Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6000 E. 2022/8542 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanılarak açılan tapu kayıtlarının sahteliğinin tespiti ve iptali davasında, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu tapu kayıtlarının sahteliğinin tespiti ve iptali talebinin kadastro öncesi hukuki sebeplere dayandığı ve kadastro tespitlerinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : ANDIRIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu kayıtlarının sahteliğinin tespiti ve iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Andırın Asliye Hukuk Mahkemesince verilen hak düşürücü süre nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, Yargıtay aşamasından geçerek kesinleşen, ilgili mahkeme kararlarına esas teşkil eden Mayıs 316 tarih 36 sıra no.lu ve 29/02/1952 tarihli, 70, 71, 72 no.lu tapu kayıtlarının, 02/01/1962 tarihinde mühürlenerek kapatılan 51 cilt numaralı ve 99 sahife numaralı tapu kaydına 100 numaralı sahife numarası verilerek oluşturulduğunu, 51 cildin 99 sahifesinin en son yevmiye tarihinin 25/07/1962 olduğunu, yevmiye sıra numaralarında da 24, 25, 26 ve 27 olduğunu, tapu kayıtlarındaki 52. cildin 1. sayfasının ilk yevmiye tarihinin 25.07.1962 ve yevmiye numarasının da 28, 29 ve 30 olduğunu, 29.02.1952 tarihli, 70, 71, 72 no.lu tapu kayıtlarının gittisi ve geldisinin bilirkişi marifetiyle incelendiğinde bu gitti ve geldilerin tamamen hayal ürünü olduğunun ortaya çıkacağını, tapu kayıtlarının sahte olarak düzenlendiğini ileri sürerek, dava konusu 101 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar ile 103 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tesciline dayanak ...'nün kayıtlarında yer alan Mayıs 316 tarih, 36 sıra nolu tapu kaydı ile 29/02/1952 tarihli, 70, 71, 72 sıra no.lu tapu kayıtlarının sahteliğinin tespiti ve iptaline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23/06/2020 tarihli ve 2019/173 E., 2020/93 K. sayılı kararıyla; kadastro tespit tutanağında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve dava açılamayacağı, sürenin geçmesinden sonra her ne sebeple olursa olsun tespitten önceki nedene dayanılarak bir itiraz ileri sürülemeyeceği gibi dava da açılamayacağı, yapılan yargılamaya, toplanan delillere, maddi ve hukuki olgulara ve tüm dosya kapsamına göre; eldeki davada 3402 sayılı Kanun'un 12/3 maddesinin uygulama yeri bulunduğu, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın ...'nde 02.01.1962 tarihinde mühürlenerek kapatılan 51 cilt numaralı ve 99 sahife numaralı tapu kaydına 100 sahife numarası verilerek oluşturulan Mayıs 316 tarih 36 sıra no ve 29.02.1952 tarih 70, 71, 72 no.lu tapu kayıtlarının sahteliğinin tespitine ilişkin, davanın niteliğinin tapu senetlerinin sahte ve hukuka aykırı düzenlenmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olduğunu, genel hükümlere dayalı menfi tespit davalarının niteliği gereği herhangi bir hak düşürücü ve zamanaşımı süresine tabi olmaksızın hukuki yararı olan herkes tarafından her zaman açılabilecek bir dava olduğunu, haksız olarak verilen kararın, davacıların mülkiyet haklarını ihlal ettiğini, davanın hukuki nitelendirmesinin yanlış yapıldığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 01/02/2021 tarihli ve 2021/6 E., 2021/80 K. sayılı kararıyla; sahteliği ve iptali istenen tapu kayıtlarının dava konusu 101 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar ile 103 ada 7 parsel sayılı taşınmaza uygulandığı, esas itibariyle davanın kadastro öncesi nedenlere dayandığı, dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarihler ile dava tarihi arasında, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, idari yollar kullanılarak sahte bir şekilde oluşturulan ve kadastro tespiti sırasında taşınmazlara uygulanan ve kadastro tespitine itiraz davalarında da mahkemelerce sahtelik iddiası dinlenmeyen tapu kayıtlarına ilişkin olarak sahteliğin tespiti davasının her zaman açılabileceğini, hukuki yararı olan herkesin bu tapu kayıtlarının sahteliğini talep etmesinin herhangi bir süreye tabi olamayacağını, davada davacıların talebinin, menfi tespit isteminden ibaret olup, 3402 sayılı Kanun md.12/3'te yer alan tutanaktaki haklara, sınırlandırma ve tespitlere yönelik bir itirazları bulunmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu kayıtlarının sahteliğinin tespiti ve iptali istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (III.) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının, (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına, 28/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.