Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8562 E. 2022/2778 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, kamulaştırılan bir taşınmazın kendisine ait olduğunun tespiti ve kamulaştırma bedelinin kendisine ödenmesi talebiyle dava açmış, davalılar ise aynı taşınmazla ilgili daha önce kesinleşmiş bir dava bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Aynı taraflar arasında, aynı konu ve aynı taleple daha önce açılmış ve kesinleşmiş bir davanın varlığı, 6100 Sayılı HMK'nın 114/1-i maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı oluşturduğundan, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

.....

DAVA TÜRÜ : TESPİT

Taraflar arasında görülen dava sonunda, Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı vekili tarafından süresi içerisinde duruşma istekli olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05/04/2022 Salı günü için yapılan tebligatlar üzerine temyiz edilen davalılar vekili Avukat ..... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden davacı vekili ile temyiz edilen davalı asil ... gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı. Süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... dava dilekçesinde özetle; dava konusu 104 ada 22 parsel sayılı taşınmazı, dava dışı kardeşi ... ile birlikte 31/08/1987 tarihli ve 19 sıra numaralı tapu kaydı ile ... ...’den satın aldığını, bu hususun dava konusu taşınmazın orman olduğu iddiasıyla Hazine tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/541 Esas sayılı dosyasında açılan davanın yargılaması sırasında, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler tarafından da beyan edildiğini, taşınmazı satın aldıktan sonra ... ile yaptıkları taksim sonucunda taşınmazın kendisine düştüğünü, bilahare taşınmazın istimlak edildiğini ve Mahkemenin 2012/43 Esas sayılı dosyasında kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin dava görüldüğünü ileri sürerek, taşınmazın kendisi tarafından satın alındığının tespiti ile istimlak parasının tarafına ödenmesini istemiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar ... ve müşterekleri vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kadastro tespiti sırasında davacı ... adına tespit ve tescil edildiğini, bilahare müvekkillerinden ... tarafından, ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/178 Esas sayılı dosyasında tapu iptali ve tescil istemiyle açılan dava sonucunda, Mahkemenin 2003/262 Karar sayılı kararıyla, dava konusu taşınmazın, müvekkilleri ile davacının kök murisi olan ... ...’dan geldiğinin kabulü ile taşınmazın ... mirasçıları adına tesciline karar verildiğini beyan ederek, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 30/09/2015 tarihli ve 2014/548 Esas, 2015/386 Karar sayılı kararla; dava konusu 104 ada 22 parsel sayılı taşınmazın daha önce Mahkemenin 2002/178 Esas, - 2003/262 Karar sayılı kararı ile tarafların müşterek murisi olan ... ...'un veraset ilamındaki payları oranında taraflar adına tapuya kayıt ve tescil edildiği, bu kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2013/19 Esas, - 2013/4575 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, eldeki dava ile daha önce Mahkemenin 2002/178 Esas sayılı dosyasında açılan davanın taraflarının ve uyuşmazlık konusunun aynı olduğu, 6100 Sayılı HMK'nın 114/1-i maddesinde, aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olmasının dava şartı olarak belirtildiği, dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Hazine tarafından, eldeki davadan önce dava konusu taşınmazın orman olduğu iddiasıyla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/541 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, yargılama sırasında mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler tarafından, taşınmazın müvekkili ile müvekkilinin kardeşi ... tarafından 19 sıra numaralı tapu kaydı uyarınca satın alındığının beyan edildiğini, eldeki davanın da satın alma hususunun tespiti istemiyle açıldığını, Mahkemece müvekkilinin iddiaları ile ilgili olarak herhangi bir araştırma yapılmaksızın hüküm kurulduğunu, delillerinin toplanıp değerlendirilmediğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucunda, Akçakoca/ Uğurlu Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 22 parsel sayılı 7.101,96 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

... ve müşterekleri tarafından, dava konusu taşınmazın ... ile müşterek murisleri olan babaları ...’den geldiği ileri sürülerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... ... mirasçıları adına tescili istemiyle, Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/178 Esas sayılı dosyasında açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, Mahkemenin 2003/262 Karar sayılı kararıyla, dava konusu taşınmazın tarafların müşterek murisi olan babaları ... ...’dan geldiği ve murisin terekesinin yöntemince taksim edilmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın ... ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Bu defa ... vekili tarafından, dava konusu 104 ada 22 parsel sayılı taşınmazın, müvekkilinin murisi ... ... ile bir ilgisinin bulunmadığı, dava konusu taşınmazın müvekkili ile müvekkilinin kardeşi ... tarafından 19 sıra numaralı tapu kaydı uyarınca ... ...’den satın alındığı, tapu alındıktan sonra taşınmazın bölündüğü ve yapılan taksim uyarınca müvekkili ...’e düştüğü, o zamandan beri taşınmazın müvekkili tarafından kullanıldığı ileri sürülerek, hükmün tavzihi ile taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesine yönelik olarak talepte bulunulduğu, Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/08/2012 tarihli ek kararıyla ...’un tavzih talebinin reddine karar verildiği, kararın ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, hükmün Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 01/04/2013 tarihli ve 2013/19 Esas, - 2013/4575 Karar sayılı kararıyla onandığı anlaşılmaktadır.

Dava; dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemi öncesinde kendisine ait olduğunun tespiti ile kamulaştırma bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Dava şartları başlıklı 114/1-i maddesinde; “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması”; 115. maddesinde ise “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesine yer verilmiştir.

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 303. maddesinde ise; “(1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. (2) Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder. (3) Kesin hüküm, tarafların küllî halefleri hakkında da geçerlidir. (4) Bir dava dolayısıyla ortaya çıkan kesin hüküm, o hükmün kesinleşmesinden sonra dava konusu şeyin mülkiyetini tarafların birisinden devralan yahut dava konusu şey üzerinde sınırlı bir ayni hak veya fer’î zilyetlik kazanan kişiler hakkında da geçerlidir. Ancak, Türk Medenî Kanununun iyiniyetle mal edinmeye ait hükümleri saklıdır. (5) Müteselsil borçlulardan biri veya birkaçı ile alacaklı arasında yahut müteselsil alacaklılardan biri veya birkaçı ile borçlu arasında oluşan kesin hüküm, diğerleri hakkında geçerli değildir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre, Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen bir kısım davalılar ... ve müşterekleri vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücreti ile aşağıda yazılı 51,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.