"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı Hazine vekili ve Kocaali Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucu kendisine ait bir kısım yerin 153 ada 30 parsel sayılı taşınmaz içerisinde hatalı olarak davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazın 897,44 m2 bölümünün tapu kaydının iptali ve adına tescilini istemiştir.
Yargılama sırasında davacı tarafından paftasında yol olarak gösterilen 614,61 m2'lik bölümün yol olmayıp kendisine ait olduğu, açmış olduğu davada taleplerini eksik bildirdiği gerekçesiyle Hazine ve Kocaali Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek paftasında yol olarak gösterilen bölümün de adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.12.2015 tarihli ve 2014/68 E., 2015/543 K. sayılı kararıyla, davanın kabulüne, çekişmeli 27.07.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda 153 ada 30 parsel sayılı taşınmaz içinde olduğu belirtilen (A) harfi ile gösterilen bölümün tapu kaydının iptaline, bu bölüm ile aynı raporda (C) harfi ile belirtilen ve paftasında yol olarak gösterilen bölümlerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 04.11.2019 tarihli ve 2016/11111 Esas, 2019/6934 Karar sayılı kararıyla; “Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 29.06.2011 tarih, 2011/1-364 Esas ve 2011/453 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, ıslahla kastedilen, dava konusu edilen hususların genişletilmesi veya değiştirilmesi olup, dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı, somut olayda; dava tarihinde fen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda (C) harfi ile gösterilen bölüm hakkında yöntemince açılmış herhangi bir dava bulunmadığı halde sonradan davaya katılmış olan bu bölüm hakkında da davanın konusu olduğu kabul edilerek davacı lehine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
C. Bozma Sonrası Mahkeme Kararı
Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.01.2021 tarihli ve 2020/333 E., 2021/45 K. sayılı kararıyla, davanın kabulüne, çekişmeli 27.07.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda 153 ada 30 parsel sayılı taşınmaz içinde olduğu belirtilen (A) harfi ile gösterilen bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda (C) harfi ile belirtilen alana ilişkin usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı gerekçesiyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve Kocaali Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
E. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz dilekçelerinde özetle: davacı tarafın tescil talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiş olmasına rağmen, tapu iptal ve tescil davası yönünden verilen kabul kararı sonucu davacı lehine hüküm kurulan yargılama giderleri ve harçtan, davalı Belediye ile Hazinenin de müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, haklarında açılan davanın reddine karar verildiğinden lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek ve resen dikkate alınacak nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
HMK 326. maddesi; (1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir" hükümlerini düzenlemiştir.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı tarafından, kadastro sırasında paftasında yol olarak tespit harici bırakılan yol hakkında yöntemince harcı yatırılarak açılan bir dava bulunmadığı, Hazine ve Belediyenin davacı tarafça dahili davalı haline getirilmesi dosyada taraf sıfatı kazandırmayacağı, kaldı ki; mahkemece tescil talebi hakkında ret karar verilmediğinden davalılar Hazine vekili ve Kocaeli Belediye vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Mahkemece 153 ada 30 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, 27.07.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölüme yönelik tescil talebi hakkında, yöntemince açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmesi nedeniyle, dava harç ve yargılama giderlerinden sadece tapu iptal ve tescil davasında davalı olan ...’in sorumlu tutulması gerekirken, harç ve yargılama giderlerinden davalı ... yanında tescil talebi sonucu dahili davalı haline getirilen Hazine ile Belediyenin de müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları doğru değil ise de, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar Hazine vekili ve Kocaali Belediye Başkanlığı vekilinin, yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile,
Hükmün (5) ve (6) numaralı bendinde yer alan “müşterek ve müteselsilen davalılardan” kelimelerinin çıkarılarak yerine “davalı ...’ten” kelimelerinin eklenmesine, hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sair temyiz itirazlarının reddine,
Alınan peşin harcın yatırana istek halinde geri verilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
07/02/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.