Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7014 E. 2023/511 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını eşine devretmesinin muris muvazaası olup olmadığı, tapu kaydının iptali ve miras payı oranında davacı adına tescili.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın taşınmaz devrinde haklı ve makul bir sebebin bulunmadığı, devrin mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve mirasbırakanın bakım yükümlülüğünün evlilik birliğinin gereği olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının mirasbırakan babası ...'in 7879 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını eşi olan davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, ...'in de diğer davalı ...'a satış suretiyle devrettiğini, anılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacı adına tescilini mümkün olmadığı takdirde saklı payı oranında tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; mirasbırakanın son yıllarında felçli olduğunu, bakımını davalıların üstlendiğini, dava konusu taşınmazın minnet duygusu ile temlik edildiğini, mirasbırakanın adına kayıtlı başka taşınmazlar da olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ...'un mirasbırakanın tek oğlu olduğu, sürekli bakım ve gözetim ihtiyacı olduğu iddia edilen mirasbırakan ile davalı ...'un ayrı yerlerde yaşadıkları, diğer mirasçıların da mirasbırakan ile ilgilenip bakım gözetimini yaptıkları, dava konusu taşınmazdaki payın mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak temlik edildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili, davacı dışında da mirasçılar bulunduğunu, terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olduğunu, bu nedenle tereke temsilcisi marifetiyle davanın görülmesi gerektiğini, mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile hareket etmediğini, dava konusu taşınmazdaki payını kendisi ile ilgilenen, maddi ve manevi destekte bulunan eşine, onun da kendisi ile ilgilenen oğluna temlik ettiğini, bakıp gözetme savunmasının tanık olarak dinlenen ...'ın beyanları ile sabit olduğunu, mirasbırakanın dava konusu taşınmaz dışında da malvarlığı bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasbırakanın dava konusu taşınmazdaki payını eşine temlik etmesinde haklı ve makul bir sebebin bulunmadığı, ...'in ara malik konumunda olduğu, amacın oğlu olan davalı ... lehine mal kaçırmak olduğu, mirasbırakan ölümünden evvel yatalak hale gelip eşi ve oğlu tarafından bakılıp gözetilmişse de; bakımın evlilik birliğinin gereği, ahlaki bir ödev olduğu, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak hükmün 6100 sayılı Kanun'un 297. maddesi uyarınca infaza elverişli olmadığı, dava konusu taşınmaz payının iptali ile davacının miras payı oranında adına tesciline karar verilmişse de; kayıt maliki aleyhine hüküm kurmak gerekirken bu hususa dikkat edilmediği, dava konusu 1/2 payın davacının miras payı belirtilmeksizin veya veraset ilamına atıf yapılmaksızın tapuya tesciline karar verildiği, bu durumda infazda şüphe uyandıracak şekilde hüküm kurulduğu gerekçesiyle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, ... ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 6.248,49 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.