"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacılar ..., ... ve ...’nın davalarının aktif husumet yokluğundan reddine, davacılar ..., ..., ..., ... ve ...’nun davalarının ise kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 14.02.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar ... v.d. vekili Avukat ... ... ile temyiz edilen davacılar ... v.d. vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar çekişmeli 21 adet taşınmazın kendi mirasbırakanları ... ve ... ile davalıların mirasbırakanı ... tarafından müşterek zilyet edilen yerlerden olduğu, ancak kadastro sırasında yalnızca davalılar adına tespit ve tescil edildiğini belirterek tapu iptali ve tescil isteğiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalılar vekili, davalı ... yönünden tapu kaydına dayalı taşınmaz satın alan 3. kişi konumunda yer aldığından husumet yöneltilemeyeceği, diğer davalılar yönünden ise çekişmeli taşınmazların vefat edene kadar davalılar murisi, vefat ettikten sonra ise davalılar tarafından kullanılan yerler olduğu davalılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.03.2014 tarihli ve 2011/241 Esas, 2014/163 Karar sayılı kararı ile iddianın sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli 201 ada 38; 295 ada 61; 322 ada 10, 297 ada 7; 340 ada 8; 334 ada 41; 220 ada 36, 93; 221 ada 52, 54, 56, 62, 101; 222 ada 105; 208 ada 78, 223, 243, 327; 218 ada 3; 305 ada 8; 351 ada 216 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile 1/3 payının ... mirasçıları, 1/3 payının ... mirasçıları, 1/3 payının ... mirasçıları adına dosyada bulunan veraset ilamlarındaki miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ..., ..., ..., ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 27.04.2015 tarihli ve 2015/5224 Esas, 2015/4841Karar sayılı kararıyla:
'' Dava konusu 322 ada 10 parsel yönünden; taşınmazın kök muris ...'dan evlatları ..., ..., ... ve ...'e kaldığı, ...'nin payını alarak terekeden çıktığı, böylece taşınmazların müşterek mülkiyet şeklinde 1/3 paylar oranında ..., ... ve ...'e ait bulunduğu toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillerden anlaşıldığı; ancak taşınmazın kadastro tespitinde ... adına tespit ve tescil edildikten sonra 04.06.2009 tarihinde çapa dayalı satış ile 3. şahıs durumunda olan ...'in torunu ... ...'e geçtiği, dosyada bulunan veraset ilamına göre ...'in 23.06.1988 tarihinde ölümü ile mirasçı olarak ..., ..., ... ..., ... ile ...'ün kaldığı, ancak mirasçılar ... ... ve ...'ün davada taraf olmadığına değinilerek, ... terekesi yönünden iştirak halinin mevcut olduğu, 3. şahıs durumdaki şahsa karşı açtıkları davada tüm mirasçıların birlikte dava açmaları ya da tüm mirasçıların muvafakatlarının alınması ya da terekeye mümessil tayini ile davayı yürütmeleri mümkün olduğuna göre, aktif dava ehliyetinin sağlanması, bunun için dava açmayan mirasçıların muvafakatının alınması, ya da ... terekesine mümessil tayin edilmesi, bundan sonra işin esasın girilmesi; dava konusu 201 da 38; 295 ada 61; 297 ada 7; 340 ada 8; 334 ada 41; 220 ada 36, 93; 221 ada 52, 54, 56, 62, 101; 222 ada 105; 208 ada 78, 223, 243, 327; 218 ada 3; 305 ada 8; 351 ada 216 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde ise, taşınmazların 322 ada 10 sayılı parselde kabul edildiği üzere müşterek mülkiyet şeklinde 1/3 paylar oranında ..., ... ve ...'e ait bulunduğu, bu taşınmazlarda ..., ... ve ... mirasçılarının birbirine karşı müşterek malik ve üçüncü kişi durumunda olduğu, ... terekesinin iştirak halinde olup üçünçü kişi ... mirasçılarına karşı açtığı bu davada tüm mirasçıların birlikte dava açması ya da terekeye temsilci atanması ile davayı yürütmelerinin mümkün olduğu, ... mirasçılarından ... ... ile ...'