Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6036 E. 2023/2496 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taksime göre taşınmazların tapuda kimin adına tescil edileceği hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, mirasbırakanın sağlığında yaptığı taksim ve zilyetlik devirlerinin taksim defteri, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla sabit olması, kesin hüküm itirazının da aynı taraflar arasında olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin tapu iptali ve tescil kararını, harç miktarında düzeltme yaparak onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asıl davada davalılar- birleştirilen davada davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davalılar -birleştirilen davada davacılar vekili, katılma ile asıl davada davacılar-birleştirilen davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde; tarafların mirasbırakan babaları ...'in sağlığında dava konusu taşınmazları erkek evlatları arasında paylaştırdığını, dava dışı kız çocuklarının haklarını erkek kardeşlerine devrettiklerini, kadastro çalışmaları sırasında mirasbırakanın taksimine göre tespit görmesi gerekirken tüm taşınmazların davacılar ve davalı adına paylı şekilde tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, 151 ada 1-2-3-5 parsel, 152 ada 4-5-7-8 parsel, 183 ada 20-21-22 parsel ve 195 ada 47-58-60-61-78 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve mirasbırakanın yapmış olduğu taksime göre davacılar ve davalı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Birleştirilen davada davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin mirasbırakanı ...'in davalılar ile kardeş olduğunu 151 ada 1 parsel, 152 ada 4 parsel, 183 ada 21 parsel, 195 ada 47 parsel, 195 ada 61 parsel sayılı taşınmazların davalıların kabulünde olduğu şekilde taksim ile müvekkillerinin mirasbırakanına kaldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ve davacıların miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Asıl davada davalı ...'in cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların daha önce ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.05.2010 tarihli ve 2010/19 Esas 2010/170 Karar sayılı kararı ile 1/3'er pay şeklinde davacı ve davalılar adına tesciline karar verildiğini, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

2.Birleştirilen davada davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacıların dürüstlük kuralına aykırı olarak dava açtıklarını, dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak açılan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/533 Esas sayılı dava dosyasında karar verildiğini davanın istinaf incelemesinde olduğunu, eldeki dosya yönünden bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.07.2018 tarihli ve 2015/533 E., 2018/492 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların tamamının tarafların murisinden intikal ettiği, murisin sağlığında evlatları arasında fiili paylaşım yaptığı ve bu fiili paylaşım doğrultusunda dava konusu taşınmazların kullanılmaya başlandığı, tarafların taşınmazları fiili olarak murisin paylaşım defterinde belirttiği şekilde kullandıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı mirasçıları vekili ve katılma yolu ile davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Kaldırma Kararı

... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 24.05.2019 tarihli ve 2019/910 E., 2019/1007 K. sayılı kararıyla; Mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahallinde, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler kurulu, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılması gerektiği, keşif sırasında çekişmeli taşınmazların tarafların murisi tarafından davacı ve davalılara bağış yapılıp yapılmadığı, bağış yapıldı ise ne zaman yapıldığı, kime hangi taşınmazın bağışlandığı, taşınmazların zilyetliklerinin devredilip devredilmediği, devredildi ise ne zaman devredildiği, kime hangi taşınmazların devredildiği, taşınmazların her birinin kim ya da kimler tarafından, ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı, somut olay açısından davacıların dayandıkları defterin keşifte mahalli bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle uygulanarak defterde adı geçen yerlerin çekişmeli parsellerden olup olmadıkları, çekişmeli parsellerden ise hangi parsel veya parseller olduğu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması gerektiği, beyanlar arasında çelişki olması halinde usulüne uygun şekilde ve gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılması gerektiği, teknik bilirkişiden keşfi izlemeye imkan veren, keşifte uygulanan defterin hangi parsellere ilişkin olduğuna dair ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği, ayrıca taşınmazların değeri üzerinden nispi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.06.2020 tarihli ve 2019/317 E., 2020/177 K. sayılı kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı sonrası mahallinde yapılan keşifte, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının alındığı, davacıların dayandığı paylaşım defterindeki taşınmaz sınırlarının zeminde uygulandığı, tarafların ortak murisi ...'in sağlığında dava konusu taşınmazları çocuklarına paylaştırarak zilyetliklerini devrettiği, işlemin hukuki niteliğinin bağış olduğu, asıl ve birleştirilen davaların ispatlandığı gerekçesiyle kabulüne karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalılar-birleştirilen davada davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

