"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : GAİPLİK, TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davası sonunda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince verilen karar, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
I. DAVA
Davacı, dava konusu 510 ada 14 parsel sayılı 220 m² yüzölçümündeki Sultan Beyazıt Vakfından icareli arsa vasıflı taşınmazın 1/4 payı ... oğlu ..., 1/4 payı ise ... oğlu ... ... adına 11 Eylül 328 tarihli ve 21340 sıra no’lu tapu kaydı ile kayıtlı iken, adı geçenlerin gaip olmaları sebebiyle İstanbul Defterdarının kayyım olarak atandığını, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 17. maddesine göre aslı vakıf olan taşınmazın vakfına dönmesi gerektiğini ileri sürerek, gaiplik kararı verilmek suretiyle, dava konusu 510 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının tapu kaydının iptali ile Sultan Beyazıt Vakfı adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, yasal hasım olduğundan aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/04/2018 tarihli ve 2015/452 E., 2018/212 K. sayılı kararıyla; gaiplik ve vakıf adına tescil koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın vakfiyesine göre tespit edilen gayeye göre kullanılıp kullanılmadığının incelenmediğini, vakfiyesindeki şartlara ve maksatlara göre kullanılmıyor ise böyle bir vakfın mevcudiyetinin kabulüne imkan bulunmadığını, bu haliyle hükmün eksik inceleme ve araştırma sonucunda tesis edildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 28/02/2019 tarihli ve 2018/1206 Esas 2019/364 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, ancak keşfen belirlenen dava değeri üzerinden harca hükmedilmesi gerekirken, dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden harca hükmedilmesinin hatalı olduğu, bu hususun kamu düzenini ilgilendirdiğinden re’sen gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle, davalı kayyım vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kabulü ile hükmün ortadan kaldırılmasına ve hüküm harç yönünden düzeltilerek yeniden davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili; istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yineleyip ayrıca aleyhlerine harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararının bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 5737 sayılı Yasa'nın 17. maddesine dayalı olarak açılan gaiplik ile birlikte tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 5737 sayılı Yasa’nın 17. maddesinde “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.”,
3.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 32.maddesinde, “Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.”,
3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 33. maddesinde, "Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir. Mahkeme, gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilânla çağırır.",
3.2.4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 35. maddesinde, “İlândan sonuç alınamazsa, mahkeme gaipliğe karar verir ve ölüme bağlı haklar, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılır. Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur.” hükümlerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Aşağıdaki paragrafta yer verilenler dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
3.3.2. Ancak, harç hususu kamu düzenine ilişkin olup, re’sen gözetilmesi gerektiğinde kuşku yoktur. Somut olayda; kabul kapsamındaki çekişmeli taşınmazın dava tarihi itibarıyla keşfen saptanan toplam değeri 726.000,00 TL olup, bu değerden gaipliklerine karar verilen ... oğlu ... ile ... oğlu ... ...’ın toplam 1/2 payına isabet eden değer olan 363.000,00 TL üzerinden alınması gerekli 24.796,53 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.434,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 23.362,02 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına şeklinde hüküm kurulması gerekirken, fazla harca hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilmesi gerekmiştir.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin temyize konu 28/02/2019 tarihli ve 2018/1206 Esas, 2019/364 Karar sayılı kararının hüküm kısmının B fıkrasının harca ilişkin 5. bendinde yazılı “Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 49.593,06-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.434,51-TL harcın mahsubu ile bakiye 48.158,55-TL ilam harcının davalı kayyımdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,” cümlesi hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine, B fıkrasının 5. bendi olarak “Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 24.796,53-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.434,51-TL harcın mahsubu ile bakiye 23.362,02 TL karar ve ilam harcının davalı kayyımdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,” cümlesinin yazılmasına, davalı vekilinin değinilen yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu şekli ile 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.