"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/755 E., 2021/1099 K.
İHBAR OLUNAN : Araç Mal Müdürlüğü
DAVA TARİHİ : 03.11.2020
HÜKÜM/KARAR : Ret/Kabul-Yeniden Hüküm
İLK DERECE MAHKEMESİ : Araç Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/132 E., 2021/65 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Araç İlçesi Bektüre köyünde bulunan ve kadastro tespitinde davalı ... adına 191 ada 7 parsel numurası ile tespit ve tescil edilen taşınmazın gerçekte köy boşluğu olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptaline, köy boşluğu olarak bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; 17.01.2008 tarihinde dava konusu taşınmazın tapusunu aldığını, yasal olarak itiraz süresinin dolduğunu, kadastro tespitinin 12 yıl önce yapıldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 11 nci maddesine göre yapılan 30 günlük askı ilan süresi sonunda 17.01.2008 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 03.11.2020 tarihinde açıldığı, davanın açılış tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarihler arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi uyarınca kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılamayacağı, gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, dava konusu taşınmazın tespit harici bırakılması gereken köy boşluğu olduğunu, köy boşluklarının Hazineye ait yerlerden olup zilyetlikle kazanılmasının mümkün olduğunu, ancak davacının dava konusu yerde hiç bir zaman zilyetliğinin bulunmadığını, dava konusu yerin zilyetlikle kazanılıp kazanılmadığı yönünde mahkemece keşif yapılmadığını, dava konusu taşınmazın Hazineye ait yerlerden olması nedeni ile 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmasının mümkün olmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Hazineye ait olan ve zilyetlikle kazanılma olanağı bulunan köy boşluğu ile ilgili taşınmaz için davacı Köy Tüzel Kişiliğinin aktif dava ehliyeti bulunmadığı, bu nedenle mahkemece davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, hak düşürücü süreden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nun 353/1.b.2 nci maddesi gereğince kaldırılarak davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, taşınmazın köy içi boşluk olduğu ve köylüler tarafından kullanıldığını, Hazineyi temsilen ilçe mal müdürlüğüne ihbar olunduğunu, davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16 ncı ve 18 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Dava konusu taşınmaz 17.01.2008 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmasında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile paylı olarak davalı ... ve kardeşleri adına tespit ve tescil edilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki,
2. İlk Derece Mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, Bölge Adliye Mahkemesince bu kararın kaldırılması sonrası yeniden hüküm kurulmak suretiyle davacı Köy Tüzel kişiliğinin aktif dava ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi de isabetsizdir.
Somut olayda dava konusu yerin köy boşluğu olduğu iddia edilmiştir. Hukuki niteliği itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler özel mülkiyete konu olamazlar. Bu nedenle mülkiyeti Devlete ait olan yerlere ilişkin davayı Hazine açabileceği gibi bu taşınmazların sınırları içinde bulunduğu ve yararlanma hakkı olan köy tüzel kişiliklerinin de davayı açmaya hakları vardır.
Hal böyle olunca;
3.Mahkemece işin esasına girilerek tarafların gösterdiği deliller toplanıp davanın esastan sonuçlandırılması gerekirken, Köy Tüzel Kişiliğinin aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazının kabulüyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin harcın temyiz edene iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.09.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.