"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2011/459 E., 2013/29 K.
DAVA TARİHİ : 17.08.2011
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Tekirdağ İli, Saray ilçesi Büyükyoncalı köyünde kain 1778, 2035 ve 2387 parsel sayılı taşınmazların, T. Evvel 1302 D tarih, 26 sıra numarasından gelen, Mart 1326 tarih, 2 sıra numaralı tapu kaydı ile Hazineye ait olduğunu ancak kadastro tespiti sırasında taşınmazların davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, Hazine adına kayıtlı tapu kaydına, Saray Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/344 Esas sayılı dosyasında kapsam tayin edildiğini ileri sürerek, taşınmazların tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, dava konusu taşınmazların müvekkili adına belgesizden tespit ve tescil edilmiş ise de esasında bu taşınmazların tapulu olup, tapu kayıtlarının da Hazine-i Hassa idaresinden müdevver olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Saray Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.05.1994 tarihli ve 1985/397 E. 1994/165 K. sayılı kararıyla dava konusu taşınmazların hem davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının hem de davalıların dayandığı tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı, Hazine kendisine ait bir yer için davalıya tapu kaydı verdiğine göre artık Hazine tarafından davalı tapusuna karşı mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 30.03.2011 tarihli 2011/1101 E. 2011/1613 K. sayılı kararıyla “...Mahkemece, tarafların dayandığı tapu kayıtlarının usulünce uygulanması, çekişmeli taşınmazların davacı Hazine ve davalı dayanağı tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı sonucuna varıldığı takdirde, eski tarihli doğru temele dayanan tapu kaydına değer verilmesi gerektiğinin düşünülmesi, davalıların dayandığı tapu kayıtlarının davacı Hazine dayanağı tapu kaydının tesis tarihinden sonra oluştuğu sonucuna varılması halinde, davalı dayanağı tapu kayıtlarının oluşumunda davacı Hazine’nin katılımının olması durumunda, oluşturulan tapu kayıtlarının davacı Hazineyi bağlayacağı hususunun gözetilmesi, gerekçesiyle bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar Hazinenin dayanmış olduğu tapu kaydı eski tarihli ise de; tapu kaydının çok geniş bir alanı kapsadığı, davalıların dayanak eski tapu kayıtlarının daha yeni tarihli olduğu, tapu kayıtlarının oluşumunda davacı hazinenin katılımının olması nedeniyle Hazineyi bağlayacağı, ayrıca davacının dayandığı eski tapu kaydının kapsamında kalan parsellere ilişkin tapu kayıtlarının kesinleşmiş olduğu ve sonuçlanan davaların da Hazine aleyhine kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili, bozma kararına uyulmasına rağmen bozma kararının gereklerinin yerine getirilmediğini, yapılan keşfin yetersiz bilirkişi raporlarının eksik inceleme ile hazırlandığını, dava konusu taşınmazların tapu kaydı kapsamında kalmış olması, zilyetlik ve zamanaşımı yolu ile kazanmanın mümkün olmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro tespiti öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 17 inci ve 20 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Mahkemece (IV/B) no.lu paragrafta açıklanan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan tapu kaydı uygulaması hüküm kurmak için yeterli olmadığı gibi, bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri de tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma kararına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir.
2. Davacı Hazine vekili tarafından, dava konusu taşınmazların T. Evvel 1302 tarih, 26 sıra numaralı tapu kaydı ile kayıtlı olduğu, ve Devlet arazisi niteliği kazandığı ileri sürülmüştür. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03.06.2013 tarihli ve 2013/5582 Esas - 2013/6060 Karar sayılı geri çevirme kararıyla, keşif sonucu ibraz edilen fen bilirkişisinin 05.11.2012 tarihli raporundan suret eklenmek suretiyle keşifte uygulanan ve davalının dayanağını oluşturan Mayıs 312 tarih 1870, 1922, 2238 ve 2239 sıra numaralı tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavülleri, tapu kayıtları getirtildikten sonra tapu malikleri ile davalılar arasındaki ilişkinin tespiti için tapu maliklerinin tüm mirasçılarını gösterir nüfus aile kayıt örnekleri, davaya konu 2305 sayılı parselin kadastro tespit tutanağının onaylı sureti, Saray Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/344 Esas sayılı dava dosyası getirtilerek dosyasına konulması istenmiş, Mahkemece gerek mahalli tapu müdürlüğü gerekse Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Daire Başkanlığı ile yazışmalar yapılmış istenilen Mayıs 1312 tarih 1870, 1922, 2230 ve 2239 sıra nolu tapu kayıtlarının tedavül ve revizyon durumlarının bilinmediği bildirilmiş, davaya konu 2305 parsel sayılı taşınmazın kadostro tespit tutanağının onaylı sureti ve Saray Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/344 Esas sayılı dava dosya örneği dosya arasına alınmıştır.
3.Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında, taraflar arasındaki uyuşmazlığa emsal Saray Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/344 Esas sayılı dava dosyasının davacı Hazine’nin dayanağı tapu kaydının kapsamı yönünden güçlü delil oluşturacağı gözetilerek, bu dosyada düzenlenen kaydın kapsamına ilişkin harita uygulanması, mahallinde yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve uzman bilirkişiler huzuruyla yeniden keşif yapılarak bozma kararında açıklandığı şekilde, yöntemince tapu kayıt uygulaması yapılmamıştır.
4.Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, taşınmazların başında, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında, davalı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının hudutlarının yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaret ettirilmeli, Saray Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/344 Esas sayılı dava dosyasındaki davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının kapsamını gösterir harita (Dosya arasında ilgili dosyanın teknik bilirkişi raporu ve ekli kroki örneği bulunmaktadır.) yöntemince uygulanmalı, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazların niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, davalı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının malikleri ile davalılar arasındaki akdi ya da ırsi ilişkinin belirlenmesi yoluna gidilmeli, Saray Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/344 Esas sayılı dava dosyasının, Hazinenin dayandığı tapu kaydının kapsamında kalan taşınmazlar yönünden güçlü delil oluşturacağı hususu gözetilmeli, dava konusu taşınmazların, tarafların dayandığı tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı sonucuna varıldığı takdirde, eski tarihli ve doğru temele dayanan tapu kaydına değer verilmesi gerektiği düşünülmeli, davalıların dayandığı tapu kayıtlarının davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının tesis tarihinden sonra oluştuğu sonucuna varılması halinde ise, davalıların dayandığı tapu kayıtlarının oluşumunda davacı Hazinenin katılımının olması durumunda, oluşturulan tapu kayıtlarının davacı Hazineyi bağlayacağı gözetilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişiye tarafların dayandığı tapu kayıtlarının kapsamını gösterir harita üzerinde, dava konusu taşınmazların konumunu gösterir, denetime elverişli ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Yerel Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.