Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6421 E. 2023/2758 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazineye ait tapulu taşınmaz üzerinde davalıların tapulama esnasında eski tarihli yoklama kaydına dayanarak malik olduklarını iddia etmeleri nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılması.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, Hazine adına kayıtlı tapulu taşınmaz üzerindeki zilyetliklerinin tapulama öncesi hukuki sebebe dayanarak tapu kaydından daha eski tarihli yoklama kaydı ile ispatlanmış olması ve bu nedenle tapu kaydının iptali ve davalılar adına tescil talebinin reddine dair yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.04.2018 ve 26.11.2018 tarihli kararlarıyla, Mahkeme kararının geri çevrilmesine karar verilmiştir.

Mahkemece geri çevirme kararının gerekleri yerine getirildiği görülmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... köyü 275 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespitinde davalılar adına tespit edildiğini, tespite Hazine adına Milli Emlak memurunun itiraz ettiğini ancak memurun yetkili olmadığı gerekçesiyle itirazının reddine karar verildiğini, 275 parsel sayılı taşınmazın Hazineye ait Mart 1317 tarihli 18 numaralı tapu kaydı içinde kaldığını, davalıların ise Temmuz 1289 tarihli 41 numaralı tasdiksiz yoklama kaydına dayandığını, tasdiksiz yoklama kaydının zilyetliği gösterse dahi tapulu taşınmazların zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek davalılar adına kayıtlı 275 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptalini, Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... mirasçıları vekili cevap dilekçesinde; Hazineye ait Mart 1317 tarih 18 numaralı 280.000 m2'lik tapunun tesisinden önce 1288 tarihinde Fırka-i Islahiye tarafından ... köyüne yerleştirilen davacıların murislerine ve seleflerine verildiğini, bu tarihten beri dava konusu taşınmazı malik sıfatıyla zilyetliklerinde bulundurduklarını, Mart 1317 tarihinde zilyetliği kazanmış olduklarından davalılar adına taşınmazın tescil edildiğini, Hazine tapusunun hali arazi için düzenlendiğini, bu nedenle geçerli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın davalılar adına Temmuz 1289 ve 41 no.lu yoklama kaydına istinaden tespit ve tescil edildiği, söz konusu tapu kaydının sınırlarının sabit ve genişletilmeye müsait olmadığı, davalıların dayandığı Temmuz 1289 tarihli ve 41 no.lu yoklama kaydının Mart 1317 tarihli Hazine tapusundan daha eski tarihli olduğu, bu nedenle eski tarihli tapu kaydına itibar edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu 275 parsel sayılı taşınmazın, Hazineye ait Mart 1317 tarihli 18 numaralı tapu kaydı içinde kaldığını, davalıların dayandığı tasdiksiz yoklama kaydının zilyetliğini gösterse dahi tapulu taşınmazlarda hukuki geçerliliği bulunmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” düzenlemesi mevcuttur.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının karar ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.