"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın feragat nedeniyle kısmen reddi ile kısmen kabulüne dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi davacıların istinaf başvurusunun reddine, davalıların istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/1-b.3 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davalı ... yönünden 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı, davalı ... bakımından ise iddiaların kanıtlanamadığı gerekçeleriyle ve feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince anılan karar değer yönünden kesin olarak verildiğinden ek karar ile temyiz isteminin reddine karar verilmiş, ek kararın davacılar vekilince temyizi üzerine Dairece, taşınmaz başında keşif yapılarak Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri belirlenerek sonucuna göre kararın değer yönünden temyizi kabil olup olmadığının saptanması gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda her bir davacının miras payına karşılık gelen dava değerinin temyiz kesinlik sınırı içerisinde kaldığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 362/1-a maddesi uyarınca davacıların temyiz talebinin reddine karar verilmiş, karar yasal süre içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları ...'nın ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını davalı ...'ya, 1/2 payını ise davalı ...'ya mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, aşamada davacılardan ... davadan feragat etmiştir.
Davalılar, ...'nın dava konusu taşınmazı tesis kadastrosu ile edindiğini, mirasbırakanın 1/2 payını minnet duygusuyla davalı ...'ya devrettiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, temliklerin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davacı ... yönünden feragat nedeniyle reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi davacıların istinaf başvurusunun reddine, davalıların istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/1-b.3 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırırarak, davalı ... yönünden 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı içtihadı birleştirme kararının uygulanamayacağı; davalı ... bakımından ise, iddianın kanıtlanamadığı gerekçeleriyle ve feragat nedeniyle davanın reddine karar vermiş, kararın davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince anılan karar değer yönünden kesin olarak verildiğinden ek karar ile temyiz isteminin reddine karar verilmiş, ek kararın davacılar vekilince temyizi üzerine Dairece, taşınmaz başında keşif yapılarak Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri belirlenerek sonucuna göre kararın değer yönünden temyizi kabil olup olmadığının saptanması gerektiği gerekçesiyle ek karar ortadan kaldırılıp asıl kararın bozulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda her bir davacının miras payına karşılık gelen dava değerinin temyiz kesinlik sınırı içerisinde kaldığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 362/1-a maddesi uyarınca davacıların temyiz talebinin reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere, HMK 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 sayılı HMK'nın 373/3. maddesi gereğince bozma ilamına uyulduğuna göre bundan sonra mahkemece yapılacak iş bozmaya ve HMK'nın 297. maddesine uygun yeni bir karar vermekten ibarettir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 2019/556 Esas, 2019/558 Karar sayılı 12.07.2019 tarihli kararının Dairenin 2019/3656 Esas, 2020/6439 Karar sayılı 02.12.2020 tarihli kararıyla bozulduğu gözetilmeksizin yazılı olduğu üzere 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca davacıların temyiz talebinin reddi şeklinde hüküm oluşturulması usul hukukuna açıkça aykırılık oluşturmaktadır.
Hâl böyle olunca, bozma ilamına göre, HMK'nın 297. maddesine aykırı olmayacak biçimde işin esası hakkında yeniden hüküm kurularak, bu hükmün temyiz edilmesi halinde ek karar ile temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere sadece 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca davacıların temyiz talebinin reddi şeklinde hüküm oluşturulması doğru değildir.
Kabule göre de; bozmadan sonra Bölge Adliye Mahkemesince duruşma açıldığı için davalılar lehine duruşma vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun da göz ardı edilmesi doğru değildir.
Tarafların değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nun 371/1-a maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 01.12.2021 tarihinde, kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.