"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası sonunda Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01/07/2021 tarihli, 2019/605 Esas, 2021/318 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde asıl davada davacı (birleştirilen davada davalı) Tapu Müdürlüğü vekili, birleştirilen davada davacılar (asıl davada dahili davalılar) ... mirasçıları ... vd. vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; 04/10/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Avukat..... diğer temyiz eden dahili davalılar ... v.d. vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Davetiye tebliğine rağmen davalı ... gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davada davacılar, dava konusu 709 parsel sayılı taşınmaz ... adına kayıtlı iken, ölümünden çok sonra düzenlenen sahte vekaletname ile oğlu olan asıl davada davalı ... tarafından asıl ve birleştirilen davada davalı ...'a temlik edildiğini, .... tarafından da asıl ve birleştirilen davada davalı ...'e aktarıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptaline, eski hale iadesine ve ... mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı ..., iyiniyetli alıcı olduğunu belirtip davaların reddini savunmuş; diğer davalılar savunma getirmemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, temlikte kullanılan vekaletnamenin sahteliğinin kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğu, davalı ...’ın da iyiniyetli sayılamayacağı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı ... ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 09/10/2018 tarihli, 2015/13624 Esas, 2018/13280 Karar sayılı kararıyla; “Dosya içeriği, toplanan deliller ve İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 1994/3 E sayılı dava dosyası birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu taşınmazın vekil ... tarafından ...'a satışında kullanılan vekaletnamenin sahte olduğu ve ... ile ilk el konumundaki ...'un el ve işbirliği içerisinde hareket ettikleri anlaşıldığına göre, ... adına oluşan kaydın yolsuz nitelik taşıdığı tartışmasızdır. Ancak, taşınmazı ...'tan satın alan ...'in üçüncü kişi (ikinci el) konumunda bulunmasından ötürü, koşulların gerçekleşmesi halinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanabilecektir. Ne var ki, Mahkemece bu konuda hükme yeterli bir araştırma yapıldığı söylenemez...Hal böyle olunca, toplanmış ve toplanacak deliller ile tüm dosya içeriği yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirilerek son kayıt maliki ...'in TMK'nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacağının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yetinilip yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçesiyle karar bozulmuş; birleştirilen davada davacılar ve davacı (birleştirilen davada davalı) vekilinin karar düzeltme istemi Dairenin 02/10/2019 tarihli, 2019/1959 Esas, 2019/4940 Karar sayılı kararıyla reddedilmiştir.
3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 01/07/2021 tarihli, 2019/605 Esas, 2021/318 Karar sayılı kararıyla; davalı ...’in iyi niyetli 3. kişi konumunda olduğu, bu nedenle TMK 'nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanması gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın davalı ... yönünden esastan reddine, birleştirilen davanın davalı ... ve Hazine yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı (birleştirilen davada davalı) Tapu Müdürlüğü vekili, birleştirilen davada davacılar (asıl davada dahili davalılar) ... mirasçıları ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
5.1. Asıl davada davacı (birleştirilen davada davalı) Tapu Müdürlüğü vekili, iddialarını tekrarlayıp, davalı ...'ın tapu kütüğüne güvenen iyiniyetli kişi olduğunun ispatlanamadığını, satışların bir gün arayla yapılmasının ve davalı ... vekilinin tapuda harcı az ödemek için satış bedelinin ilk satışti ki bedel ile aynı gösterildiğini beyan etmesinin, davalının davaya konu taşınmaza komşu parselin maliki olmasının davalının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, tanık beyanlarına yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, yasal hasım olarak asıl davayı açan Tapu Müdürlüğü aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, birleştirilen davada da hakkındaki dava pasif husumet yokluğundan reddedilmesine rağmen davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini ileri sürerek, asıl dava yönünden kararın esastan incelenerek bozulmasını, birleştirilen davada ise vekalet ücreti yönünden kararın düzeltilerek onanmasını istemiştir.
5.2. Birleştirilen davada davacılar (asıl davada dahili davalılar) ... mirasçıları ... vd. vekili, iddialarını yineleyerek, bozmadan sonra Mahkemece davalı ...’ in delillerinin toplandığını, hatta muvafakatleri olmadığı halde tanıklarının da dinlendiğini, ancak asıl davada dahili davalıların/birleştirilen davada davacıların delillerinin toplanmadığını, taşınmazın satış tarihindeki rayiç değerinin belediyeden araştırılmadığını, emsal satışların Tapu Müdürlüğünden sorulmadığını, davalı ...'ın iyiniyetli olduğunun ispatlanamadığını, davalının taşınmazı alabilecek ekonomik gücünün olduğuna dair Mahkeme kanaatinin eksik inceleme ile oluştuğunu, taşınmazın çok kısa sürede el değiştirmesinin başlı başına kötüniyet göstergesi olduğunu, davalının dava konusu taşınmazın yanındaki parselin maliki olduğunu, bu nedenle satın almak istediği komşu parselin mal sahibini ve durumunu bilmemesi de mümkün olmadığını, davalı tanıklarının beyanlarının çelişkili olduğunu, davalıların el ve iş birliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sahtecilikten kaynaklanan yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
6.2.2. Yargılama giderlerine Mahkemece resen hükmedilir (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 332). Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti de yargılama giderleri kapsamındadır (HMK madde 323). Kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir (HMK madde 326). Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur (Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 3/2 ).
