Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7512 E. 2023/2785 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında yöntemine uygun taksim yapılıp yapılmadığı ve davacı mirasçının kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteminin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılar arasında tüm mirasçıların katılımıyla yapılmayan taksim anlaşmasının geçersiz olduğu, aynı kök murisin başka bir mirasçısı tarafından açılan ve kesinleşen davada kadastro mahkemesince mirasçılar arasında yöntemine uygun taksim yapılmadığının kabul edildiği, bu güçlü delilin aksinin davalılarca ispatlanamadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 144 ada 24, 25, 31 ve 40, 145 ada 6, 148 ada 3, 6, 7 ve 10 parsel sayılı taşınmazların evveliyatı itibariyle müşterek kök muris ... oğlu ... ... ait olduğunu, taşınmazların hatalı olarak davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; davanın on yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, dava konusu taşınmazların kök muris ... ... intikal ettiğini, murisin ölümünden sonra köyün ileri gelenlerinin katkısıyla taşınmazların taksim edildiğini, taksimen mirasçılardan davacının annesi ... düşen payı satın aldığını, taksim yapılırken davacıya da haklarının verildiğini, mülkiyetin devri için zilyetliğinin tesliminin yeterli olduğunu, nizalı taşınmazlar yirmi yılı aşkın süredir nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetliği altında bulunduğundan mülkiyetin kendisi tarafından iktisap edilmiş sayılacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... cevap dilekçesi sunmamış, yargılama sırasındaki beyanında; açılan davayı kabul etmediğini, dava konusu taşınmazların elli yıl önce taksim edildiğini, mirasçılardan Hanife'nin hisselerini yaklaşık 30 yıl önce kendilerine sattığını, 148 ada 7 parsel sayılı taşınmazı parayla satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 17.02.2021 tarihli ve 2019/417 Esas, 2021/124 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların evveliyatı itibariyle tarafların müşterek kök murisi ... ... ait olduğu, ölümüyle birlikte mirasçılarına kaldığı, mirasçılar arasında yöntemine uygun şekilde yapılmış bir taksim bulunmadığı, güçlü delil mahiyetindeki ... Kadastro Mahkemesinin 2009/1333 Esas, 2015/125 Karar sayılı kararının aksinin aynı nitelikteki delillerle ispatlanması gerektiği, davalıların güçlü delilin aksini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 144 ada 24, 25, 31 ve 40, 145 ada 6, 148 ada 3, 6, 7, 10 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının davacının miras payı (8/96) oranında iptali ile davacı adına tapuya tesciline, ayrıca 148 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatın davalı ... tarafından yaptırıldığının tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Nedenleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; uzun süreli kullanımın taksime karine olacağını, davacı ve kız kardeşleri adına da taksim uyarınca tespit edilen 144 ada 13, 145 ada 5 ve 148 ada 5 parsel sayılı taşınmazların bulunduğunu, bunca zaman sonra dava açılmasının TMK'nın 2. maddesine aykırı olduğunu, menkul mal hükmündeki dava konusu taşınmazların uzun yıllar davalı tarafça malik sıfatıyla kullanıldığını, çekişmeli taşınmazların bir kısmının müvekkili tarafından satın alındığına dair senetler sunulduğunu, Mahkemece bu senetler hakkında herhangi bir araştırma yapılmadığını, başka bir mirasçı tarafından daha önce Kadastro Mahkemesinde açılıp sonuçlanan dava ile bu dava arasında bağlantı kurularak davanın kabulüne karar verilmesinin hakkaniyete aykırı bulunduğunu, Kadastro Mahkemesinde dava açmayan ve tespite itiraz etmeyen davacı yönünden kadastro tespitlerinin kesinleştiğini, on yıllık hak düşürücü süre yönünden davanın reddi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 24.06.2021 tarihli ve 2021/541 Esas, 2021/566 Karar sayılı kararıyla; tüm mirasçıların katılımıyla yapılmayan taksim anlaşmasının hukuken geçersiz bulunduğu, aynı kök murisin başka bir mirasçısı tarafından aynı gerekçelerle aynı davalılara karşı açılan ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen davada ... Kadastro Mahkemesinin 02.10.2015 tarihli ve 2009/1333 Esas, 2015/125 Karar sayılı kararıyla mirasçılar arasında yöntemine uygun şekilde taksim yapılmadığının kabul edilmiş olduğu, güçlü delil niteliğindeki sözkonusu mahkeme kararının aksinin davalı tarafça aynı nitelikteki delillerle ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Kadastro Kanunu'nun 15. maddesi, “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. Taşınmaz mal tapuda kayıtlı olsun veya olmasın, onun ayrılması mümkün bir kısmının veya belirli bir payının, bu Kanunda zilyet lehine kabul edilen sebeplerle iktisabı caizdir. İştirak halinde mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde, iştirakçilerinden biri veya birkaçının belirli bir taşınmaz maldaki hissesinin diğer iştirakçilere devir ve temliki; tapulu taşınmaz mallarda yazılı, tapusuzlarda ise her türlü delille ispat edilebilir. Kadastrodan önce hissedarlar veya mirasçılar arasında ayırma veya birleştirme suretiyle taksime konu edilmiş ve sınırları doğal veya yapay işaret ya da tesislerle belirlenmiş taşınmaz malların, imar plânı bulunmayan yerlerde zeminde fiilen oluşmuş sınırlarına göre tespiti yapılır.’’hükmünü düzenlemiştir.

... Medeni Kanunu'nun 701. maddesi, “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.”

... Medeni Kanunu'nun 702. maddesi “Ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir. Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oy birliğiyle karar vermeleri gerekir. Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz. Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır.” hükmünü içermektedir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu'nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 599,66 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.