"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çubuk Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Çubuk Kadastro Mahkemesinden verilen görevsizlik kararı üzerine Çubuk Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı ... vd. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, ... ... mirasçıları olduklarını, kadastro çalışması neticesinde, 812 (yeni 120 ada 158 parsel) parsel sayılı taşınmazın Kuruviran Köy Tüzel Kişiliği adına tespit gördüğünü, tespite ... ... mirasçılarından ... ve ... tarafından askı ilan süresi içinde itiraz edildiğini, ancak bu kişiler ve diğer itiraz edenler hakkında kadastro mahkemesince şimdiye dek olumlu olumsuz bir karar verilmediğini, Çubuk Kadastro Mahkemesinin 1986/53 Esas sayılı dosyasında, yalnız itirazlarından feragat eden ... ... ve ... ...’ın itirazları hakkında verildiğini, diğerlerinin itirazları hakkında bir karar verilmediğinden anılan davanın halen derdest olduğunu, taşınmazın ... ...’ın tapulu mülkü olduğunu, onun ölümüyle mirasçılarından ...’un taşınmaza tereke adına zilyet olduğunu, mirasçılar arasında zamanaşımı işlemeyeceğini ileri sürerek 812 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağına itiraz suretiyle açılan tespite itiraz davasının ihyasına, tapulama tespitinin iptali ile taşınmazın miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davacılar ... ve ...'un yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davayı takip etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi gereğince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vd. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı ... vd. vekili, dava konusu taşınmaza ilişkin düzenlenen itirazlı kadastro tutanağının müvekkilleri açısından henüz kesinleşmediğini, bu nedenle hak düşürücü sürelerin işlemeyececeğini, tutanağa itiraz eden dava dışı iki kişinin feragatinin sadece kendileri yönünden sonuç doğuracağını ve diğer tespit maliklerini etkilemeyeceğini, ortada ihya edilen bir derdest dava söz konusu olduğundan eldeki davanın yeni bir dava olmayıp, önceki davanın devamı niteliğinde olduğunu, mirasçıların davaya müdahale yoluyla katılmasının mümkün bulunduğunu, mirasçılar arasında zamanaşımının işlemeyeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu edilen 812 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının hükmen 15.11.1988 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 15.06.2016 tarihinde açıldığı, davanın açılış tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarih arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği, 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılamayacağı, hak düşürücü sürenin hakim tarafından re'sen dikkate alınması gereken dava şartlarından olduğu, ayrıca derdest olmayan bir davaya müdahale yoluyla katılmanın da mümkün olmadığı gerekçesiyle davacı ... vd. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı ... vd. vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi hükmünde, kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı açıklanmıştır. Bu sürenin hak düşürücü niteliğinde olduğu ve taraflarca öne sürülmese bile Mahkemece kendiliğinden değerlendirileceği tartışmasızdır.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ... vd. vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.