"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; ... ili, Merkez ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmalarında 107 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar ile 108 ada 46 sayılı parsel sayılı taşınmazın mera vasfı ile davalı Hazine adına tescil edildiğini, oysa ilgili taşınmazların taraflarına miras bırakanlarından rızai taksim ile kaldığını, taşınmazlardaki zilyetliklerinin eklemeli olarak 100 yılı aşkın süredir devam ettiğini, malik sıfatıyla tasarrufta bulunduklarını ve bu tasarruflarına yönelik bir müdahale ya da hak iddiası bulunmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adlarına eşit hisseli olarak tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; davacıların babaları tarafından aynı iddia ile ... Kadastro Mahkemesinde açılan dava sonunda 2009/6 Esas, 2013/10 Karar sayılı karar ile davanın reddine karar verildiğini, davanın öncelikle kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğini, aksi takdirde mera vasıflı taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 06.12.2016 tarihli ve 2014/541 Esas, 2016/389 Karar sayılı kararıyla; davacıların babaları ve murisleri tarafından açılan ve reddine karar verilen ... Kadastro Mahkemesinin 2009/6 E., 2013/10 K. sayılı dosyası ile eldeki davanın konu, sebep ve halefiyet yoluyla taraflarının aynı olduğu gerekçesiyle davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ... Kadastro Mahkemesinin 2009/6 Esas-2013/10 Karar sayılı dosyasında tarafların farklı olduğunu, dava konusu taşınmazların davacılara dedelerinden miras kaldığını, söz konusu dosyadaki davacıların taşınmazlar üzerinde bir haklarının bulunmadığını,İlk Derece Mahkemesince taşınmazların davacılara miras olarak bırakılıp bırakılmadığı hususunun değerlendirilmediğini, tanıklar ile taşınmazların miras paylaşımı ile davacılara kaldığını ispat edebileceklerini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.04.2019 tarihli ve 2018/502 Esas, 2019/317 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazlar hakkında davacılar ..., ... ve ...'nin murisi ... ile davacı ...'nin babası ...ve davacılar ..., ... ve ...'nin babası ... tarafından tapu kaydına dayalı olarak açılan davada yargılama aşamasında zilyetliğe de dayanıldığı, davanın ... Kadastro Mahkemesinin 2009/6 Esas-2013/10 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, kararın dava konusu taşınmazların öncesinin özel mülkiyete konu olduğunun kanıtlanamadığı, kadim mera olduğu gerekçesiyle Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince onandığı, karar düzeltme taleplerinin reddine karar verildiği, eldeki davada davacıların irsen intikal, taksim ve zilyetliğe dayalı olarak taşınmazların mera vasfında olmadığı iddasıyla dava açtıkları, dava sebebi ve konusunun her iki dosyada da aynı olduğu, kesin hükmün tarafların küllî halefleri hakkında da geçerli olduğu, bu itibarla; İlk Derece Mahkemesince davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvurusunda ileri sürdüğü hususları tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde, "Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması. " dava şartı olarak belirlenmiştir.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 303. maddesi;
" (1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
(2) Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder.
(3) Kesin hüküm, tarafların küllî halefleri hakkında da geçerlidir.
(4) Bir dava dolayısıyla ortaya çıkan kesin hüküm, o hükmün kesinleşmesinden sonra dava konusu şeyin mülkiyetini tarafların birisinden devralan yahut dava konusu şey üzerinde sınırlı bir ayni hak veya fer’î zilyetlik kazanan kişiler hakkında da geçerlidir. Ancak, ... Medenî Kanunu'nun iyiniyetle mal edinmeye ait hükümleri saklıdır." hükmünü içermektedir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına;
Dosyanın İlk Derece ... Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
17.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.