Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6444 E. 2023/5323 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, kadastro çalışmaları sonucunda davalı ve müşterekleri adına tescil edilen taşınmazların aslında miras yoluyla kendilerine ait olduğunu, davalıya yapılan devrin borçlarından mal kaçırmak amacıyla ve güvenin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil, aksi halde tazminat isteminde bulunmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Muvazaalı devir iddiasının yazılı delille ispatlanamaması ve davacıların mülkiyet hakkının bulunmaması nedeniyle tazminat isteminde de bulunamayacakları değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/251 E., 2021/234 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/374 E., 2020/107 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde tazminat istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.10.2023 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, gelen olmadığı anlaşıldığından incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar ... ve ... vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 229 ada 1, 2; 231 ada 1, 2, 3, 4, 5; 235 ada 3; 236 ada 2; 237 ada 13, 14; 246 ada 7; 250 ada 4; 251 ada 3; 252 ada 10; 288 ada 3, 4; 293 ada 4, 7; 294 ada 2, 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların, davalı ... ile dava dışı kişiler adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazların davalı ile müvekkillerinin müşterek miras bırakanları olan...den geldiğini, tespit öncesinde müvekkillerinden...nin bir kısım İsmail mirasçılarının taşınmazlardaki paylarını satın aldığını ancak o dönem çok fazla borcu olması sebebiyle bu payları diğer müvekkili ... adına tescil ettirdiğini, ...in de benzer sorunlar yaşaması sebebiyle paylarını tekrar geri almak üzere davalı ...’ya devrettiğini, kadastro çalışmaları sırasında ...’nın, üzerindeki payları gerçek sahipleri adına tespit ettirmesi gerekirken kendi adına tespit ettirdiğini, tespitin aralarındaki anlaşmaya aykırı şekilde yapıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazlardaki davalı adına kayıtlı payların iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde ise taşınmazlardaki davalı adına kayıtlı payların rayiç bedelinin müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

2. Davacılar vekili aşamalarda verdiği beyan dilekçeleriyle; her ne kadar dava konusu taşınmazlar bir kısmı davalı tarafından yargılama sırasında ...’a satılmış ise de,...nın müvekkillerinden...nin eski eşi olduğunu, taşınmazları satın alabilecek ekonomik gücü bulunmadığından satış işleminin muvazaalı bulunduğunun açık olduğunu, davalının mal kaçırmaya çalıştığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkillerine ait payların adlarına tesciline karar verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde ise taşınmazlardaki müvekkillerine ait payların belirlenecek bedelinin müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacıların iddiasının taraf muvazaası mahiyetinde olduğunu, muvazaa iddiasında bulunan tarafın bu iddiasını kanıtlaması gerektiğini, işlem yakın akrabalar arasında yapılmış olsa dahi bu iddianın 6100 sayılı HMK’nın 200 ve 201 nci maddeleri uyarınca ancak yazılı delille ispat edilebileceğini, davacı tarafın tanık dinletme taleplerine muvafakat etmediklerini, öte yandan davacıların 30 yıldır ...’de yaşadıklarını, dava konusu taşınmazlarda zilyetliklerinin bulunmadığını, davacılardan...nin henüz taşınmazlar tapusuzken birden çok kişiye sattığını, müvekkiline sattığı yerleri başka kişilere de sattığının ortaya çıkması üzerine hukuki ve cezai sorumluluklardan kurtulmak için eldeki davayı açtığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Dahili davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar davacı tarafça dava konusu taşınmazların kendilerine ait olduğu ve davalıya yapılan devir neticesinde güvenlerinin kötüye kullanıldığından bahisle tapu iptali ve tescil davası açılmış ise de, Mahkemece dinlenen bir kısım tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere, dava konusu taşınmazlar davacı tarafa ait olmasına rağmen davalıya yapılan devir sırasında herhangi bir bedel alışverişinin olmadığı, davacıların borçlularından mal kaçırmak amacıyla ablalarına bedelsiz olarak taşınmazları devrettikleri, söz konusu devir işlemlerinin muvazaalı olduğunun sabit olduğu, bu hali ile davacıların 4721 sayılı TMK’nın 2 nci ve devamında belirtilen dürüstlük ve iyi niyet kurallarına uygun hareket etmedikleri, 4721 sayılı TMK’nın 2 ve 3 üncü maddeleri uyarınca, herkesin haklarını kullanırken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu, bir kimsenin kendi muvazaasına dayanmasının hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının dava konusu taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını iddia etmediğini, tanıklarca da taşınmazların geri alınmak üzere davalıya devredildiğinin beyan edildiğini, müvekkillerinin taşınmazlarda yalnızca kendilerine ait olanı talep ettiklerini, davalının erkek kardeşlerinin güvenini istismar ettiğini, dava terditli olarak açılmış olup Mahkemece bedel talepleri yönüyle olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadığını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilememiş olmasına ve tüm dosya kapsamına göre, Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 20 nci maddeleri; 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 2 nci maddesi

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda ... ili, ... ilçesi,...köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 229 ada 1, 2; 231 ada 1, 2, 3, 4, 5; 235 ada 3; 236 ada 2; 237 ada 13, 14; 246 ada 7; 250 ada 4; 251 ada 3; 252 ada 10; 288 ada 3, 4; 293 ada 4, 7; 294 ada 2, 12 ve 13 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlar tapu kaydı, ifraz, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiş; yargılama sırasında 231 ada 3, 4; 237 ada 13; 246 ada 7; 251 ada 3; 252 ada 10; 288 ada 3 ve 294 ada 13 parsel sayılı taşınmazlar satış suretiyle dahili davalı ... adına kayıtlanmıştır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle muvazaalı devir iddiasının yazılı delille ispatlanamamış olması ile mülkiyet hakkı bulunmayan davacı tarafça artık bu hakka dayalı olarak tazminat isteminde de bulunulamayacağına göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Temyiz edilen davalı vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.