"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılamada davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü sınırları içinde bulunan 117 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davacıların dedesi, davalının babası muris Mehmet ...'dan mirasçılarına intikal ettiği halde, kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davacıların miras hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı asil cevap dilekçesinde, davanın Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içinde açılmadığını, dava konusu taşınmazın muris ...'in 1987 yılında vefatından sonra kendisi tarafından kullanıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 08.11.2017 tarihli ve 2016/153 E., 2017/86 K. sayılı kararıyla mirasçılar arasında bir taksimden söz edilebilmesi için murisin tüm taşınmazlarının bütün mirasçıların bir araya gelerek paylaşmaları gerektiğini, ancak keşifte dinlenen tanık beyanları dikkate alındığında mirasçıların bir kısmının kendi arasında bazı taşınmazları böldüğü anlaşıldığından davacı ... dışındaki davacılar yönünden davanın kabulüne, davacı ... yönünden taraf sıfatı yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, muristen intikal eden tüm taşınmazların taksim edilmesi şartı bulunmadığını, muris ...'in üç çocuğu bulunduğunu, taksim sırasında davacıların babası Şevket'in vefat ettiğinden davacılar ... ve Kamil'in, üçüncü mirasçı Mürvet'in de vefat etmiş olması nedeniyle çocuklarının bulunduğunu, yıllardır bu taksime uygun olarak taşınmazların kullanıldığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.09.2018 tarihli, 2018/1083 E., 2018/1025 K. sayılı kararıyla davalı taraf taksime dayandığından tanık delili sunması için imkan tanınması, mahallinde yeniden keşif yapılarak mahalli bilirkişi ve tanıklara taksim olgusunun ayrıntılı olarak sorulması, davacı tarafın taksim edildiğini ifade ettiği taşınmazlara ilişkin kadastro tutanaklarının temin edilmesi gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesinin Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taksimin varlığından söz edilebilmesi için paylaşmaya tüm mirasçıların katılması veya taksime katılmayan mirasçıların yapılan taksime rıza gösterdiğinin ve diğer mirasçıların terekeden ne aldıkları ya da diğer miras haklarından vazgeçip vazgeçmediğinin belirlenmesi gerektiğini, bu kapsamda tapudan gelen cevabi yazıdan dava dışı ... ili ... ilçesi ... köyü 117 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin davacıların murisi ..., 1/2 hissesinin ise paylaşıma katılmayan mirasçıların murisi ... adına, 116 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davacılar ... ile ... adına eşit hisseli olarak tespit ve tescil edildiğinin anlaşıldığı, dava konusu ... ili ... ilçesi ... köyü 117 ada 4 parsel sayılı taşınmazın mirasçılar arasında yapılan geçerli bir taksim sonucunda davalı adına tescil edildiği iddiasının ispat edildiği kanaatiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
E. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
F. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, tüm dosya kapsamında dava konusu taşınmazın kök muris ...'den intikal ettiğinin sabit olduğunu, davacılar arasında yasal bir taksim bulunmadığını, davalı asilin cevap dilekçesinde taksim olgusuna dayanmadığını, cevap dilekçesinde taksime dayanmadığı halde Bölge Adliye Mahkemesince savunmanın genişletilmesi yasağına aykırı olarak delil sunma imkanı tanındığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
G. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında davanın tarafları arasında 1990 lı yıllarda yapılan taksim sonucunda dava konusu taşınmazın davalıya kaldığı, tapu kayıtlarından ve tutanaklardan diğer mirasçılara da verilmiş bir kısım taşınmazlar bulunduğu, diğer mirasçıların da bu taksime onay verdikleri, o tarihten sonra kadastro tespitine kadar taksimin bozulmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, dosya kapsamında dava konusu taşınmazın tarafların kök murisi ...'den kaldığının sabit olduğunu, mirasçılar arasında yasal bir taksimin de bulunmadığını, yasal süresi içinde cevap dilekçesi vermeyerek delillerini bildirmeyen davalıya taksim olgusunun araştırılması için tanık bildirme imkanı tanınmasının savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında olduğunu ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15/1. maddesinde, “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.” düzenlemesi mevcuttur.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.