Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6547 E. 2023/2884 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetlik süresinin hesabı ve mirasçıların senetsiz kazanımlarının araştırılıp araştırılmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının zilyetlik süresinin başlangıcının tespiti yapılmadan, babasının ve diğer mirasçılarının senetsizden kazanımlarının araştırılmadan hüküm kurulması doğru görülmeyerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan reddine

SAYISI : 2017/316 E., 2020/59 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, ... ili, ... ilçesi, ... köyü 103 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 27 dönümünün kendisinin olmasına rağmen kadastro tespitinde davalıların murisi olan ... adına tescil edildiğini, taşınmazı uzun süre babasının malik olarak kullandığını, onun ölümü ile de kendisine intikal ettiğini ileri sürerek 27 dönümlük kısmın iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, 29.12. 2017 tarihli dilekçe ile murisin ölümünden sonra kadastro tespitinden evvel terekenin taksim edildiğini ve dava konusu yerin kendisine kaldığını bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, süresinde davaya cevap vermemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, krokide "A" harfi ile gösterilen 23.319,19 m²'lik kısmının ceddinden intikalen 20 yıldan fazla süredir davacı tarafından kullanıldığı, davacıdan önce babasının ondan önce de dedesinin kullandığı, davacının babasının sağlığında taşınmazlarını çocukları arasında fiilen paylaştırdığı ve bu kısmın davacıya düştüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Türkan dışındaki diğer davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar istinaf dilekçelerinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, süresinde cevap dilekçesi verilmediği gerekçesiyle ... tanık dinletme talebinin reddine karar verildiğini, kararın eksik inceleme ile delilleri toplanmadan verildiğini, 30.11.2017 tarihli celsede ... delillerini ibraz etmek üzere süre talep ettiğini, bu talebin Mahkemece kabul edildiğini ve ara karara bağlandığını, davacının bu talebe ve Mahkemenin bu yöndeki kararına karşı çıkmadığını ve itiraz etmediğini, 25.01.2018 tarihli celsede ... tanık listesi verdiğinin belirtildiğini, davacının bu tanık listesine itiraz etmediğini, ancak tanıkların da dinlenilmediğini, tanıklar dinlenilmeden karar verilmesinin açıkça adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ...'e dava dilekçesinin 23.06.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından davaya cevap verilmediği, davalının katılımıyla 30.11.2017 tarihinde ön inceleme duruşması yapıldığı, 08.12.2017 tarihinde davalı tarafından tanık listesi verildiği, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesi aşamasında herhangi bir delil bildirmeyen davalıya ön inceleme duruşmasında delillerini bildirmesi için yeni bir süre verilmesine imkân bulunmadığı ve İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Türkan dışındaki diğer davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar istinaf dilekçelerindeki gerekçeleri tekrar ile kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinin birinci fıkrasında;“Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

Aynı Kanun'un 15/1. maddesinde; "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur." hükümleri düzenlenmiştir.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda, davacının dava konusu taşınmazın öncesinde babasına ait iken babasının ölümü ile kendisine intikal ettiğini ileri sürdüğü, bu durumun İlk Derece Mahkemesinin de kabulünde olduğu görülmüştür. Bu durumda İlk Derece Mahkemesince, davacının dava konusu taşınmazdaki zilyetlik süresinin başlangıcı tespit edilmeden ve buna bağlı olarak davacının babası ile babasının kadastro tespitinden önce öldüğü dikkate alınarak babasının diğer mirasçıları adına aynı bölgede belgesizden zilyetlik yoluyla tespit veya tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılmadan sonuca gidilmiş olması doğru değildir.

3. Hal böyle olunca, öncelikle davacının dava konusu taşınmazdaki zilyetlik süresinin başlangıcının tespit edilmesi, davacının kendi zilyetlik süresinin başlangıç tarihi dikkate alınarak zilyetliğinin 20 yılı geçmemesi halinde davacının babasının ve babasının diğer mirasçılarının senetsizden kazanımları olup olmadığının araştırılması, ilgililerin Mahkeme kararı ile ya da kadastro tespiti ile senetsizden kazanımlarının tespit edilmesi halinde, tespit edilen taşınmazların tescile dayanak kadastro tutanaklarının ve mahkeme kararlarının getirtilerek taşınmazın ilk maliki olan davacının babası yönünden Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen şartların gerçekleşip gerçekleşmediği tespit edilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.

VI. KARAR

1.Davalılar (Türkan hariç) vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine

2.Davalılar (Türkan hariç) vekilinin açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden davalılara iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.