Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8416 E. 2023/3104 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında müvekkili adına kayıtlı 111 ada 43 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olan bölümün, dava konusu 111 ada 7 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tespit edildiğini, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün 50 yıldan uzun süre önce müvekkili tarafından imar-ihya edilerek tarıma elverişli hale getirildiğini, taşınmazın daha sonra tespit tarihine kadar nizasız ve fasılasız şekilde müvekkili tarafından kullanılmaya devam edildiğini, taşınmazda müvekkili lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın ekili-dikili olmayıp, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, davacının iddiasını kanıtlamak için herhangi bir kayıt veya belgeye dayanmadığını, taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eldeki davanın, tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, uyuşmazlığın dava konusu 111 ada 7 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünü, taşınmazın geri kalan bölümünden ayıran herhangi bir unsur veya emare bulunmadığı, taşınmaz üzerinde tek tük yabani meşe ağaçlarının bulunduğu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin raporundan, taşınmaz üzerinde 1984 ve 2001 yıllarında kesintisiz bir tarımsal faaliyetin bulunmadığının anlaşıldığı, ziraat bilirkişi raporundan ise, taşınmazda toprak amenajman işlemlerinin düzenli olarak yapılmadığının ve dava konusu taşınmazın nizalı bölümünde davacı lehine, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddesinde öngörülen zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün müvekkili tarafından 50 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız şekilde zilyet edildiğini, Mahkemece yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına değer verilmeksizin, yalnızca bilirkişi raporlarına itibar edilmek suretiyle hüküm kurulduğunu, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarının yanlı şekilde hazırlandığını ileri sürerek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dosya arasına alınan teknik bilirkişi raporuna göre, davacının dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 14.003,58 metrekarelik bölümünü dava ettiği, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi raporunda, nizalı taşınmaz bölümünde 1984 yılında tarımsal faaliyetin minimum seviyede olduğu, 2001 yılında ise taşınmazda tarımsal faaliyet ve kullanımın olmadığı, tespit tarihinden geriye doğru 20 yıl öncesinden başlayan kesintisiz bir tarımsal faaliyetin ve kullanımın bulunmadığı ve taşınmazın genel olarak taşlık yerlerden olduğunun bildirildiği, bu görüşün üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun raporuyla da teyit ve tekrar edildiği, bu haliyle dava konusu taşınmazın nizalı bölümünde ekonomik amaca uygun şekilde sürdürülmüş bir zilyetlik bulunmadığı, taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı, Mahkemenin hükmünde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

a) 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

b) 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi; “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.” hükmünü içermektedir.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda ... ili, ... ilçesi, Şenköy - ... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 111 ada 7 parsel sayılı 58.601,17 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup ve ileride ekonomik yarar sağlanması mümkün yerlerden olduğu gerekçesiyle Hazine adına ham toprak vasfıyla tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.