Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8179 E. 2022/3254 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında, ödenen bedelin faiziyle iade edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddeleri ve tapu sicilinin illilik prensibi gereğince, geçersiz hukuki işlem nedeniyle yapılan tescilin yolsuz olduğu ve davalı tarafın bedelin iadesi için davacı tarafından temerrüde düşürülmediği, taşınmazı dava süresince kullandığı gözetilerek, davalıya ödenen bedelin faizsiz olarak iadesine karar verilmesi onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince verilen 21/04/2021 tarih 2019/1732 Esas - 2021/780 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 19/04/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı Hazine vekili Avukat ....., fer'i müdahiller ... v.d. Vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, maliki olduğu 1048 parsel numaralı 13.600,00 m² yüzölçümlü taşınmazın 23/02/2011 tarihinde yapılan ihalesinde 165.000,00 TL bedel üzerinden davalı adına satışının yapıldığını ve kesinleştiğini, köy tüzel kişiliği ile 02/03/2011 tarihinde taksitli satış sözleşmesi düzenlendiğini ve talebe istinaden satış bedelinin taksitlendirilen kısmı için Hazine lehine birinci derecede ve birinci sırada kanuni ipotek tesis edilerek taşınmazın 09/03/2011 tarihinde alıcısı adına tescil edildiğini, Kastamonu İdare Mahkemesinin 2012/504 Esas- 2012/945 Karar sayılı kararı ile dava konusu satış ihalesinin iptaline karar verildiğini, Yürekveren Köyü Muhtarlığına yazılan 12/06/2013 tarihli ve 2312 sayılı yazı ile taşınmazın satışının iptal edildiğini ve 30 gün içerisinde yeniden Hazine adına tescili için muvafakat edilmesi aksi takdirde Hazine adına tescil için tapu iptal ve tescil davacı açılacağının bildirildiğini, ancak cevap alınamadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına tescilinin iptaliyle ödenen 164.418,78 TL'nin davalıya iadesi karşılığında taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, Kastamonu İdare Mahkemesinin 2011/436 Esas sayılı dosyasının derdest olduğunu ve bu dosya ile Kastamonu İdare Mahkemesinin 2012/504 Esas ve 2012/945 Karar sayılı dosyalarının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirtmiş, Hazine tarafından 164.148,78 TL'nin iadesi karşılığında taşınmazın Hazine adına tescilinin talep edildiğinden davacının haksız davasının reddini savunmuş, Mahkeme aksi kanatte ise öncelikle dava konusu taşınmazın rayiç bedelinin tespit edilerek o bedelin, kabul olmadığı takdirde ise davalı tarafından ödenilen miktarın, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıya iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kastamonu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli ve 2013/439 E. - 2019/129 K. sayılı kararıyla; dava konusu Yürekveren Köyü 1048 parsel sayılı taşınmazın ihale ile satın alınması için Yürekveren Köyü Muhtarına köy ihtiyar heyeti tarafından verilen 21/02/2011 tarih ve 2011/1 sayılı kararın, Kastamonu İdare Mahkemesinin 2011/436 Esas ve 2011/831 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiği ve Danıştay incelemesinden geçerek kesinleşmiş olduğu, dava konusu taşınmaz için yapılan satış ihalesi işleminin de Kastamonu İdare Mahkemesinin 2012/504 Esas ve 2012/945 Karar sayılı ilamı ile iptal edilerek verilen kararın Danıştay incelemesinden geçerek kesinleşmiş olduğu, bu hali ile dava konusu taşınmazın davalı Köy Tüzel Kişiliğine devir ve tesciline ilişkin işlem, hukuki sebep ve dayanaktan yoksun kaldığından davacı İdarenin tapu iptali ve tescil talebinin yerinde olduğu, dava konusu taşınmazın yolsuz tescil vasfında olması sebebiyle davalı Köy Tüzel Kişiliği tarafından yapılan ödemelerin sebepsiz zenginleşme teşkil ettiği ve davalı tarafın, yapmış olduğu ödemeleri, ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile birlikte talep edebileceği gerekçeleri ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline ve davalı tarafından yapılan ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıya iadesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri Özetle

