durumdayken davacı tarafından taşların kısmen toplanılarak kısmen de sökülmek suretiyle imar ihya edildiğini, davacının nizasız fasılasız 20 yıldan beri taşınmazları malik sıfatıyla kullandığını ileri sürerek taşınmazların davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığını, davacı tarafından herhangi bir şekilde emek ve masraf yapılmadığını öne sürerek davanın reddini ve Hazine adına tescilini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, tescil harici olan A1 ile gösterilen 13.662,70 m²'lik kısmın imar ihya edildiği, davacı tarafından kullanıldığı, köy orta malı, köy boşluğu, mera olmadığı 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 713. maddesindeki şartların davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle A1 ile gösterilen bölümün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer taşınmazlar yönünden imar - ihya tamamlanmadığı gibi bu taşınmazlarla ilgili davacı yararına taşınmazın kendiliğinden kaynaklanan mülk edinme koşullarının da oluşmadığı gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22/11/2013 tarihli ve 2013/10292 Esas 2013/11276 Karar sayılı kararıyla; "...dava tarihinden geriye doğru 1990, 1995 ve 2000 yıllarını kapsayacak üç ayrı tarihe ait olmak üzere yüksek çözünürlüklü ... fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından getirtilmeli, daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, bir jeodezi ve fotogrametri uzmanı ve 3 kişilik ziraat mühendisi kurulu ile keşif icra edilmelidir. Taşınmazların başında icra edilecek keşif sırasında yerel bilirkişilerden taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift ... fotoğraflarının stereoskop aletiyle jeodezi ve fotogrametri uzmanına inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazların, önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesi istenilmeli, 3 kişilik zirai bilirkişi heyetinden çekişmeli taşınmazların toprak yapısı ile komşu parsellerin toprak yapısı mukayese edilmesi, çekişmeli taşınmazların tarıma elverişli olup olmadığı, ayrıntılı rapor alınmalı, taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafların hangi taşınmazlara ait olduğuda belirtilerek rapor ekinde sunulmalı..." gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, A ve B1 ile gösterilen alanların sırasıyla 12833.87 ve 9063.98 metrekare olarak hesaplandığının bildirilmesi üzerine mahalli bilirkişiler, tanıklar ve bilirkişi raporları bütün olarak değerlendirildiğinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 17 ve TMK'nın 713/2 maddeleri gereğince C ve D ile gösterilen yerler açısından davanın reddine, bilirkişi raporunda belirtilen A ve B1 ile gösterilen yerler hakkındaki davanın kabulüne, ret kararı verilen kısımların Hazine adına tescil edilmesi gerekir ise de; önceki kararda bu hususta bozma yapılmadığı gibi harç hususunda da bozma yapılmadığı önceki kararda olduğu gibi TMK'nın 713/3 maddesi gereğince davalılar kanuni hasım durumunda oldukları için yargılama giderleri, vekalet ücreti ve harçtan sorumlu tutulmalarının hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle,

Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 17/03/2016 tarihli ve 21/08/2020 tarihli rapor ve krokisinin A harfi ile gösterilen alanın ve B1 harfi ile gösterilen alanın davacı adına köyün son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline, davacının diğer taşınmazlar ile ilgili talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, zilyetlikle kazanım şartlarının davacı lehine oluşmadığını, reddedilen kısımlar yönünden Hazine adına tesciline ve Hazine adına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, ziraat bilirkişileri verdikleri raporda; davalı taşınmazların MK'nın 713. maddesi ve Kadastro Kanunu'nun 14, 17 ve 18. maddelerine göre, zilyetlik ve mülk edinme koşulunun gerçekleştiğini ileri sürerek, kararın reddedilen bölümler yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi şöyledir; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi şöyledir; “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.”

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi şöyledir; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326/1. maddesi şöyledir; "Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir." hükümleri yer almaktadır.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanun ile bozma kararına uygun olup davacı ve davalı tarafın temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

2. Ancak, Mahkemece davanın kısmen reddine karar verildiğine göre, HMK'nın 326. maddesi gözetilerek davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği halde bu konuda olumlu - olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yargılamanın yenilenmesini gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1- Davacı vekili ile davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2- Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün 7. bendi hükümden çıkarılarak yerine 7. bent olarak "Davalı Hazine kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya ödenmesine" cümlesinin eklenmesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran taraflara iadesine,

20/02/2023 tarihinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.