"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde; dava konusu 127 ada 183 parsel sayılı taşınmazın, anneannesinden annesine, annesinden de kendisine miras yoluyla kaldığını, halen kendi zilyetliğinde bulunan bu taşınmazın haksız şekilde davalı ... adına tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile murisi olan ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmesi istemiyle, ... Kadastro Mahkemesinin 2009/2 Esas sayılı dosyasına katılma talebinde bulunmuştur.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili 17.09.2010 tarihli duruşmada; ...’ın müdahale talebi yönüyle takdiri Mahkemeye bıraktıklarını beyan etmişlerdir.
2. Davalı Orman İdaresi vekili aynı duruşmada; ...’ın müdahale talebini kabul etmediklerini beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
... Kadastro Mahkemesinin 07.06.2013 tarihli ve 2009/2 Esas, 2013/90 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre, müdahil davacı ...’ın müdahale talebine konu 127 ada 183 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşmiş olduğu ve bu taşınmaz yönüyle Mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle, müdahil davacı ...’ın davası yönüyle Mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, temyiz edilemeksizin 20.11.2013 tarihinde kesinleşmiştir.
Görevsizlik kararı üzerine, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, Mahkemenin 11.02.2016 tarihli ve 2014/306 Esas, 2016/54 Karar sayılı kararıyla; davanın tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, dava konusu 127 ada 183 parsel sayılı taşınmazda davalı olarak gösterilen Hazine ve Orman İdaresinin payının bulunmadığı, o halde adı geçen davalılar yönüyle pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davalı ... yönüyle ise, dava konusu taşınmazın 9 ada 2 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluştuğu, eldeki davadan önce 9 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine, davacının babası ... tarafından itiraz edildiği, ... Kadastro Mahkemesinin 1988/64 Esas, 1989/2 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davacı babasının külli halefi olduğundan söz konusu kararın davacıyı bağlayacağı gerekçesiyle, Hazine ve Orman İdaresi aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, ... aleyhine açılan davanın olumsuz dava şartı varlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya bakmakla görevli mahkemenin Kadastro Mahkemesi olduğunu, dava konusu taşınmazın murisi olan annesinden geldiğini, Kadastro Mahkemesinde dava konusu taşınmazın tespitine itiraz eden kişi babası olduğundan, Mahkemece verilen kararın eldeki dava yönüyle kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, dava konusu taşınmaza ilişkin vergi kaydının da bulunduğunu, taşınmazın uzun yıllardır zilyetliğinde bulunduğunu, Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sırasında babası tarafından hak sahipliği iddiasında bulunulmayan taşınmazın, dava konusu taşınmazın batısında bulunan ayrı yer olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 34. maddesi; “Kadastro mahkemeleri kararları, davada taraf olanlar ile taraflar dışında hak iddia ederek davaya müdahil sıfatıyla katılanların leh ve aleyhinde kesin hüküm teşkil eder. Taraf olmadığı halde lehine karar verilen şahıs hakkında mahkemece tesis edilen hüküm yukarıda sözü edilenleri de bağlar.” hükmünü içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sırasında ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 9 ada 2 parsel (yeni 127 ada1 parsel) sayılı 40.440,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altında, ... boşluğu vasfındaki yerlerden olmakla, taşlık vasfıyla Hazine adına tespit ve Kadastro Komisyon kararı uyarınca ... adına tescil edilmiş; bilahare taşınmazın hükmen ifrazı ile ... ile müşterekleri adına kayıtlı dava konusu 127 ada 183 parsel sayılı taşınmaz ile aynı ada 181 ve 182 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuştur.
2. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, her ne kadar gerekçeli karar başlığında Orman İdaresi davalı taraf olarak gösterilmemiş ise de, bu husus mahallinde düzeltilebilecek bir maddi hata olarak kabul edilmiş olduğundan, davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 150,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
06.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.