E. İstinaf Sebepleri

Asıl davada davalılar-birleştirilen davada davacılar vekili, dava konusu taşınmazların taşınır mal vasfında kabul edilmiş olmasının hatalı olduğunu zira taşınmazların eski tapu kayıtlarına sonradan ulaştıklarını kayıtların tespitten önceye dayalı olduğunu, Mahkemece bağış olarak kabul edilen işlemin şekil şartı yokluğundan geçersiz kabul edilmesi gerektiğini, davacıların dayandığı paylaşım defterinin sadece mirasbırakanın imzasını ihtiva ettiğini, mirasçıların tamamının imzası bulunmadığı için geçerlilik şartını taşımadığını, Mahkemece ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.05.2010 tarihli ve 2010/19 Esas, 2010/170 Karar sayılı kararının taraflarının farklı olduğu gerekçesiyle kesin hüküm olarak kabul edilmemiş olmasının hatalı olduğunu, harç ve vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazların tarafların mirasbırakanından intikal ettiği, mirasbırakanın taşınmazları sağlığında erkek evlatları arasında paylaştırdığı, davacıların dayandığı taksim defteri, mahalli bilirkişi, tanık beyanları, iddia ve savunmalar doğrultusunda taksime uygun olarak zilyetlik devirlerinin yapıldığının anlaşıldığı, asıl dava davalılarının kesin hüküm itirazında bulunduğu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.05.2010 tarihli ve 2010/19 Esas, 2010/170 Karar sayılı dava dosyasında taraflar ve dava sebebinin farklı olduğu, asıl davada davalılar vekilince eski tapu kayıtları olduğu ileri sürülen kayıtların yasada belirlenen süreden sonra ibraz edilmiş olması nedeniyle iddia ya da savunma olarak dinlenemeyeceği, davalılar yönünden iptaline karar verilen pay değeri üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazlaya hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, bu yöne değinen istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalılar-birleştirilen davada davacılar vekili, katılma ile asıl davada davacılar- birleştirilen davada davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Asıl davada davalılar-birleştirilen davada davacılar vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Asıl davada davacılar- birleştirilen davada davalılar vekili, işin esasına yönelik itirazları olmadığını, müvekkilleri tarafından asıl davada 11.860,80 TL yargılama gideri yapıldığını ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararında 5.090,93 TL olarak hüküm kurulduğunu, vekalet ücretinin da hatalı hesaplandığını belirterek kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Kadastro Kanunu'nun 15. maddesi, “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. Taşınmaz mal tapuda kayıtlı olsun veya olmasın, onun ayrılması mümkün bir kısmının veya belirli bir payının, bu Kanunda zilyet lehine kabul edilen sebeplerle iktisabı caizdir. İştirak halinde mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde, iştirakçilerinden biri veya birkaçının belirli bir taşınmaz maldaki hissesinin diğer iştirakçilere devir ve temliki; tapulu taşınmaz mallarda yazılı, tapusuzlarda ise her türlü delille ispat edilebilir. Kadastrodan önce hissedarlar veya mirasçılar arasında ayırma veya birleştirme suretiyle taksime konu edilmiş ve sınırları doğal veya yapay işaret ya da tesislerle belirlenmiş taşınmaz malların, imar plânı bulunmayan yerlerde zeminde fiilen oluşmuş sınırlarına göre tespiti yapılır.’’ hükmünün içermektedir.

6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 285. maddesinde bağışlama sözleşmesi “Bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşme” olarak tanımlanmış,288. maddesinde “Bir taşınmazın veya taşınmaz üzerindeki ayni bir hakkın bağışlanması sözü vermenin geçerliliği ancak resmi şekilde yapılmış olmasına bağlıdır”, “Şekle uyulmaması sebebiyle geçersiz olan bağışlama sözü verme, bağışlayan tarafından yerine getirildiğinde elden bağışlama hükmündedir. Ancak geçerliliği resmi şekle bağlanmış olan bağışlamalarda bu hüküm uygulanmaz,” Tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar, taşınır mal niteliğindedir ve zilyetlikten ibaret olan hakkın devri suretiyle yapılan elden bağışlama sözleşmeleri hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir.

2.HMK'nın 355. maddesi şöyledir:

“İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir.”

369/1. maddesi şöyledir:

"Yargıtay, tarafların ileri sürdükleri temyiz sebepleriyle bağlı olmayıp, Kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebilir."

3. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16/1. maddesi şöyledir;

"Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Müdahalenin men'i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır."

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraflar vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi zorunludur.

Somut olayda, birleştirilen davada kabul kararı verilen taşınmazların keşfen saptanan dava tarihindeki toplam değeri olan 299.525,13 TL'nin iptaline karar verilen davacıların 1/3 er payına karşılık 199.683,42 TL üzerinden karar-ilam harcına hükmedilmesi gerekirken fazla karar-ilam harcına hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

1.Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (8) numaralı bendinde yer alan “ 20.436,02 TL” ifadesi hükümden çıkarılarak re'sen nazara alınan sebeplerle yerine “13.640,37 TL” ifadesinin eklenmesine, aynı fıkradaki “17.030,63 TL” ifadesi çıkarılarak yerine “10.234,98 TL” ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın İlk Derece ... Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

27.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.