"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Davanın Açılmamış Sayılmasına - Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydında düzeltim davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının babası Ruşan ile babaannesi ...’nın Çeşme ilçesi, Reisdere köyünde bulunan beş taşınmazın maliki olduğunu, bu beş taşınmazın babası ve babaannesi tarafından 29.03.1937 yılında ... ...’e tapuda satış işleminin gerçekleştirildiğinin görüldüğünü, bu işlemlerden tapu kütüğünde 1187 ada 4 nolu parseli ilişkin işlemin yok hükmünde olduğu, yok hükmünde olan işlemlerin hiç doğmamış olduğu, bu nedenle iptali ve feshinin istenemeyeceğini, bu işlemlerin tespitinin yapılabileceğini ileri sürerek, İzmir ili, Çeşme ilçesi, Reisdere köyü, Köyiçi mevkii, iskan kaydında 1 nolu, zabıt defterinde 29 nolu taşınmaz, tapulama tutanağında 14 pafta 877 parsel, tapu kütüğünde 1187 ada 4 nolu maliki ... olan parselin, zabıt defterinde ... oğlu ... ve annesi ...’nın 29.03.1937 yılında ... oğlu ... ...’e yaptıkları satış işleminin yok hükmünde olduğunun tespiti ile malikleri ... oğlu ... ve annesi ... olduğu şeklinde tapu kayıtlarının düzeltilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı taraf davasını tapu kaydında düzeltim olarak açmışsa da bu davanın davalı adına tapu kaydının iptali davası ile davacının murisleri adına tescil istemine ilişkin olduğunu, bu nedenle dava konusunun değerinin dava dilekçesinde gösterilmesi gerektiğini, akabinde harcın tamamlattırılmasını, Kadastro Kanunu’nun 12/3 hükmü uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davalının 1937 tarihindeki satış işleminden sonraki beşinci malik olarak TMK. m. 1023 uyarınca iyi niyetle mülkiyeti kazandığını ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıya verilen kesin süre içinde dava değerini bildirerek harç yatırılmadığı, dosyanın HMK m. 150 uyarınca işlemden kaldırıldığı, dosyanın 3 ay içerisinde yenilenmediği anlaşıldığından, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkeme gerekçesi ile muhtıradaki gerekçe arasında çelişki bulunduğunu, davanın maktu harca tabi olması nedeni ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın talebine göre taşınmazın mülkiyeti el değiştireceğinden taşınmazın aynına yönelik bu talebin nispi harca tabi olduğu, dava değeri belirtilmek suretiyle nispi harcın yatırılması gerektiği, İlk Derece Mahkemesince usulüne uygun olarak davacı tarafa çıkarılan ihtara rağmen süresinde harç ikmalinin yapılmadığı ve İlk Derece Mahkemesince HMK'nın 150/1 maddesi gereğince 24/01/2018 tarihli celsede dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, 3 aylık süre geçmesine rağmen davanın yenilenmediği belirtilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, davacının babası Ruşen ve babannesi ... adına tapuda kayıtlı taşınmazların 29.03.1937 tarihinde ... ...'e yapılan satış işleminin yok hükmünde olduğunu, yok hükmünde olan işlemler hukuken doğmamış olduklarından, bu işlemlerin iptali veya feshinin istenemeyeceğini, yok hükmünde olan işlemin tespitinin yapılabileceğini, bu nedenle de tespit davası açtıklarını, davacının tapunun iptalini istemediğini, geçersizliğin tespitini istediğini, bu dava ile davacı lehine herhangi bir ayni hak kurulmayıp, ayni hakkın var olup olmadığının tespit edildiğini, davacının yolsuz tescil nedeni ile tapu kaydında düzeltim talebinde bulunduğunu, mahkemenin ise tapu iptal ve tescil olarak değerlendirmeye aldığını ileri sürerek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Harç ve gider avansının ödenmesi" başlıklı 120. maddesinin ilgili fıkralarında; "(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
(2) Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, Mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.",
2. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması" başlıklı 150. maddesinin 5. fıkrasında; "İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve Mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır."
Düzenlemeleri mevcuttur.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.