"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Hakkari ili,Yüksekova ilçesi, ... köyünde bulunan 112 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmalarında Hazine adına tescil edildiğini, ancak yapılan bu tespitin yasal dayanaktan yoksun bulunduğunu, zira taşınmaza ilişkin davacının murisinden kendisine kadar eklemeli bir şekilde devam eden zilyetlik süresinin 60 yıldan fazla olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazın toprak tevziinin 30 no.lu parselinin tapu kaydı kapsamında bulunduğunu, 1927 yılından bu yana Hazinenin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 11.04.2017 tarihli ve 2015/820 Esas, 2017/207 Karar sayılı kararıyla; Yüksekova Kadastro Mahkemesinin 24.02.2009 tarihli ve 2007/872 Esas, 2009/81 Karar sayılı kararı ile iş bu davanın konusu, tarafları ve sebebinin aynı bulunduğu, kesin hüküm dava şartı olup kesin hükme bağlanan davanın yeniden görülemeyeceği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 17.05.2018 tarihli ve 2018/62 Esas, 2018/1932 Karar sayılı kararıyla; Kadastro Mahkemesince davanın usul yönünden reddine karar verildiğinden verilen kararın iş bu dava yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceği belirtilerek delillerin toplanması ve yeniden hüküm kurulması gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.10.2019 tarihli ve 2018/368 Esas, 2019/787 Karar sayılı kararı ile davacının iddiasını kanıtlamak için keşif yapılmasını talep etmesine rağmen gerekli olan harç ve masrafları kesin süre içerisinde yatırmayarak bu delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayıldığı, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, taşınmazın davacının murisinden intikal ettiğini ve zilyetlik süresinin 60 yıldan fazla olduğunu, davacının maddi durumunun iyi olmadığını, bu nedenle adli yardım talebinin kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek,İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
F. Gerekçe ve Sonuç
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 10.03.2021 tarihli ve 2021/72 Esas, 2021/188 Karar sayılı kararıyla; her ne kadar İlk Derece Mahkemesinin 11.04.2017 tarihli ve 2015/820 Esas, 2017/207 Karar sayılı kesin hüküm nedeniyle davanın reddine ilişkin ilk kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 17.05.2018 tarihli ve 2018/62 Esas, 2018/932 Karar sayılı kararı ile kaldırılmış ise de, kaldırma kararının maddi hataya dayalı olduğu ve usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı, maddi hata kazanılmış hakkın istisnası olduğu gibi dava şartlarına aykırılığın bulunması halinde taraflar yönünden usuli kazanılmış hak oluşmayacağı, İlk Derece Mahkemesince kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, keşif avansı yatırılmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı, ancak bu durumun dava dosyasının Mahkemesine gönderilerek yeniden yargılamayı gerektirmediği belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yüksekova Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.10.2019 tarihli ve 2018/368 Esas, 2019/787 Karar sayılı kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının Kadastro Mahkemesine açtığı kadastro tespitinin iptali davası esasa ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadan reddedildiğinden, belirtilen kararın iş bu kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde, "Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması. " dava şartı olarak belirlenmiştir.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 303. maddesi;
" (1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
(2) Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder.
(3) Kesin hüküm, tarafların küllî halefleri hakkında da geçerlidir.
(4) Bir dava dolayısıyla ortaya çıkan kesin hüküm, o hükmün kesinleşmesinden sonra dava konusu şeyin mülkiyetini tarafların birisinden devralan yahut dava konusu şey üzerinde sınırlı bir ayni hak veya fer’î zilyetlik kazanan kişiler hakkında da geçerlidir. Ancak, ... Medenî Kanunu'nun iyiniyetle mal edinmeye ait hükümleri saklıdır." hükmünü içermektedir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenle; davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına;,
Dosyanın İlk Derece Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
22.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.