Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8433 E. 2022/32 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-KAL

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; idarelerince yapılan denetim ve tespitlerde, davalının, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmaz ve deniz yüzeyine, malzeme koyma yeri, portatif bina, depo, kayraktaş kaplamalı alan üzerine portatif bina-depo, bar, ahşap güneşlenme terası, su sporları iskelesi, şemsiye şezlong alanı şeklinde müdahalede bulunduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, davalının müdahalesinin menine ve üzerindeki muhdesatların kaline karar verilmesi istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin otelin önündeki imalatları davacı kurum ve ilgili kurumların bilgisi dahilinde yaptığını ve ecrimisil bedellerini ödediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/09/2019 tarihli ve 2011/101 E. 2019/430 K. sayılı kararıyla; kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden oldukları, ayrıca Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 28.11.1997 tarihli 5/3 Sayılı Kararında da ifade edildiği gibi, kıyıların doğal nitelikleri itibariyle herkesin kullanımına açık, diğer taraftan da bu nitelikleri nedeniyle özel mülkiyet alanı dışında ve özel mülkiyete konu olamayacak ve herhangi bir tahsis işlemine gerek olmaksızın doğrudan doğruya herkesin serbestçe yararlanmasına sunulmuş sahipsiz kamu malları olduklarından davacı hazinenin, davalının kıyı kenar çizgisi içerisinde bulunan alana müdahalesinin bulunduğundan bahisle el atmanın önlenmesi ve yıkıma yönelik dava açtığı, mahallinde keşif yapıldığı ve alınan bilirkişi raporları ile davalının kıyıya müdahale ettiği ve dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı anlaşıldığından davanın kabulü ile davalının kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan alana müdahalesinin menine, üzerindeki muhdesatın kaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili, davaya konu yapı ve imalatlar için müvekkili tarafından yapı kayıt belgesi alındığını, 7143 Sayılı Kanun ile 3194 Sayılı Kanun'a eklenen geçici 16. maddenin beşinci fıkrasına göre İmar Kanunu uyarınca alınan yıkım ve tahsil edilemeyen para cezalarının iptal edileceğini, bir yapının yapı kayıt belgesi alması durumunda, hukuka uygunluk sebebinin gerçekleşeceğini, bu durumda yapı kayıt belgesi alan yapılara ilişkin davaların konusuz kalması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

2. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 28/05/2021 tarihli ve 2020/959 E. 2021/563 K. sayılı kararıyla; mahkemece yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporundan, davalının kıyı ve denize yapılar yaparak müdahalede bulunduğunun belirlendiği, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili, istinaf dilekçesindeki gerekçelerle kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olan, kıyıya yapılan müdahale ve kal istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Bilindiği üzere; kıyılara ilişkin olarak, 2709 Sayılı T.C. Anayasası'nın, "Kıyılardan yararlanma" başlıklı 43. maddesinde, "Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir." düzenlemesi ve bu düzenleme gereğince çıkarılan 3621 Sayılı Kıyı Kanunu'nun "Genel Esaslar" başlıklı 5. maddesinde "Kıyılar ile ilgili olarak kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olduğu, yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetildiği, kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisinin tespitinin zorunlu olduğu, sahil şeritlerinde yapılacak yapıların kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabileceği, yaklaşma mesafesi ve kıyı kenar çizgisi arasında kalan alanlar, ancak yaya yolu, gezinti, dinlenme, seyir ve rekreaktif amaçla kullanılmak üzere düzenlenebileceği, kıyılarda hiçbir yapı yapılamayacağı, duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamayacağı şeklinde genel esaslar düzenlenmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı, taraflar arasında herhangi bir sözleşmenin imzalanmadığı ve davalının kıyıya izinsiz, ruhsatsız olarak müdahale ettiği, davalının yaptığı muhdesatların, herkesin kullanımına açık alanda bulunduğu, davalı tarafın haksız işgalci konumunda olduğu anlaşılmaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararını 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21.749,58 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 10/01/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.