"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Hazine vekilinin istinaf dilekçesinin reddine, davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ... ili, ... ilçesi sınırları içerisinde bulunan 116 ada 32, 120 ada 10, 113 ada 1 ve 2, 107 ada 34 ve 39, 101 ada 34, 107 ada 13 ve 33, 101 ada 2, 102 ada 28 ve 32, 107 ada 0, 112 ada 32,104 ada 6,107 ada 5,112 ada 7 ve 115 ada 6 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanı ...’a ait olduğu halde kadastro tespitinde davalı Ağcakent köy tüzel kişiliği adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan ...’ın mirasçıları adına kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiş, ...’ın diğer mirasçıları davaya dahil edilmiş, yargılama sırasında dava konusu 115 ada 6, 107 ada 5, 101 ada 2, 112 ada 7 ve 32 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı, ... Belediye Başkanlığı vekili, dava konusu taşınmazların Belediye Başkanlığına ait olduğunu, davacıların taşınmazlarda herhangi bir hakları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Dahili davalı ... vekili, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.04.2018 tarihli, 2009/534 Esas, 2018/145 Karar sayılı kararı ile dava konusu 116 ada 32, 120 ada 10, 113 ada 1 ve 2, 107 ada 34 ve 39, 101 ada 34, 107 ada 13 ve 33, 102 ada 28 ve 32, 107 ada 9 ve 104 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, 101 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların davacılar adına kayıtlı olması nedeniyle davanın esastan reddine, 112 ada 32, 107 ada 5, 112 ada 7 ve 115 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden, davacıların mirasbırakanı ... ve amcaları ... ...’ten kaldığı, davacıların bu taşınmazlarda zilyetliklerinin 60-70 yıldır devam ettiği, imar-ihya edildiği, üzerinde tarımsal faaliyetlerin yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Belediye Başkanlığı vekili ve dahili davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile hüküm verildiğini, kabul kararı verilen parseller yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Dahili davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece eksik inceleme yapıldığını, hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 29.01.2021 tarihli ve 2018/1265 E. 2021/38 K. sayılı kararıyla; kabul kararı verilen dava konu taşınmazların ... Belediye Başkanlığı adına kayıtlı olup, Hazinenin taraf ehliyeti bulunmadığı, Hazinenin dahili davalı yapılmasının Hazineye taraf sıfatı kazandırmayacağı, taraf sıfatı bulunmayan Hazinenin istinaf yoluna başvurmasında hukuki yararı bulunmadığı, çekişmeli taşınmazlara ilişkin 3402 sayılı Kanun'un 14, 17 ve 18. maddeleri uyarınca zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun uzman bilirkişi raporları ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesince delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf dilekçesinin reddine, davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacılarca iddianın ispat edilemediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Bir davada taraf sıfatı, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Bir subjektif hakkı dava etme yetkisi kural olarak o hakkın sahibine ait olduğundan davacı sıfatı (aktif husumet), yani davacı olma yetkisi de o hakkın sahibine ait olacaktır. Bir subjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek kişi ise, o hakka uymakla borçlu olan kişiye (davalı sıfatı, pasif husumet) ait olacaktır.
Bu noktada, mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir.
Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.
Öte yandan sıfat, dava şartı olmayıp itirazdır. Zira bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı ancak davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir. Başka bir anlatımla, dava şartları işin esasının incelenmesine engel teşkil eder mahiyetteyken, bir davada taraflardan birinin davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümüne girilmeden, davanın sıfat yokluğundan reddi gerekir. Bu karar, davanın dinlenemeyeceğine ilişkin bir karar olmayıp, yine davanın esasına ilişkin bir karardır. Sıfat, ileri sürülme zamanı kanun ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’î de teşkil etmediğinden davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukukî bir durumdur.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
Dahili davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Dahili Davalı Hazineden 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.