"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; Giresun ili Şebinkarahisar ilçesi Gökçetaş köyü hudutları dahilinde bulunan 131 ada 1 parsel ile 132 ada 1 parsel sayılı taşınmazların babası ...'ya ait olmasına ve onun ölümü ile kendilerine kalmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında davalı ... adına tespit edildiğini, taşınmazlar üzerinde yine babasından kalma ev, ahır, samanlık gibi 5 adet köy binası olduğunu, bu binaları da davalının kendi üzerine alarak kullandığını ileri sürerek çekişmeli taşınmazların kendisi, davalı ve ... ... olmak üzere 3 kardeş adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, yasal süresi içerisinde davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.01.2018 tarihli ve 2016/33 Esas, 2018/23 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 12.06.2018 tarihli ve 2018/760 E., 2018/803 K. sayılı kararıyla; Mahkemece murisin sağlığında taşınmazları mirasçıları arasında paylaştırıp paylaştırmadığı, bir başka deyişle murisin sağlığında taşınmazları mirasçılarına bağışlayıp bağışlamadığı veya taşınmazların gelecekte mirasçıları olacak çocuklarına tespit günü itibariyle bağış niteliğinde olmak üzere devredip devretmediği yönünde araştırma yapılması gerekirken, Mahkemece bu yönde hiç araştırma yapılmadığı vurgulanarak mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılması, yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından ortak miras bırakan ...’nun tespit günü itibariyle sağ olduğu gözetilerek mirasbırakan ...’in sağlığında ve gelecekte ölümü ile muhtemel mirasçıları olacak çocukları arasında paylaşım(esasen bağış) yapılıp yapılmadığı, bir başka deyişle muris ...’in tespit günü itibariyle kendisine ait olan taşınmazları çocuklarına bağışlayıp bağışlamadığı, murisin çekişmeli taşınmazlar ile dava dışı taşınmazların tespitte belirlenen malikleri adına tespit edilmesine ... veya muvafakat gösterip göstermediği, murisin tespit sırasında bu şekilde bir bağış yapması halinde zilyetliğini de devredip devretmediği hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınması, murisin sağlığında tespitte belirlenen şekilde paylaşılmasına ... gösterdiği belirlendiği takdirde bu hususun murisin sağlığında yaptığı bağış sayılıp sayılmayacağı ve böylelikle davacının taşınmazlar üzerinde terekeden gelen bir hakkının kalıp kalmayacağının değerlendirilmesi gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/(1)-a/6. maddesi uyarınca kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.01.2020 tarihli 2018/146 Esas, 2020/12 Karar sayılı kararı kararı ile muris ... tarafından sağlığında mirasın taksim edildiği, davacının paylaşıma itiraz etmediği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
D. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ispat yükünün davalı üzerinde olduğunu, rızai taksimi destekleyen tek beyanın ...'e ait olduğunu, davalı ile muvazalı işlem tesis eden kişinin beyanlarının bilirkişi/tanık olarak hükme esas alındığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
F. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 13.11.2020 tarihli ve 2020/697 E. 2020/1360 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların tarafların murisi ...'dan kaldığı, murisin sağlığında mirasçılar arasında yapılan taksimin muris onay veya icazet vermediği müddetçe geçerli olmayacağı, murisin sağlığında yapılan paylaşım bağış niteliğinde olup zilyetliğin devri ile geçerli olacağı, bağışın yapıldığını da ispat yükünün bağış iddiasına dayanan davalıda olduğu, kaldırma kararı sonrasında yapılan keşif ve uygulama sonucunda alınan mahalli bilirkişi beyanları ile çekişmeli taşınmazların murisin sağlığında davalılara bağışlandığının ispatlanamadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/01/2020 tarihli ve 2018/146 Esas, 2020/12 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında karar verilmesine;
Giresun ili, Şebinkarahisar ilçesi, Gökçetaş köyü, ... mevkiisinde bulunan 131 ada 1 parsel ve 132 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davacının miras payı( 3/16) oranında iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının iki kez kendi lehine verilmiş olmasına rağmen üçüncü kez ifadelerin değiştirilip yanlış beyanlar sonucu aleyhine karar verildiğini, babalarının ölmeden önce taksimatı yapıp yerlerini ayrı ayrı bölüştürdüğünü ileri sürerek, kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi miras hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK'nın ;
190. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
"İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",
4721 sayılı TMK'nın ;
6. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
"Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
640. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
“Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan ... temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler."
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun;
15. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
"Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur."
Tereke (miras ortaklığı) TMK'nın 701 ve devam eden maddeleri uyarınca elbirliği (iştirak) mülkiyetine tâbidir. Elbirliği mülkiyeti, yasa veya yasada gösterilen sözleşmeler uyarınca, aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olmaları durumudur. TMK'nın 701-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir ... da bulunmamaktadır. Mülkiyet, bir bütün olarak ortakların hepsine aittir. Başka bir deyişle, ortaklık tasfiye ile sona erinceye kadar ortaklardan her birinin ayrı bir mal veya ... olmayıp, hak sahibi ortaklıktır.
Elbirliği (iştirak) hâlinde mülkiyet türünde malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu ilke TMK'nın 701. maddesinde; “...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.’’ şeklinde hüküm altına alınmıştır.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda Giresun ili Şebinkarahisar ilçesi Gökçetaş köyü çalışma alanında bulunan 131 ada 1 parsel sayılı 6.907,73 metrekare ve 132 ada 1 parsel sayılı 858,81 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
4. Ancak, dosya arasında yer alan muris ...'ya ait nüfus kayıt örneğinin incelenmesinde 05.03.2011 tarihinde ölümü ile geriye eşi ..., çocukları ..., ..., ..., ... ve ...'ın kaldığı anlaşılmaktadır. Bu hali ile davacının miras payının 3/20 olduğu gözden kaçırılarak tapunun 3/16 payının iptaline karar verilmesi doğru değil ise de; anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün 4. paragrafında yer alan miras payı sözcüklerinden sonra gelen "(3/16)" ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine "(3/20)" ifadesinin yazılmasına hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalının temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 13.11.2020 tarihli ve 2020/697 E., 2020/1360 K. sayılı hükmünün 4. paragrafında yer alan miras payı sözcüklerinden sonra gelen "(3/16)" ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine "(3/20)" ifadesinin yazılmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine,
Kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06/03/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.