ün davada taraf olmadığına değinilerek, yukarıda anlatıldığı şekilde aktif dava ehliyeti şartının sağlanması, bundan sonra işin esasına girilerek müşterek mülkiyet halinde paydaşlardan birinin diğer paydaşların payını kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisabının mümkün olduğu göz önüne alınmak suretiyle bir karar verilmesi gereğine ve dava konusu 221 ada 101 sayılı parselin 6/12 payı ... oğlu ... ..., 2/12'şer payı da ... mirasçıları davalılar ... ..., ... ve ... adına tespit ve tapuya tescil edildiği, 6/12 pay sahibi ... ...'ya husumet yöneltilerek açılmış bir dava olmadığı halde, bu pay da dava konusu kabul edilerek, taşınmazın tamamının taraflar adına tesciline karar verilmesinin de isabetsiz olduğuna'' değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 24.12.2015 tarihli ve 2015/578 Esas, 2015/737 Karar sayılı kararı ile bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davacıların iddiasını ispat ettikleri gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli 201 ada 38; 295 ada 61; 322 ada 10, 299 ada 7; 340 ada 8; 334 ada 41; 220 ada 36, 93; 221 ada 52, 54, 56, 62,; 222 ada 105; 208 ada 78, 223, 243, 327; 218 ada 3; 305 ada 8; 351 ada 216 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline, 221 ada 101 parsel sayılı taşınmazın davalılar ... oğlu ... adına olan 2/6 hissesinin, ... kızı ... adına olan 2/6 hissesinin, ... kızı ... adına olan 2/6 hissesinin iptali ile 1/3 payının ... mirasçıları, 1/3 payının ... mirasçıları, 1/3 payının ... mirasçıları adına dosyada bulunan veraset ilamlarındaki miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay Kapatılan 16. Hukuk Dairesinin 12.12.2018 tarih, 2018/3875 Esas, 2018/7702 Karar sayılı kararıyla: ‘’Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların, kim tarafından, ne zamandan beri, ne sıfatla ve ne suretle kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılarak, duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; çekişmeli 322 ada 10 parsel sayılı taşınmaz ... adına tespit ve tescil edildikten sonra 04.06.2009 tarihinde çapa dayalı satış ile 3. şahıs durumunda olan ...'in torunu ... ...'e geçtiğine göre, ... ... lehine taşınmaz üzerinde 3402 sayılı Yasa'nın 14. madde koşullarının oluşup oluşmadığı yönünden aynı şekilde araştırma yapılmalı; fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.’’ gerekçesiyle bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davacılar ..., ..., ..., ... ve ...’nun davalarının kabulü ile;
a- Çekişmeli 201 ada 38 parsel, 295 ada 61 parsel,340 ada 8 parsel,334 ada 41 parsel,299 ada 7 parsel, 222 ada 105 parsel,221 ada 62 parsel,221 ada 56 parsel,221 ada 54 parsel, 221 ada 52 parsel,220 ada 93 parsel,220 ada 36 parsel, 218 ada 3 parsel,208 ada 327 parsel,208 ada 243 parsel,208 ada 223 parsel,208 ada 78 parsel,351 ada 216 parsel,305 ada 8 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının 2/3 payının iptali ile; 1/3 payının Konya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 01.10.2012, E:2012/1110, K:2012/1318 sayılı mirasçılık belgesindeki payları oranında ... mirasçıları adına; 1/3 payının da Konya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.09.2012, E:2012/1118, K:2012/1404 sayılı mirasçılık belgesindeki payları oranında ... mirasçıları adına tesciline,
b- Çekişmeli 221 ada 101 parsel sayılı taşınmazda davalılar ...(2/12 pay), ...(2/12 pay) ve ... (2/12 pay) adlarına kayıtlı olan payların (toplam 6/12 pay) 2/3 oranında (4/12 pay) iptali ile; 2/12 payın Konya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 01.10.2012, E:2012/1110, K:2012/1318 sayılı mirasçılık belgesindeki payları oranında ... mirasçıları adına; 2/12 payının da Konya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.09.2012, E:2012/1118, K:2012/1404 sayılı mirasçılık belgesindeki payları oranında ... mirasçıları adına tesciline,
