"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
..........
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20/05/2021 tarihli ve 2020/218 Esas - 2021/155 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından duruşma istekli, davalılar vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 19/04/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar vekili Avukat .......... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanları ... ...'nın, Yenimahalle 1. Noterliğinin 22.10.1981 tarihli vekaletnamesi ile dava dışı ... ... vekil tayin ettiğini, vekil ... tarafından mirasbırakan adına kayıtlı 2122 - 1703 ve 424 parsel sayılı taşınmazlarların eşit olarak mirasbırakanın oğulları olan davalılara temlik edildiğini, söz konusu taşınmazlardan 424 parselin davalılar tarafından dava dışı S.S. Kereste İmalatçıları Kooperatifine satıldığını, diğer mirasbırakanları ... ...'nın Yenimahalle 1. Noterliğinin 26.03.1990 tarihli vekaletnamesi ile davalılardan Hasan’ı vekil tayin ettiğini, davalı ...’ın söz konusu vekaletname ile murise ait 1926 parsel sayılı taşınmazı dava dışı ... ...'ya devrettiğini, ... ...'nın da daha sonra dava dışı ... ... sattığını, satış bedelinin mirasbırakana verilmediğini ve davalılar tarafından harcandığını, yapılan tüm işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu 2122 ve 1703 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tesciline, dava dışı ... Yardımcı’ya satılan ve bedeli mirasbırakana verilmeyen 1926 parsel sayılı taşınmazın değeri belirlenerek payı oranında (şimdilik 10.000 TL’nin) davalı ...’dan tahsiline, dava konusu 424 parsel sayılı taşınmaz açısından dava tarihindeki değeri belirlenerek payı oranında davalılardan tahsiline (şimdilik 20.000 TL) karar verilmesini istemiş; yargılama sırasında 07.01.2015 tarihinde ölümü üzerine davaya mirasçıları tarafından devam edilmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davacının "Karşılıklı Anlaşma" başlıklı belge ile dava konusu yapılan tüm taşınmazlardaki miras haklarını devrettiğini, miras haklarından feragat ettiğini, bu belge gereğince Ankara Yenimahalle ... Sokak No: 47 ve Ankara Yenimahalle ... Sokak No: 47 adresinde bulunan iki adet taşınmazda mirasbırakandan kendilerine intikal eden payların davacı asile temlikinin sağlandığını, mirasbırakan ... ...'nın kanser olduğunu, uzun süre bakımının taraflarından yapıldığını, mirasbırakanın ölümünden önce gerek tedavi giderleri, gerek çevreye olan diğer borçları nedeniyle adına kayıtlı 1926 parsel sayılı taşınmazının satılmasını istediğini, muvazaalı işlemler yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlar; davalı ...'in yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçısı davaya dahil edilmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30/06/2016 tarihli ve 2012/9 Esas - 2016/322 Karar sayılı kararıyla, yapılan temlik işlemlerinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 17/12/2019 tarihli ve 2016/15016 E., 2019/6577 K. sayılı ilamıyla; "Hemen belirtilmelidir ki, bu durumda artık çekişmeli taşınmazların temlikinin muvazaalı olduğuna ilişkin güçlü delil oluşmuştur. Ne var ki, bütün bu aşamalardan sonra davalı taraf davacıların murisi Kezban’a miras hakkına karşılık olmak üzere savunmasında sözünü ettiği 2 parça taşınmazı devretmiş ise davacıların murisi Kezban tarafından imzalanan Karşılıklı Anlaşma başlıklı belgeye itibar edilmesi gerektiği kuşkusuzdur.Ne var ki, mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmış değildir. Hal böyle olunca, davalı tarafın savunmasında sözü edilen Ankara Yenimahalle ... Sokak No:47 ve Ankara Yenimahalle ... Sokak No:47 adreslerinde bulunan taşınmazların tespit edilmesi, tapu kayıtlarının getirtilerek savunmanın denetlenmesi, savunma doğrulanır ise davanın reddine karar verilmesi, aksi halde güçlü delil olduğu gözetilerek davanın kabul edilmesi gerekirken değinilen yönler üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle karar bozulmuş; davalılar vekilinin karar düzeltme istemi Dairenin 22/06/2020 tarihli, 2020/1029 E., 2020/2914 K. sayılı ilamıyla reddedilmiştir.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
Mahkemenin 20/05/2021 tarihli ve 2020/218 E., 2021/155 K. sayılı kararıyla; davalıların dava dışı 8107 ada 26 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını davacıya devrettikleri, böylelikle davalıların 27/05/1996 tarihli Sulhname gereklerini yerine getirdiği, her ne kadar Yargıtay bozma ilamında iki adet taşınmazdan bahsedilmiş ise de, davacı ve davalı tarafın kabul ettiği üzere ortada devri gereken bir tek taşınmaz bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
5.1. Davacılar vekili, mahkemece karar verilirken eldeki dava ile bir ilgisi olmayan 27/05/1996 tarihli "Sulhnamedir" başlıklı belgenin nazara alındığını, dosyada Yenimahalle ... Sokaktaki taşınmazın tamamının veya bir kısmının davacı ...'a diğer mirasa konu taşınmazlar karşılığında verildiğine dair hiç bir bilgi, belge ve delil olmadığını, anılan taşınmazın 20/60'ar payının dava dışı kız kardeşler ... ve ...'dan satın alındığını, davalıların sahibi olmadıkları hakkı devrettiklerini iddia ettiklerini, her ne kadar "karşılıklı anlaşma" başlıklı belgede tarih yazmıyor ise de anılan belgenin "sulhname" başlıklı belgeden sonra 1996 yılı sonu veya 1997 yılı başında davalılar tarafından düzenlendiğini, ... Sokaktaki taşınmazın tapu işlemlerinin ise 1990 yılında yapıldığını, davalıların tüm mirasa karşılık ... Sokaktaki taşınmazın davacıya verildiği savunmasının gerçek dışı olduğunu, "karşılıklı anlaşma" başlıklı belgenin usulüne uygun olmadığını, hukuken geçersiz bir belge olduğu gibi, içeriğinin de gerçek dışı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
5.2. Davalılar vekili, davaya konu edilen her bir taşınmaz ve bedel talepleri yönünden davanın reddi nedeniyle davalılar lehine ayrı ayrı nisbi tarife üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece hatalı ve eksik olarak 29.217,00 TL nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş olduğunu belirtip hükmün vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, bedel isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
6.2.2. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. maddesinde,"(2) Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur. " düzenlemesine yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Hükmün gerekçesine her ne kadar 27/05/1996 tarihli “Sulhname” başlıklı belge dayanak yapılmışsa da davanın tarihsiz “Karşılıklı Anlaşma” başlıklı belge esas alınmak suretiyle reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. maddesi hükmü uyarınca haklarındaki dava aynı sebeple reddedilen davalılar yararına tek avukatlık ücretine hükmedilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
6.3.2. ( IV/2. ) nolu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğrudur.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacılar vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz eden davalılardan alınmasına, gelen temyiz edilen davalılar vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz eden davacılardan alınmasına, aşağıda yazılı 21,40’ar TL bakiye onama harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.