"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ..., adına tapuda kayıtlı 122 ada 19 parsel ile davalılar adına kayıtlı çekişmeli 122 ada 8 parselin müşterek sınırının yanlış belirlendiği, bu taşınmazların kök muristen intikal ettiği ve murisin sağlığında taşınmazları paylaştırdığı, bu paylaşıma göre 122 ada 8 parselin çekişmeli bölümünün 122 ada 19 parsele dahil olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalılar, 122 ada 19 parsel sayılı taşınmaz ile çekişmeli taşınmazın öncesinde bir bütün olduğu, kök muris tarafından yapılan paylaşım neticesinde her mirasçıya kendi yerinin verildiği, zilyetliğin paylaşıma uygun sürdürüldüğü ve kadastral sınırın paylaşıma ve zilyetlik durumuna uygun belirlendiği gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile öncesinde tarafların müşterek murisinden intikal eden taşınmazlara ilişkin olarak kök murisin sağlığında yaptığı paylaşıma uygun şekilde kadastral sınırının belirlendiği, hal böyle iken iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, 20/07/2017 tarihli keşfe mazereti nedeniyle katılamadığı, keşfin ertelenmesi için talepte bulunduğu; ancak Mahkemece kendisi hazır olmadığı halde mahallinde keşif yapıldığını, bu nedenle delillerinin ve beyanlarının sunulamadığını, öte yandan dava dilekçesi ekinde ibraz edilen ve davanın dayanağını oluşturan davalıların imzasını içerir belgenin sahteliği iddiasıyla soruşturma başlatıldığını, kriminal imza inceleme raporunda, davalılardan ... adına atılı imzanın ... elinden çıkmasının muhtemel ve mümkün olduğunun belirtildiğini, davalılardan ...'ın imzası yönünden ise herhangi bir saptamada bulunulmadığını, bahsi geçen raporu dayanak alan ceza-i soruşturma tamamlanmadan ve sahteciliğin kim tarafından ve ne şekilde yapıldığı kesinleşmeden Yerel Mahkemece belgenin sahte olduğuna kanaat getirildiğini, böylece iddianın en önemli dayanağı olan bu belgenin yok sayıldığını; yine keşif sırasında beyanlarına başvurulan mahalli bilirkişi listesindeki isimler ile davacının husumetli olduğunu, husumetli kişiler huzurunda keşif yapıldığını, mahalli bilirkişilerin uyuşmazlık hakkındaki beyanlarının eksik ve yanlı olduğunu, taraflar arasında yapılan taksimi bilmediklerini, bu kişilerin beyanlarına istinaden karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Yerel Mahkeme kararının kaldırılması talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ileri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara ve mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre dava konusu taşınmazların paylaşımla belirlenen sınırları ile kadastro sınırlarının birbirine uyumlu olduğu, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
Türk Medeni Kanunu'nun “Miras ortaklığı” başlıklı 640. maddesinde; “Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan ... temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.''
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesinde; "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
6100 sayılı HMK'nın 290/1. maddesinde; ''Keşfin yeri, kapsamı ve zamanı mahkeme tarafından tespit edilir. Keşif, taraflar hazır iseler huzurlarında, aksi takdirde yokluklarında yapılır.'' düzenlemesi yer almaktadır.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda, Yusufeli ilçesi, Kılıçkaya köyü çalışma alanında bulunan 122 ada 8 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarafların müşterek murisi ... ... adına tespit edilmiş, ardından Komisyon kararıyla 4 parçaya ifraz edilmiş, ifraz sonucunda oluşan dava dışı 122 ada 19 parsel davacı ..., 122 ada 20 parsel dava dışı İsrafil ..., 122 ada 21 parsel ise dava dışı ... ... adına, çekişmeli 122 ada 8 parsel ise eşit hisselerle davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir. 122 ada 19 parsel ile davalılar adına kayıtlı çekişmeli 122 ada 8 parselin müşterek sınırının yanlış belirlendiği, bu taşınmazların kök muristen intikal ettiği ve murisin sağlığında taşınmazları paylaştırdığı, bu paylaşıma göre 122 ada 8 parselin çekişmeli bölümünün 122 ada 19 parsele dahil olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, mahallinde 6100 sayılı HMK'nın 290/1. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak yapılan keşif sonunda, müşterek kök muristen intikal eden çekişmeli taşınmaz ile dava dışı taşınmazların sınırlarının murisin sağlığında yaptığı paylaşıma uygun olarak belirlendiğinin anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.