c- Çekişmeli 322 ada 10 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına olan tapu kaydının 2/3 payının iptali ile; 1/3 payının Konya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 01.10.2012, E:2012/1110, K:2012/1318 sayılı mirasçılık belgesindeki payları oranında ... mirasçıları adına; 1/3 payının da Konya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.09.2012, E:2012/1118, K:2012/1404 sayılı mirasçılık belgesindeki payları oranında ... mirasçıları adına tesciline,
2- Davacılar ..., ... ve ...’nın davalarının ise aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde davalılardan ...'ın kök murisin terekesinin lehtarlarından olmadığı, tapuda kayden taşınmaz satın alan iş bu davalı yönünden davanın reddinin gerektiği, bakiye davalılar yönünden ise kök murisin ölümünden sonra taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin davalıların kendi miras bırakanı ... ve ondan intikalen davalılar tarafından sürdürüldüğü, davalılar yararına iktisap koşulları oluştuğunu bu nedenle davanın reddinin gerektiğini; öte yandan yerel mahkemece tüm davalılar bir olarak değerlendirdiği için vekalet ücreti, yargılama gideri ve harcın tamamından da bütün davalıları eşit tutarak hüküm kurulduğu, oysa ki davalı ...'ın sadece bir adet taşınmazın tapulu sahibi iken ve kök murisin mirasçısı değil iken, mirasçı gibi değerlendirilerek tüm yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçlardan da sorumlu tutulmasının yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu, yine davalıların da miras hisseleri veya taşınmazda bulunan hisseleri oranında sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, tüm davalıların müteselsil sorumluluğuna karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi " Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. ‘’ hükmünü içermektedir.
TMK'nın 599. maddesi hükmü uyarınca miras; murisin ölümüyle ve terekenin açılmasıyla mirasçılarına geçer ve mirasçılar terekedeki mallar (menkul- gayrimenkul) üzerinde bu tarih itibariyle hak sahibi olurlar.
TMK'nın “Miras ortaklığı” başlıklı 640. maddesinde de;
“Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan ... temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.
Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.
Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır…” hükmü öngörülmüştür.
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucu Tatköy Köyü çalışma alanında bulunan 201 ada 38; 295 ada 61; 322 ada 10, 297 ada 7; 340 ada 8; 334 ada 41; 220 ada 36, 93; 221 ada 52, 54, 56, 62, 101; 222 ada 105; 208 ada 78, 223, 243, 327; 218 ada 3; 305 ada 8; 351 ada 216 parsel sayılı taşınmazlardan irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 201 ada 38 sayılı parsel ... Yenilmez, 295 ada 61 sayılı parsel ... Kayalı adına tespit edilmiş iken tespite itiraz davası sonunda hükmen ... mirasçıları ..., ... ve ... adına eşit paylı olarak tescil edilmiştir. 322 ada 10 sayılı parsel irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, 04.06.2009 tarihinde tapuda yapılan satış ile ... adına tescil edilmiştir. 297 ada 7; 340 ada 8; 334 ada 41; 220 ada 36, 93; 221 ada 52, 54, 56, 62; 222 ada 105; 208 ada 78, 223, 243, 327; 218 ada 3; 305 ada 8; 351 ada 216 sayılı parseller irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... mirasçıları ..., ..., ... adına eşit paylarla, 221 ada 101 sayılı parsel 1/2 payı ... ..., 1/2 payı ... mirasçıları ..., ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve ... mirasçıları, taşınmazların tarafların murisi ..., ... ve ... mirasçılarının ortak kullanımında iken sadece ... mirasçıları adına yapılan tespitin doğru olmadığı iddiasına dayanarak tapu iptal ve miras payları oranında tescil istemiyle dava açmıştır.
