"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün Dairece bozulması üzerine, verilen direnme kararı davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, Fatih 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/118 E. 2008/195 K. ilamı ile dava konusu 2607 ada 26 parsel sayılı taşınmazda 21/48 pay maliki olan ...’ın gaipliğine ve anılan payın Hazine adına tesciline karar verildiğini, ancak kendilerinin kayıt malikinin mirasçısı olduklarını ileri sürerek davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı Hazine, kayıt maliki ile davacıların mirasbırakanının aynı kişi olduğu yönündeki iddianın kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazın maliki ... ile davacıların mirasbırakanı ... ...'ın aynı kişi olduğunun kesinlenmiş mahkeme kararı ile tespiti yapılmadan tapu iptal ve tescile karar verilmesini hatalı olduğunu, ayrıca yapılan keşif sonucunda dava konusu taşınmazın değerinin belirlendiğini, davalı harçtan muaf olsa dahi davacıların harcı tamamlaması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 12/04/2019 tarihli, 2018/1237 E. 2019/615 K. sayılı kararıyla; davacıların dava konusu taşınmazda pay sahibi ...'ın mirasçıları olduklarını kesinleşmiş hasımlı veraset ilamıyla kanıtladıkları, davanın kabulünün doğru olduğu gerekçesiyle HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 30/11/2020 tarihli ve 2019/3009 E., 2020/6348 K. sayılı ilamı ile ‘‘...Davanın, dava dilekçesinde değer gösterilmeksizin 29,20 TL maktu harç yatırılmak suretiyle açıldığı, yargılama sırasında yapılan keşif sonucunda dava konusu taşınmazdaki 21/48 payın dava tarihindeki değerinin 1.035.840,00 TL olarak saptandığı, keşfen belirlenen değer üzerinden harç tamamlattırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır...Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın keşfen saptanan dava tarihindeki değeri üzerinden Harçlar Kanunu’nun 30. ve 32. maddeleri uyarınca harcın tamamlattırılması, harç tamamlandığı takdirde davaya devam edilerek işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kararı bozulmuştur.
3.İlk Derece Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/03/2021 tarihli ve 2021/34 E., 2021/90 K. sayılı kararıyla; davalı Hazine’nin harçtan muaf olduğu, davanın davacı lehine sonuçlanması halinde, mahkemece peşin alınan karar ve ilam harcının davacıya iade edileceği, davacının harç ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı, aksine bir yaklaşımın Harçlar Kanunun 28. maddesinin lafzı ve ruhu ile çelişeceği gibi Anayasanın 36. maddesinde düzenlenen hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkının da ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
4. Direnme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili; direnme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafa harç tamamlatmadan kabul kararı verilmesinin doğru olmadığını, Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince yargılama sırasında harç tamamlanmadıkça müteakip işlemlerin yapılamayacağını, ayrıca işin esası yönünden de eksik inceleme ve araştırma sonucunda karar verildiğini, hükme esas alınan veraset ilamının aksinin her zaman ispatlanabileceğini, davalı Hazine aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1.Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi; “Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Müdahelenin men'i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır. Gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunulduğu takdirde harç, gayrimenkulün değeri ile talep olunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır. Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tesbit ettirilir. Tesbitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz. Noksan tesbit edilen değerler hakkında 30’uncu madde hükmü uygulanır.”
6.2.2.Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı vurgulanmıştır. Aynı Yasanın 30. maddesinde ise; "Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.'' düzenlemesine yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme
Somut olayda; davanın, dava dilekçesinde değer gösterilmeksizin 29,20 TL maktu harç yatırılmak suretiyle açıldığı, yargılama sırasında yapılan keşif sonucunda dava konusu 21/48 payın dava tarihindeki değerinin 1.035.840,00 TL olarak saptandığı, keşfen belirlenen değer üzerinden harç tamamlattırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın keşfen saptanan dava tarihindeki değeri üzerinden Harçlar Kanunu’nun 30. ve 32. maddeleri uyarınca harcın tamamlattırılması, harç tamamlandığı takdirde davaya devam edilerek işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerektiği yönündeki bozma kararı yerindedir.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; bozma kararının düzeltilmesine gerek görülmediğinden, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanun'un 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 373. maddesinin 5. fıkrası uyarınca görevli Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 15/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.