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 709 parsel sayılı taşınmazın 1979 yılında ölmüş olan ... adına kayıtlı iken, 12.06.1989 tarihli vekaletname ile vekil ... tarafından 21.06.1989 tarihinde asıl ve birleştirilen davada davalı ...'a satış yoluyla temlik edildiği, Kazım'ın da taşınmazı 23.06.1989 tarihinde asıl ve birleştirilen davada diğer davalı ...'e devrettiği, derecattan geçerek kesinleşmiş Ceza Mahkemesi kararı ile ... adına düzenlenip satışta kullanılan 12.06.1989 tarihli vekaletnamenin sahte olduğunun saptandığı görülmektedir.
6.3.2. Hemen belirtilmedir ki, (IV/2.) no.lu paragrafta belirtilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) no.lu paragrafta yer verilen gerekçeyle davalı ... yönünden asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
6.3.3. Asıl davada davacı (birleştirilen davada davalı) Tapu Müdürlüğü vekilinin birleştirilen davaya yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince;
Yolsuz tescil (sahtecilik), niteliği itibariyle haksız fiil olup davanın kabul edilmiş olması halinde davalı ... ve taşınmazın önceki maliki davalı ...'ın da yargılama giderlerinden davalı ... ile birlikte sorumlu tutulacağı tartışmasızdır. Ne var ki, birleştirilen davada son kayıt maliki ...'ın iyiniyetli olması sebebiyle dava reddedilmiştir. Bu durumda davalı ... ve davalı ... hakkındaki davanın kayıt maliki olmamaları nedeniyle husumetten reddi doğru değildir. Ancak, bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmemektedir. Öte yandan, bu hususta davalı ...'ın temyizi bulunmadığından davalı ... yönünden hüküm eleştirilmekle yetinilmiştir.
6.3.4. Asıl davada davacı (birleştirilen davada davalı) Tapu Müdürlüğü vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Birleştirilen davada; haklarındaki davanın esastan reddi ve ret sebebinin aynı oluşu gözetildiğinde, davalılar ... ve Tapu Müdürlüğü lehine tek nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru değildir. Ne var ki bu husus da yeniden yargılama yapılmasını gerektirmemektedir.
V. SONUÇ:
1. (IV/6.3.2.) no.lu paragrafta açıklanan nedenle, birleştirilen davada davacılar (asıl davada dahili davalılar) ... mirasçıları ... vd. vekilinin asıl ve birleştirilen davaya yönelik yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının; asıl davada davacı (birleştirilen davada davalı) Tapu Müdürlüğü vekilinin asıl davaya yönelik yerinde görülmeyen tüm, birleştirilen davaya yönelik ise yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine.
2. (IV/6.3.3.) ve (IV/6.3.4.) no.lu paragraflarda açıklanan nedenlerle, hükmün 1. fıkrasının 2. bendinde yer alan "Birleşen Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/118 Esas sayılı dosyası yönünden davanın, davalı ... ve Hazine yönünden pasif husumet yönünden REDDİNE, davalı ... yönünden esastan REDDİNE," cümlesinin hükümden çıkartılarak, yerine, "Birleştirilen davada; davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE, davalı ... ve davalı ... yönünden davanın esastan REDDİNE," cümlesinin yazılmasına; hükmün 8. bendinde yer alan "Birleşen davada; Davalı ... yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 66.607,70-TL vekalet ücretinin ... mirasçıları olan davacılardan alınarak davalı ...'e verilmesine," cümlesinin hükümden çıkartılarak yerine, "Birleştirilen davada; davalı ... ve davalı ... yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 66.607,70 TL nispi vekalet ücretinin ... mirasçıları olan davacılardan alınarak davalı ... ve davalı ... Müdürlüğüne Verilmesine," cümlesinin yazılmasına, birleştirilen davada davalı ... vekilinin temyizi üzerine yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hükmün, bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 03/09/2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden birleştirilen davada davalı ... vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen birleştirilen davada davacılardan alınmasına, gelen temyiz edilen asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.