"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Geyve Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalı Hazine aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Sakarya ili, Geyve ilçesi, ... köyü hudutlarında bulunan 153 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ve bu taşınmazın bitişiğinde geçen karayolunun bir kısmının davacıya ait olduğunu, kadastro tutanağında taşınmazın davacının kayınbabası ...'ye ait olduğu ama kendisi hakkında başkaca bilgi olmadığından taşınmazın Hazine adına tespit edildiğinin belirtildiğini, taşınmazı ...'nin eşi ... ...'nin satın aldığını, sonrasında ...'nin, ... ...'ye velayeten taşınmazı davacıya sattığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, yola giden kısmın da davacıya ait olduğunun tespiti ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiş; yargılama sırasında Karayolları Genel Müdürlüğüne yönelik davadan feragat edildiğini beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; davanın kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl içinde açılmadığının belirlenmesi halinde davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, taşınmazın ne şekilde imar ve ihya edildiğini, imar ve ihyanın ne zaman tamamlandığını, tamamlandığı tarihten itibaren kadastro tespitinin yapıldığı tarihe kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolup dolmadığının araştırılması gerektiğini, dava konusu taşınmazın esasen davacının kayınpederi ...'ye ait olduğu ifade edildiğine ve onun eklemeli zilyetliğine dayanıldığına göre, davanın ... veya ölü ise onun mirasçıları tarafından açılması gerektiğini, davacının tek başına iş bu davayı açma yetkisi bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; nizalı taşınmazın bulunduğu yerde İdarelerince herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Geyve Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.07.2017 tarihli ve 2016/1 Esas, 2017/347 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne dava konusu Sakarya ili, Geyve ilçesi, ... Mahallesi, 153 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline; Karayolları Genel Müdürlüğüne karşı açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Kaldırma Kararı
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 18.01.2018 tarihli ve 2017/924 E., 2018/8 K. sayılı kararıyla; nizalı taşınmazda zilyetliğin devrine ilişkin ibraz edilen senet içerikleri ve icra edilen keşifteki beyanlara göre, zilyetliğin öncesinde kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü, kimden kime ne şekilde aktarıldığı, zilyetliği devreden kişinin bu hususta yetkisi olup olmadığı hususları üzerinde yeterince durulmadığı, çelişkilerin giderilmediği, celbolunan kroki ve mahallinde yapılan keşif sonrası ibraz edilen teknik bilirkişi raporuna göre, nizalı taşınmazın kuzeyinde bulunan Geyve-Taraklı karayoluna ilişkin varsa kamulaştırma evraklarının ve ilgili belgelerin getirtilmesi, keşifte uygulanması suretiyle taşınmazın karayoluyla ilgisi olup olmadığının tespiti, taşınmazın karayolu dahilinde bırakılan bölümü bulunduğu takdirde krokisine işaretletilmesi ve sonucuna göre davalılara yöneltilen talepler de dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerektiği, ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi hükmüne göre davacı ve bayiileri bakımından inceleme yapılması gerektiği; bundan ayrı davalı ... İdaresine yönelik davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olmakla, feragat edilen lehine vekalet ücretine dair hüküm kurulmaması nedeniyle davalı Hazine vekili ve davalı ... vekilinin istinaf başvurularının esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
Geyve Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.09.2019 tarihli ve 2018/165 Esas, 2019/411 Karar sayılı kararı ile ilk kararın Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılma nedenlerinin yerine getirildiği, taşınmazın nitelik bakımından zilyetlikle kazanıma elverişli olduğu, zilyetlik süresinin de tespit tarihi itibariyle dolduğu, ... aleyhine açılan davadan ise feragat edildiği gerekçesiyle, davalı ... aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine, Hazineye yöneltilen davanın kabulüne, Sakarya ili, Geyve ilçesi, ... Mahallesi, 153 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
D. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili, istinaf dilekçesinde özetle; imar ve ihyaya dayalı davada ekonomik amaca uygun yirmi yıllık zilyetliğin araştırılmadığını, 30.03.2017 tarihli bilirkişi raporunda bakımsız zeytin ve bağ kütüklerinden söz edildiğini, ilaçlama, gübreleme ve budama yapılmadığının bildirildiğini, emek sarf edilmediğini, ilmi araştırmalara göre ilk dört sınıf arazilerin tarım arazisi olarak nitelenebileceğini, dava konusu taşınmazın ise tarım arazisi vasfında olmadığını, tanık beyanlarında davacının Ardahan'da yaşadığının belirtildiğini, zilyetlik koşullarının da oluşmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
F. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 04.11.2020 tarihli ve 2020/1016 Esas, 2020/1689 Karar sayılı kararıyla; mahalli bilirkişi ve tanıkların dava konusu taşınmazın ... tarafından kadastro çalışmalarından önce eşi ... ... adına satın ve zilyetliğinin devralındığı, 1999 yılında vefatına kadar eşi adına üzerinde bulunan bağın bakımının yapıldığı, daha sonra ... ... tarafından davacı gelinine satış suretiyle devredildiği, davacının taşınmazın bulunduğu yerde ikamet etmediği, izne geldiklerinde taşınmazlarının bakımını yaptığı, Karayolları İdaresinin Taraklı-Geyve yoluna cepheli taşınmazın kamulaştırma sahası dışında kaldığının bildirildiği, davanın niteliğine uygun araştırma ve incelemeler yapıldığı, yazılı şekilde karar verilmiş olmasında isabetsizlik görülmediği, kamu düzenine ilişkin aykırılık halleri bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili, temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi; “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir.”
2. 6100 sayılı HMK'nın 369/1. maddesi; "Yargıtay, tarafların ileri sürdükleri temyiz sebepleriyle bağlı olmayıp, Kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebilir."
3.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. ” hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi zorunludur.
Somut olayda, İlk Derece Mahkemesi tarafından davalı Hazine aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle bakiye karar ve ilam harcının davalı Hazineye yükletilmesi gerekmekte ise de Hazine, Harçlar Yasası uyarınca harçtan muaftır. Dava kabul edildiğinden davacı aleyhine harç yükletilmesi mümkün olmadığı gibi peşin alınan harcın dahi iadesi gerekir. Bu durumda, davacı aleyhine harca hükmedilmiş olması doğru değildir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, re'sen nazara alınan sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının,hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine ''Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan karar ve ilam harcı alınmasına yer olmadığına; davacı tarafça yatırılan 1.765,70 TL peşin ve tamamlama harcının istek halinde davacıya iadesine '' ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Geyve Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
01.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.