Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6915 E. 2022/1890 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını davalıya satış yoluyla temlik etmesinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının miras payı oranında bedel talebinin yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Görünürdeki satış sözleşmesinin tarafların gerçek iradelerine uymadığı ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil şartlarını taşımadığı, bu nedenle miras hakkı ihlal edilen mirasçının tapu iptali ve bedel davası açabileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : BEDEL

Taraflar arasında görülen bedel istekli dava sonunda Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/05/2019 tarihli ve 2016/372 Esas, 2019/240 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 27/05/2021 tarihli ve 2021/442 Esas, 2021/957 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 08/03/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... ve vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, ortak mirasbırakan anneleri ... ...’nın çekişmeye konu 79 ada 246 parsel sayılı taşınmazını davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, anılan taşınmazı davalının dava dışı 3. kişiye devrettiğini ileri sürerek, miras payı oranında bedel isteğinde bulunmuştur.

II. CEVAP

Davalı, mirasbırakanın dava konusu taşınmazı satın aldıktan sonra intifa hakkını kendi üzerinde tutup çıplak mülkiyetini verdiğini, daha sonra paraya ihtiyacı olan mirasbırakanın isteği üzerine taşınmazın dava dışı 3. kişiye satış yoluyla devredildiğini, satış parasının mirasbırakanın banka hesabına yatırıldığını, kendisinin herhangi bir para almadığını, mirasbırakan annesi ile ölene dek birlikte yaşadığını, onun her türlü bakımını yaptığını, davacı taşınmaz edinirken mirasbırakanın davacıya maddi yardımda bulunduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/05/2019 tarihli ve 2016/372 Esas, 2019/240 Karar sayılı kararı ile, muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı, Yerel Mahkeme kararının hatalı ve gerekçesinin eksik olduğunu, kendisinin hem hasta kardeşine hem de annesine ölünceye kadar baktığını, mirasbırakanın dava konusu taşınmazı bakım kaydı ile kendisine devrettiğini, olayın bu şekilde olduğunu davacının da bildiğini, mirasbırakanın davacının çocuklarına yıllarca baktığını özellikle kaza geçiren ve kafatası çatlayan oğlunun bakım ihtiyacının anneannesi tarafından karşılandığını yine davacının büyük oğlunun Ankara'daki eğitimine katkıda bulunduğunu, bu dönemde mirasbırakan tarafından Yunanistan'da bulunan malların satıldığını ve satılan taşınmazların bedelleri karşılığında murisin İzmir Narlıdere'de bulunan taşınmazı edindiğini, geriye kalan bedellerin davacı tarafından kullanıldığını, kendisinin annesinin son yıllarında tek başına baktığını ve özellikle son 6 yılı annesinin yatalak olarak geçirmesinden dolayı büyük fedakarlıklarda bulunduğunu, somut olayda mirasbırakanın davacıdan mal kaçırmayı gerektiren bir olgunun ve sebebin bulunmadığını, taşınmazın annesinin isteği üzerine satıldığını ve bu durumda mal kaçırmanın söz konusu olmadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 27/05/2021 tarihli ve 2021/442 Esas, 2021/957 Karar sayılı kararı ile, davalının istinaf başvurusu 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili, mirasbırakanın taşınmazı davalıya bakım kaydıyla verdiğini, mal kaçırma amacının bulunmadığını, 101 yaşına kadar yaşayan mirasbırakanın ölümünden önce son 6 yıl yatalak olduğunu ve özel bakıma ihtiyaç duyduğunu, mirasbırakanın aldığı maaşın bakım ve tedavi masraflarına yetmediğini, bunlarla davalının ilgilendiğini, semenin mutlaka para olmasının gerekmediğini, mirasbırakan tarafından imzalanan "beyanımdır" başlıklı yazılı belge ile temlikin bakım karşılığı yapıldığının, hak dengesini gözetir paylaştırma bulunduğunun sabit olduğunu, belgenin sahte olduğunu ileri süren davacının bu hususu ispatlaması gerektiğini, taşınmazın dava dışı 3. kişiye temlikinde satış bedelinin mirasbırakanın ya da ona bakanın banka hesabına yatırılmasının bir öneminin bulunmadığını, davacının iyiniyetli olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı bedel isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2.) numaralı paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye göre Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı 14.515,86 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 08/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.