"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleştirilen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi;
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakanları ...’in kayden maliki olduğu 2154 ada 9 parsel sayılı taşınmazı davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek payları oranında tapu iptali ve tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalı, taşınmazı bedeli karşılığında emlakçıdan satın almasına karşın hastanede hizmetli olarak çalıştığından dolayı tapuda mirasbırakan babası adına tescil edildiğini, gerçekte kendisine ait olan taşınmazı üzerine bina yaptırmak için mirasbırakandan devraldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13/11/2014 tarihli ve 2013/345 E., 2014/572 K. sayılı kararıyla;asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 15.02.2018 tarihli ve 2015/5988 E., 2018/958 K. sayılı kararıyla; “... Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı şekilde karar verilmesi doğrudur. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davacılar vekili ile asli müdahil vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere, birleştirilen davalar birlikte görülmekle beraber ayrı dava olma özelliklerini koruduklarından karar başlığında birleştirilen davaların taraflarının gösterilmemesi doğru değildir. Öte yandan, yargılama sırasında 07.07.2014 tarihinde çekişme konusu 2154 ada 9 parsel sayılı taşınmazda kat irtifakına geçilmiş olup, davalı adına tescil edilen 3, 4, 5, 8 ve 9 numaralı bağımsız bölümlerin her biri yönünden davacıların miras payları oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde arsa üzerinden davalı payının iptaline karar verilmesi isabetsizdir...Hal böyle olunca, yargılamada kendisini vekille temsil ettiren asli müdahil yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi gözetilerek mahkemece keşfen belirlenen ve harcı tamamlanan değer üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücreti tayini doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 06/11/2018 tarihli ve 2018/224 E., 2018/410 K. sayılı kararıyla;celse arasında müdahil adına sözleşmeye dayalı olarak idari yoldan, 148/300 oranında tescil sağlanmış olmakla, konusuz kalan talebin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
4.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Bozma Kararı
Dairenin 02/11/2020 tarihli ve 2019/1012 E., 2020/5566 K. sayılı kararıyla; “... davalı ... vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine... öncelikle birleştirilen davaların bağımsızlıklarını korudukları dikkate alınarak asıl ve birleştirilen davaların her biri için ayrı ayrı hüküm kurulması, müdahilin davası yönünden vekalet ücretinin nispi olarak takdir edilip, bu konudaki sorumluluğun ise davalı ... açısından kabul nedeniyle yürürlükteki Asgari Avukatlık Ücret Tarifesinin 6. maddesi gözetilmek suretiyle sorumluluğu sınırlı tutularak, asli müdahilin diğer davalıları için de aralarındaki ihtiyari dava arkadaşlığı dikkate alınarak her bir davalının vekalet ücreti yönünden sorumluluğu miras payları oranında ayrı ayrı belirlenerek hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
6. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 17/06/2021 tarihli ve 2021/81 E., 2021/217 K. sayılı kararıyla;Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda her bir dava hakkında ayrı hüküm kurularak, davalının müdahil yönünden davayı kabul etmiş olması ve davacıların miras payları oranları dikkate alınarak vekalet ücretlerine hükmedilmiştir.
7. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Temyiz Nedenleri
Asıl ve birleştirilen davada davalı vekili, davacıların taşınmaz üzerine inşaa edilen binada hakları bulunmadığını, taleplerinin arsaya ilişkin olduğunu, asli müdahilin dava açmasına davalının sebep olmadığını aksine davacıların sebep olduğunu nitekim asli müdahilin davasını kabul ettiklerini bu sebeple asli müdahil lehine takdir edilen vekalet ücretinin davacılar aleyhine yüklenmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
9. Gerekçe
9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
9.2. İlgili Hukuk
9.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
9.3. Değerlendirme
Kararın (IV/2.) numaralı paragrafında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararlarında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 55.455,89 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.