"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Menderes 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen zilyetliğin tespiti davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen karar hakkında yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; İzmir ili, Menderes ilçesi, ... köyünde bulunan 28.031,00 m² yüzölçümündeki tescil harici taşınmazı, zeytin ve muhtelif meyve ağaçları dikerek tarım yapmak suretiyle Mayıs 2015 tarihinden bu yana kullandığını, Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tarımsal amaçlı kullanılan Hazine taşınmazlarının kullanıcılarına doğrudan kiralanması veya satışı konusunda hak sahipliğinin belirlenebilmesi için bahse konu taşınmazdaki kullanım durumunun tespiti gerektiğini belirterek, Mayıs 2015 tarihinden bu yana tarım yapmak suretiyle kullanımında bulunan dava konusu tescil harici taşınmazın zilyetliğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20/12/2019 tarihli ve 2019/210 Esas, 2019/151 Karar sayılı kararıyla; Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlar yönünden açılacak davanın Hazineye yöneltilmesi gerektiği, davanın ... olarak açıldığı, ... açılan davanın sonradan ıslahla hasımlı hale dönüştürülmesinin mümkün olmadığı, taraf teşkilinin sağlanamayacağı, dava konusu yere ilişkin davacının 2015 yılından bu yana tarım yaparak kullandığı iddiası ile zilyetliğin tespitinde güncel hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın ... açılmış olması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
III. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tarımsal amaçla kullanılan Hazine taşınmazlarının kullanıcılarına doğrudan kiralanması veya satışı konusunda hak sahipliğinin belirlenebilmesi için taşınmazın kullanım durumunun Mahkemece tespiti gerektiğini, müvekkilin dava konusu taşınmazın zilyetlik durumunun tespit edilmesinde etkin ve güncel yararı bulunduğunu, söz konusu davanın bir tescil davası veya taşınmazın aynını ilgilendiren bir dava olmaması dolayısıyla ... açılması gereken bir dava olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28/01/2021 tarihli ve 2020/481 Esas, 2021/81 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın tespit harici Hazine taşınmazı olduğu, davanın Hazineye yönelik açılması gerektiği, davanın ... olarak görülmesinin mümkün olmadığı, ... açılan davanın ıslah yoluyla dahi hasımlı hale getirilemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetlliğin tespiti isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/3. maddesi; “Tescil davası, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılır.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi; “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,30 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.