2.1. Davacı Hazine vekili, Yürekveren köyü 1048 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tesciline karar verilmesi yasaya uygun olmakla birlikte davacı tarafından ödenen taşınmaz satış bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, 180.249,88 TL ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesine ilişkin kararın yasaya aykırı olması nedeniyle kaldırılması gerektiğini, Köy Tüzel Kişiliğini temsilen ihaleyi kazanan köy muhtarının ihale yetki belgesinin hukuka aykırılığı nedeniyle satış ihalesinin iptal edilmesinin Mahkeme kararı ile olduğunu, Hazine'nin herhangi bir kusuru olmadığını, iptal edilen ihale nedeniyle idarenin bir sorumluluğu yokken taşınmazın satış bedelinin yasal faiziyle birlikte Hazine tarafından ödenmesine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın bedelinin davalıya geri ödenmemesinde İdarenin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, taşınmaz bedeline geç kavuşmakdaki kusurun tamamen davalıya ait olduğunu, Köy Tüzel Kişiliğinin dava konusu taşınmazı ihale ile satın aldığından beri yıllardır kullandığını, bu nedenle ihalenin iptali ve taşınmazın Hazine adına tescilinde bir zararı olmayacağını, idare mahkemesi davalarından haberdar olması nedeniyle iyiniyetinden bahsedilemeyeceğini, bu nedenle taşınmaz bedeline ödeme tarihlerinden itibaren yasal faize hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf incelemesi talebinde bulunmuştur.

2.2. Davalı Yürekveren Köyü adına Köy Muhtarlığı, dava konusu taşınmaza ilişkin ihalenin kesinleştiğini ve davalı tarafından tüm ihale bedelinin süresi içinde davacı Hazine'ye ödendiğini, kesinleşen ihaleye istinaden dava konusu taşınmazın tapu kaydının davalı köy muhtarlığına geçtiğini, bu nedenle dava konusu taşınmaza ilişkin tescili yolsuz tescil kabul etmenin ve bu gerekçeyle davalı adına kayıtlı olan tapunun iptaline ve davacı adına tesciline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, feri müdahillerin davalı köy muhtarlığına karşı dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkin açmış olduğu Kastamonu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/111 Esas sayılı dosyasının halen derdest olduğu, bunun bekletici mesele yapılması gerektiği, taleplerinin yerel Mahkemece değerlendirilmediğini ve dava konusu taşınmazın rayiç bedelinin tespitine dahi gidilmediğini, gerekçeli kararda bu taleplerinin hiç değerlendirme altına alınmadığını, bu yönde neden karar verildiğine dair gerekçesinin de belirtilmediğini de ileri sürerek, istinaf incelemesi talebinde bulunmuştur.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 21/04/2021 tarihli ve 2019/1732 E.- 2021/780 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davalıya devrine dair ihale iptal edildiğine göre artık taşınmazın davalı adına tescili işlemi dayanağından yoksun kalmakla, tarafların durumlarının geçerli olmayan bir nedene (yolsuz tescile) dayalı bu devir öncesine dönmesi yani eski hale getirilmesi gerektiğinin açık olduğu, bu nedenle dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline ve davalı tarafından bu taşınmaz karşılığında ödenen bedelin davalıya iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ne var ki, davalı Köy Tüzel Kişiliği tarafından, davacı davadan önce bedelin iadesi yönünden temerrüde düşürülmediğinden ve taşınmaz davalı adına kayıtlı olduğu sürece davalının kullanımında olduğundan, davalının, faize hükmolunmasını gerektirir bir zararı bulunmadığı anlaşılmakla, davalının ihale bedeli olarak yaptığı ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren faiziyle birlikte davalıya iadesine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçeleri ile davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline ve davalı tarafından bu taşınmazın ihale bedeli olarak davacıya ödendiği anlaşılan toplam 180.249,88-TL'nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri Özetle

Davalı vekili, taşınmaz satışının yasal mevzuata uygun olarak yapıldığını, bedelin ödendiğini ve kesinleştikten sonra taşınmazın tapuda tescil edildiğini, müvekkili köy tüzel kişiliği aleyhine, yasal vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesinin, ihale bedelinin faizsiz geri ödenmesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025. maddesinde, "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2) paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815,00-TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı 9.293,95 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 19/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.