Logo

1. Hukuk Dairesi2021/7804 E. 2023/2578 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi gerçekleşen tapusuz taşınmaz satışının geçerliliği ve davacıların tapu iptal ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, dinlenen tanık beyanları, davalıların beyanları ve kadastro öncesi tapusuz taşınmaz satışının her türlü delille ispat edilebileceği hükmü gözetilerek satışın gerçekleştiğine kanaat getirerek Bölge Adliye Mahkemesi kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; davacılar ile davalıların murislerinin kardeş olduğunu, 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları neticesinde ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... mevkii, 113 ada 5 ve 4 parseller ile Yolçukuru mevkii, 108 ada 634 ve 736 parseller ile Sallık mevkii, 108 ada 778 parsellerde kayıtlı taşınmazların davalıların murisine intikal ettiğini, dava konusu taşınmazlar intikal etmeden önce davalıların murisi ... ... tarlalardaki tüm hisselerini, hak ve vecibeleriyle birlikte davacıların murisine devrettiğini ve satış bedelinin ödendiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların 1/4 oranında hissedar olan ... ... hisselerinin iptalini, davacı murisi ... ... mirasçıları olan davacıların veraset ilamındaki hisselerine göre adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılardan ... ve ... duruşmada alınan beyanlarında; babalarının 30 yıl önce vefat ettiğini, kendilerinin taşınmazların yerini dahi bilmediğini, bu yerlerin davacılar tarafından kullanıldığını beyan etmiş; diğer davalılar davaya herhangi bir cevap vermemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19/01/2021 tarihli ve 2018/182 Esas, 2021/37 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında miras payı oranında tarafların murisleri adına yazıldığı, davacı tarafın taşınmazın kendi murisleri tarafından satın alındığını iddia ettiği, tapusuz taşınmazın satışı menkul hükmünde olduğu ve zilyetliğin devredilmesiyle satışın gerçekleşeceği, dinlenen tutanak bilirkişilerinin satış işlemini duyduklarını, ancak zilyetliğe ve ödenen bedele ilişkin herhangi bir bilgilerinin olmadığını beyan ettikleri, davacı tanıklarından ...'ın taşınmazları kendisine ... icara verdiğini beyan ettiği, ... malik sıfatıyla zilyet olup olmadığı hususunda herhangi bir beyanının bulunmadığı, davacı tarafın satın almaya dayalı iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kök muris ...'e ait iken ölümü ile mirasçıları arasında taksim edildiğini, davalılar murisinin bu yerdeki miras hissesini davacılar murisine sattığını, Mahkemece tanık anlatımlarının hatalı yorumlandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 27/04/2021 tarihli ve 2021/365 Esas, 2021/438 Karar sayılı kararıyla; keşifte dinlenen mahalli bilirkişi, tutanak tanıkları ve davacı tanıklarının dava konusu taşınmazın tarafların kök murisi ...'ten kaldığı, taşınmazın 50 yıldır davacıların murisi ... tarafından kullanıldığı ve icara verildiği, davalıların murisi ...'nın miras hissesini ... sattığı, parası ile kendisine başka taşınmazlar aldığı ve süper emeklilik için kullandığını beyan ettiği, bir kısım davalıların duruşmadaki beyanlarında taşınmazların davacılar tarafından kullanıldığı, kendilerinin taşınmazların yerlerini dahi bilmediklerini beyan ettikleri, mahkemenin satış ile birlikte zilyetliğin de devredilmediğine ve hisse alımının ispatlanamadığına yönelik gerekçesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm tesisi suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı ...; taşınmazın satışına ilişkin somut belge sunulmadığını,dinlenen tanıkların duyuma dayalı beyanda bulunduklarını, dinlenen tanıklardan ... ve ...’ın davacı tarafların eşi olduğunu, taşınmaz satışının resmi şekle uygun yapılmadığını, taşınmaz satışının 1964 yılında yapıldığının iddia edildiğini süper emekliliğin yürürlüğe girme tarihi olan 1987 yılı ile murisin ev alım tarihi 1979 yılı olduğuna göre satıştan gelen para ile bunların yapıldığının iddia edilmesinin mantık dışı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Kadastro Kanunu'nun 15. maddesi, “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. Taşınmaz mal tapuda kayıtlı olsun veya olmasın, onun ayrılması mümkün bir kısmının veya belirli bir payının, bu Kanunda zilyet lehine kabul edilen sebeplerle iktisabı caizdir. İştirak halinde mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde, iştirakçilerinden biri veya birkaçının belirli bir taşınmaz maldaki hissesinin diğer iştirakçilere devir ve temliki; tapulu taşınmaz mallarda yazılı, tapusuzlarda ise her türlü delille ispat edilebilir. Kadastrodan önce hissedarlar veya mirasçılar arasında ayırma veya birleştirme suretiyle taksime konu edilmiş ve sınırları doğal veya yapay işaret ya da tesislerle belirlenmiş taşınmaz malların, imar plânı bulunmayan yerlerde zeminde fiilen oluşmuş sınırlarına göre tespiti yapılır.’’hükmünü düzenlemiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... ’un temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu'nun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.