Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9033 E. 2023/3694 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde kadastro boşluğu olarak tescil harici bırakılan 1050 m² büyüklüğündeki ekli krokide gösterilen taşınmazın, babasından kendisine kaldığını, 50 yılı aşkın süredir davasız ve aralıksız olarak malik sıfatı ile arsa ve konut olarak kullandığını, sınırlarının sabit olduğunu, mera vasfı olmadığını ileri sürerek adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın niteliği itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, kazandırıcı zamanaşımından tescil şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 713/6 maddesi gereğince dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.

3.Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 1976 yılında kesinleşen kadastro çalışmaları sonucunda 'kadastro boşluğu' olarak tescil harici bırakıldığı, içerisinde iki adet bina ve kömürlüğün bulunduğu ancak orta kısmının herkesin gelip geçtiği yol olarak kullanıldığı, herhangi bir tarımsal faaliyet olmadığı, kaldı ki dava dilekçesinde de davacının herhangi bir tarımsal faaliyet yapmadığının kabulünde olduğu, sadece bina yapmanın, tesis oluşturmanın ekonomik amaca uygun zilyetlik olamayacağı, bu haliyle zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacının davasının reddine, Hazinenin TMK'nın 713/4 maddesi uyarınca tescil talebinin kabulü ile 16.05.2017 havale tarihli fen bilirkişi raporu ve ekli "ölçü krokisi" nde A, K1, K2, K3 ile gösterilen kısımları kapsayan 915,57 m² lik yerin Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı, yaklaşık 100 yıldan beri dava konusu taşınmazın bulunduğu mahallede ikamet ettiklerini, babasından kendisine kalan taşınmazı 50 yıldan beri nizasız ve fasılasız olarak üzerine ev yapmak suretiyle kullandığını, taşınmazın sınırlarının kadim olduğunu, mera vasfı olmadığını, İlk Derece Mahkemesince mahalli bilirkişi beyanları ve dava dilekçesinin dikkate alınmadan karar verildiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, davalı ...'nın cevap dilekçesinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, İlk Derece Mahkemesinin ret gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesinin ret gerekçelerinin farklı olduğunu, TMK'nın 713. maddesine göre malik sıfatıyla nizasız ve fasılsız 20 yıllık zilyetlik süresinin yeterli olduğunu, müvekkilinin de bu süreyi doldurduğunu, keşifte dinlenen tarafsız mahalli bilirkişi beyanları ve bilirkişi raporları ile iddialarının ispatlandığını, Bölge Adliye Mahkemesince tanık deliline dayanılmadığı yönündeki gerekçesinin hatalı ve yetersiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi; “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.”

3. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

713/6 maddesi şöyledir:"Davalılar ve itiraz edenler, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebilirler."

4. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi şöyledir:

"İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",

4721 sayılı TMK'nın 6. maddesi şöyledir:

"Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 93,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.