"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davanın kısme kabul kısmen reddine ilişkin karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 128 ada 245 parsel sayılı 45.980,28 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
I. DAVA
Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.05.2015 tarihli ve 2013/171 Esas ve 2015/76 Karar sayılı kararıyla, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 128 ada 45 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile teknik bilirkişinin 12.05.2015 havale tarihli rapor ve ekli krokisinde (A) harfi ile gösterilen 27.535,92 metrekarelik bölümün aynı ada ve parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline; raporda (B) harfi ile gösterilen 18.442,42 metrekarelik bölümün en son ada ve parsel numarası verilerek davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairece “davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, davada reddedilen kısım yönünden kendini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken, davalının karar duruşmasına kadar kendisini vekil aracılığıyla temsil ettirmediği ancak karar duruşmasında davalı vekilinin yer aldığı, duruşmanın son aşamaya geldiği, karar verilmek üzere olduğu gerekçe gösterilerek davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu” gerekçesiyle bozma yapılmıştır.
3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 12.11.2019 tarihli ve 2019/39 Esas, 2019/134 Karar sayılı kararıyla, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 128 ada 45 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile teknik bilirkişinin 12.05.2015 havale tarihli rapor ve ekli krokisinde (A) harfi ile gösterilen 27.535,92 metrekarelik bölümün aynı ada ve parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline; raporda (B) harfi ile gösterilen 18.442,42 metrekarelik bölümün en son ada ve parsel numarası verilerek davalı adına tapuya kayıt ve tescili ile davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili, temyiz dilekçesinde, Mahkemece verilen kabul kararının hatalı olduğunu ve taraflarına fazla vekalet ve harca hükmedildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 90/1. maddesinde; "Süreler, kanunda belirtilir veya hakim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında hakim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez", aynı Kanunun 92. maddesine göre, “ Süreler gün olarak belirlenmiş ise tebliğ veya tefhim edildiği gün hesaba katılmaz ve süre son günün tatil saatinde biter. Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne karşılık gelen bir gün yoksa, süre bu ayın son günü tatil saatinde biter.”, 94/1 maddesinde de "Kanunun belirlediği süreler kesindir." şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.
HMK’nin 346. maddesi uyarınca, temyiz dilekçesi kanuni süre geçtikten sonra verilirse, kararı veren mahkemece temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekir. Ancak temyiz edilen karar temyiz süresi geçtiği halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise 01.06.1990 tarih 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince, dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verilebilecektir.
6.3. Değerlendirme
Somut olayda, yerel mahkemenin temyize konu 12.11.2019 tarihli kararı davalı ... vekili Av. ...’a 15.01.2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş; davalı ... vekili tarafından 11.07.2020 tarihinde karar temyiz edilmiştir.
V. SONUÇ
Bu durumda, yasal temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nin 366. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 346/1. maddesi hükmüne göre davalı vekilinin temyiz dilekçesinin SÜREDEN REDDİNE, alınan peşin harcın temyiz edene istek halinde geri verilmesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.