2. Hükmüne uyulan önceki tarihli bozma kararlarında çekişmeli taşınmazların öncesinin kök muris ...'dan intikal ettiği ve taksimen ... evlatları ..., ... ve ...'e kaldığı kabul edilmiş ise de, dosya kapsamına yansıyan delillere göre bu kabulün maddi hataya dayalı olduğu tereddütsüzdür. Şöyle ki, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre taşınmazların müşterek kök muris ...'dan intikal ettiği, ...'ın ölümünden sonra ise taşınmazların bir bölümünün atıl kaldığı ve kullanılmadığı, bir bölümünün ise kök murisin tereke lehtarlarından olan ...'nin mirasçılar tarafından kullanıldığı, murisin ölümünden sonra mirasçıları arasında taksim yapılıp yapılmadığı hususunda ise maddi olaylara dayalı beyanların alınamadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan yargılama sürecinde ... mirasçılarının bir kısım taşınmazlar üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin murisin terekesi adına mı yoksa davalıların nam ve hesabına mı devam ettiği yönünde sübuta erecek nitelikte maddi olaylara dayalı beyana tesadüf edilmediği gibi, mahallinde yapılan keşifler sırasında kök murisin tereke lehtarlarından ... adına taksim sonunda miras hissesine mahsuben bir kısım taşınmaz bırakıldığı yönünde anlatımlara rastlandığı halde bu hususun doğruluğu dosya arasına getirtilecek tapu kayıtları ve kadastro tutanakları ile denetlenmemiştir. Şu halde murisin ölümünden sonra tüm mirasçılarının katılımı ile usulüne uygun bir taksim yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise çekişmeli taşınmazların kime isabet ettiği hususu belirsiz olduğu gibi, davacıların taksimen kendi yakın miras bırakanlarına bırakıldığını iddia ettikleri çekişmeli taşınmazların bir bölümü üzerindeki zilyetliğin dava dışı ... mirasçıları tarafından sürdürüldüğü anlaşıldığı halde bu zilyetliğin dayanağı ve iddia edilen taksimin geçerliği üzerindeki etkisi kuşkuya mahal vermeyecek şekilde belirlenmeden taksim olgusunun varlığının kabulü doğru olmamıştır.
3. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece mahallinde, fen bilirkişisi, mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, kök murisin ölümünden sonra terekesinin mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise ne zaman, nerede, kimlerin katılımı ile yapıldığı, taksime tüm mirasçılarının katılıp katılmadığı, katılmayanlar var ise bunların temsil edilip edilmedikleri ya da sonradan taksime icazet verip vermedikleri, taksim yapılmış ise çekişmeli taşınmazların kime isabet ettiği, kim ya da kimler tarafından ne kadar süredir ve ne şekilde kullanıldığı hususları sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında çelişki oluşması halinde yüzleştirme yapılarak çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, taksime dair beyanlar ile özellikle tereke lehtarlarından ... adına taksim sonunda miras hissesine mahsuben bir kısım taşınmaz bırakıldığı yönündeki daha evvel bahsi geçen anlatımlar dosyaya getirtilecek olan murise ait taşınmazların tutanakları ve tapu kayıtları ile denetlenmeli; çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı; fen bilirkişisinden keşfi takibe elverişli rapor ve kroki alınmalı ve bundan sonra usuli kazanılmış haklar da gözetilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalılar vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz olunan davacılardan alınmasına,
Peşin alınan temyiz karar harcının talep hâlinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.